Zimmet Suçu- Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması – Zararın Tespit ve Değerlendirmesi

Zimmet Suçu- Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması- Zararın Tespit ve Değerlendirmesi

Zimmet Suçu- Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması – Zararın Tespit ve Değerlendirmesi

Zimmet Suçu- Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması- Zararın Tespit ve Değerlendirmesi

Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için öngörülen zararın ödenmesi koşulunun değerlendirilmesi

Bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliğine veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada somut, belirlenebilir maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu,

Denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olmak suretiyle denetim görevinin ihmali eyleminde, sanığın zimmet sanığının mal edindiği miktarı giderme yükümlülüğünün olmadığı hakkında.

Yargıtay 5. Ceza Dairesi 8.11.2022 Tarihli  Kararı:

DAVA : Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi;

Denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle bahse konu suçtan kurulan hükmü temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Tarım ve Orman Bakanlığının bu suçtan kurulan hükme yönelik vekili aracılığıyla yapmış olduğu temyiz talebinin 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, CMK'nın 260/1. maddesine göre zimmet suçundan katılan sıfatını alabilecek surette zarar görmüş olan Tarım ve Orman Bakanlığının kanun yoluna başvurma hakkının bulunması ve hükmün vekili tarafından 7417 Sayılı Kanun'un yürürlük tarihi olan 05/07/2022 tarihinden önce temyiz edilmesi ile usul hükümlerinin derhal uygulanacağı hususu karşısında, 7417 Sayılı Kanun'un 40. maddesiyle değişik 3628 Sayılı Kanun'un 18/2. madde ve fıkra hükmü uyarınca başvuru tarihinde müdahil sıfatını kazandığı gözetilerek incelemenin katılan ... vekilinin sanık ... hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne, sanıklar müdafilerin müvekkilleri hakkındaki mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:

KARAR : 1-)Sanık ... hakkında zimmet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;

TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasıyla ilgili olarak Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Sayılı Kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün bulunmuş, yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sair temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.

Ancak;

Zimmet suçunu TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işleyen sanık hakkında, ayrıca, aynı Yasa'nın 53/5. maddesi uyarınca cezasının infazından sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkileri kullanmaktan yasaklanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı, sanık ... müdafi ile katılan ... vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak düzeltilmesi mümkün bulunduğundan mahkemenin takdir ve uygulaması da gözetilerek hüküm fıkrasının "A" bendine "Suçu, 5237 Sayılı TCK'nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği anlaşılan sanığın, ayrıca, aynı Kanun'un 53/5. maddesi gereğince cezasının infazından sonra işlemek üzere, 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri 3 yıl 9 ay süreyle kullanmaktan yasaklanmasına," ibaresinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

2-)Sanık ... hakkında denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

5271 Sayılı CMK'nın 231/5. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının verilebilmesi için aynı maddenin 6. fıkrasında zararın ödenmesi koşulu öngörülmüş ise de; bu koşulun aranabilmesi için suçun niteliğine veya işleniş biçimine ve doğurduğu sonuçlarına göre ortada maddi bir zararın bulunmasının zorunlu olduğu, Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 Sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK'nın 231/6-c maddesinde düzenlenen "giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, buna karşın somut olayda sanığın denetim görevini ihmal ederek zimmete neden olmak suretiyle denetim görevinin ihmali eyleminde zimmet sanığının mal edindiği miktarı giderme yükümlülüğünün olmadığı gözetilerek, CMK'nın 231. maddesinin uygulanmasına engel sabıkası bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken, 231/6. maddedeki objektif ve subjektif koşullar değerlendirilmeksizin "Katılan… Birliğinin suçtan kaynaklanan zararı giderilmediğinden" şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçeyle hakkında CMK'nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına dair karar verilmesi,

Adli para cezasına esas alınan tam gün sayısının hüküm fıkrasında gösterilmemesi suretiyle TCK'nın 52/3 ve CMK'nın 232/6. maddelerine muhalefet edilmesi,

Yüklenen suçu TCK'nın 53/1-a madde-fıkra-bendindeki hak ve yetkileri kötüye kullanmak suretiyle işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanun'un 53/5. maddesi gereğince hak yoksunluğuna hükmolunmaması,

SONUÇ : Kanuna aykırı, sanık ... müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA 08/11/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

* Yargı mercileri tarafından verilen kararlar yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine ve olayın özelliklerine göre verilen kararlar olup; kararların emsal karar olarak uygulanıp uygulanmayacağı her somut olay özelinde ayrıca değerlendirilmelidir. Kapsamlı değerlendirme ve benzer içtihat örnekleri için ilgili departmanımız ile iletişime geçiniz.

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13