Cebir ve Tehdit Kullanmak Suretiyle İhaleye Katılımın Engellenmesi

Cebir ve Tehdit Kullanmak Suretiyle İhaleye Katılımın Engellenmesi

Cebir ve Tehdit Kullanmak Suretiyle İhaleye Katılımın Engellenmesi

Cebir ve Tehdit Kullanmak Suretiyle İhaleye Katılımın Engellenmesi

İhale yetkilisinin onayından sonra gerçekleştirilen eylemlerin bağımsız tehdit suçunu oluşturacağı,

Eyleme rağmen katılanın ihaleye katılması nedeniyle fiilin 5237 Sayılı TCK'nın 235/2-c maddesinde düzenlenen cebir veya tehdit kullanmak suretiyle ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye, ihale sürecindeki işlemlere katılmalarını engellemeye teşebbüs suçunu oluşturacağı hakkında.

Yargıtay 5. Ceza Dairesi’nin 08.12.2022 tarihli  kararı

“…

Sanık ... hakkında ihaleye fesat karıştırma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;

Suç tarihi olan 06/08/2013 tarihinde ... İl Kamu Hastaneleri Birliği tarafından yapılan ... Devlet Hastanesi Kafeterya ve Kantin Kiralama işi ihalesinde sanığın ihale koridorlarında toplu kişilerce gövde gösterisi yaptığı, katılanlardan tanık olarak dinlenen ... ve ... ( ... )'nun rakamsal el işaretleri ile manipülasyon tekliflerinde bulunduğu, katılan ... ( ... )'nun ihaleyi almasından sonra tanık ...'in de bulunduğu ortamda ''burada ekmek yedirtmem'' şeklinde tehditte bulunmak suretiyle ihaleye fesat karıştırma suçunu işlediği kabul edilerek mahkumiyetine karar verilmiş ise de;

Dava dosyasının incelenmesinde; 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu ile 19/07/2007 tarihli ve 26557 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine uygun olarak gerçekleştirilen ihaleye 4 firmanın katıldığı, 5. turun sonunda ihalenin daha fazla uzamaması için teklif zarfları ile birlikte firmaların son tekliflerinin alındığı, sanığın yetkilisi olduğu ... Tar. Ür. Gıda Nak.San.Tic.Ltd.Şti'nin teklifinin imzasız olduğu için değerlendirmeye alınmadığı, verilen geçerli son teklifler uyarınca ihalenin 203.000 TL ile en yüksek teklifi veren katılan ... ( ... )'nun firmasına verildiği, söz konusu firma ile idare arasında 29/08/2013 tarihinde kira sözleşmesi imzalandığı anlaşılmakla,

2886 Sayılı Kanun'un 4. maddesi uyarınca ihale: "...işin istekliler arasından seçilecek birisi üzerine bırakıldığını gösteren ve yetkili mercilerin onayı ile tamamlanan sözleşmeden önceki işlemleri ifade eder" şeklinde tanımlanmış olup, ihale yetkilisinin onayından sonra gerçekleştirilen eylemlerin bağımsız tehdit suçunu oluşturacağı nazara alınarak, tehdit eyleminin, ihale sürecinde gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenip, katılanın ihale sürecindeki işlemlere katılmasının engellenmesi amacıyla mı gerçekleştirildiğinin karar yerinde tartışılmasından sonra, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kabule göre de;

Eyleme rağmen katılanın ihaleye katılması nedeniyle fiilin 5237 Sayılı TCK'nın 235/2-c maddesinde düzenlenen cebir veya tehdit kullanmak suretiyle ihaleye katılma yeterliğine veya koşullarına sahip olan kişilerin ihaleye, ihale sürecindeki işlemlere katılmalarını engellemeye teşebbüs suçunu oluşturacağı gözetilmeyerek yazılı şekilde tamamlanmış suçtan hüküm kurulması,

30/04/2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 Sayılı Kanun'un 12. maddesiyle 5237 Sayılı TCK'nın 235. maddesinde yapılan değişiklik sonucu ihaleye fesat karıştırma suçunun cebir veya tehdit kullanmak suretiyle işlenmesi halinde temel cezanın alt sınırının beş yıldan az olamayacağı, kamu zararı bulunmasının teşdit sebebi olarak değerlendirilebileceği nazara alınarak TCK'nın 235/2-c maddesi delaletiyle TCK'nın 235/3-a madde ve fıkra hükmü gereğince uygulama yapılması yerine sanık hakkında yazılı şekilde eksik ceza tayini,

Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarihli ve E. 2014/140, K. 2015/85 Sayılı Kararının 24/11/2015 tarihli ve 29542 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK'nın 53/1. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,

Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03/06/2008 tarihli ve 2008/2-149-163; Ceza Genel Kurulunun 13/11/2007 tarihli ve 2007/8-171-235 Sayılı Kararlarında da belirtildiği üzere, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilip verilmeyeceğinin CMK'nın 231/5-6. maddesindeki şartlar gözetilmek suretiyle seçenek yaptırımlara çevirme ve erteleme gibi diğer kişiselleştirme nedenlerinden önce hakim tarafından değerlendirilmesinin zorunlu bulunduğu, dava konusu edilen ihale ile ilgili kurum zararı bulunmadığı gözetilerek, verilen hapis cezası ertelenen sanık hakkında, kişilik özellikleri ve duruşmadaki tutum ve davranışları irdelenerek yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda ulaşılacak kanaate göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının gerekip gerekmediğine karar verilmesi gerekirken “sanık tarafından katılanın zararının karşılanmamış olması” şeklindeki yasal olmayan gerekçeyle anılan hükmün uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,

SONUÇ : Kanuna aykırı, katılan vekili ile sanık müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 Sayılı Kanun'un 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK'un 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA 08/12/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi

* Yargı mercileri tarafından verilen kararlar yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine ve olayın özelliklerine göre verilen kararlar olup; kararların emsal karar olarak uygulanıp uygulanmayacağı her somut olay özelinde ayrıca değerlendirilmelidir. Kapsamlı değerlendirme ve benzer içtihat örnekleri için ilgili departmanımız ile iletişime geçiniz.

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13