Yasalarımızda Bilirkişilik , Bilirkişinin hak ve yükümlülükleri, Bilirkişinin Atanması

Yasalarımızda Bilirkişilik , Bilirkişinin hak ve yükümlülükleri, Bilirkişinin Atanması

GERÇEĞE AYKIRI BİLİRKİŞİLİK

TCK’ nun 278/1 nci maddesi

Yargı mercileri veya suçtan dolayı kanunen soruşturma yapmak veya yemin altında tanık dinlemek yetkisine sahip bulunan kişi veya kurul tarafından görevlendirilen bilirkişinin gerçeğe aykırı mütalaada bulunması halinde, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

HEKİMLERİN AKADEMİK YAŞAMDA KARŞILAŞTIKLARI SORUNLAR

HEKİMLERİN İNSANLAR ÜZERİNDE GERÇEKLEŞTİRDİĞİ BİLİMSEL ARAŞTIRMALAR

Hekimler, bilimsel araştırmaları yürütürken belli yasal prosedürlere uymak zorundadırlar. Anayasamızın 17 maddesinde ““Herkes yaşama ve manevi varlığını geliştirme hakkına sahiptir. Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz, rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz” hükmü yer almaktadır.

Türk Ceza Kanunu’ nun 90 ncı maddesinde insan üzerinde deneyle ilgili hükümlere yer verilmektedir Bu hükümler gereğince, insan üzerinde deney yapılabilmesi için öncelikli şartlar, üzerinde deney yapılacak kişinin rızasını bulunması (TCK 90/2. madde), çocuk olmaması (18 yaşını bitirmiş olması) (TCK 90/3. madde) dır.

Daha sonra:

 Deneyle ilgili olarak yetkili kurul ve makamlardan gerekli iznin alınmış olması;

 Deneyin öncelikle insan dışı deney ortamında veya yeterli sayıda hayvan üzerinde yapılmış olması;

 İnsan dışı deney ortamında veya yeterli sayıda hayvan üzerinde yapılan deneylerin sonucunda ulaşılan bilimsel verilerin, varılmak istenen hedefe ulaşmak açısından bunların insan üzerinde de yapılmasını gerekli kılması;

 Deneyin insan sağlığı üzerinde öngörülebilir zararlı ve kalıcı bir etki bırakmaması;

 Deney sırasında kişiye insan onuruyla bağdaşmayacak ölçüde acı verici yöntemlerin uygulanmaması,

 Deneyle varılmak istenen amacın, bunun kişiye yüklediği külfete ve kişinin sağlığı üzerindeki tehlikeye göre daha ağır basması;

 Deneyin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak açıklanan rızanın yazılı olması ve herhangi bir menfaat teminine bağlı bulunmaması

gerekmektedir (TCK 90/2. madde).

Burada deney tanımlaması; bilimsel çalışmaların ilk aşamaları için kullanılan bir terim olarak yer almaktadır. Rıza ve belirtilen diğer ilkelere dayalı olmayan insan üzerindeki bilimsel deneyler bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacaktır (TCK 90/1. madde). Bu eylemin işlenmesi sonucunda mağdurun yaralanması veya ölmesi halinde, kasten yaralama veya kasten öldürme suçuna ilişkin hükümler uygulanacaktır (TCK 90/5. madde).

Yasanın içersinde yer bulan deneme sözcüğü ise; bilimsel amaçlı deneylerin sonuçlarının, henüz bir kesinliğe varmasa da, hastalığın tedavisi konusunda ulaştığı somut bazı faydalarından yola çıkılarak hasta bir insana uygulanması işlemini ifade etmekte olup, hasta üzerinde rıza dışı ve tedavi amaçlı denemelerin bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı; ancak bilinen tıbbi müdahale yöntemlerinin uygulanmasının sonuç vermeyeceğinin anlaşılması üzerine, kişi üzerinde yapılan rızaya dayalı, bilimsel amaçlara uygun tedavi amaçlı denemelerin ceza sorumluğunu gerektirmeyeceği; açıklanan rızanın, denemenin mahiyet ve sonuçları hakkında yeterli bilgilendirmeye dayalı olarak yazılı olması gerektiği ve tedavinin uzman hekim tarafından bir hastane ortamında yapılmasının gerekeceği belirtilmiştir (TCK 90/4. madde).

Bu maddede tanımlanan suçların bir tüzel kişiliğin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolacağı bildirilmiştir (TCK 90/6. madde).

Tıbbi Yanlış Uygulama (Tıbbi Malpraktis) Kanun Taslağı’ nda;

Hasta üzerinde yapılacak bilimsel araştırmaların, bilimsel bilgi birikimine katkıda bulunabilmek amacıyla hastadan (bilgilendirerek izin alma) ve Sağlık Bakanlığı’ ndan yazılı izin almak şartıyla yapılacağı;

 Yapılan araştırmaların, sadece alınacak izinde belirtilen bilimsel ve mesleki yönden yeterli kişiler tarafından yürütüleceği;

 Araştırmanın sorumluluğunun, izin verilen kişi/kişilere ait olacağı,

 Bakanlıktan alınacak bilimsel araştırma yapma izni prosedürünün çıkarılacak yönetmelikle belirleneceği;

Araştırmacının, bilimsel araştırmada beklenen katkı ne olursa olsun, denek için ciddi bir tehlike şüphesi doğduğunda araştırmayı durduracağı;

 Araştırma giderlerinin, deneğe, yakınlarına ya da sosyal güvenlik kurumuna yansıtılamayacağı belirtilmiştir.

KLONLAMA

Klonlama, terapötik klonlama ve kök hücre (stem cell) klonlaması (kopyalama) olmak üzere iki türlü yapılmakta olup; Japonya, Almanya, Fransa gibi ülkeler; terapötik klonlamanın serbestisine karşın kopyalama şeklindeki klonlamaya karşı çıkmaktadır. ABD ise klonlamanın her iki türüne de karşı olduğunu bildirmektedir. Bu tartışmalar dünya üzerinde Birleşmiş Milletler’ i de içine alacak şekilde devam etmektedir. Bazı ülkelerde klonlamaya karşı yasal sınırlamalar ve yasaklar oluşturulmasına karşın uluslar arası ortak tavır belirlenmesi mümkün olamamıştır. Ülkemizde klonlama ile ilgili herhangi bir yasal düzenleme henüz bulunmamaktadır.

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13