-
Önceki Yüklenicinin Hatalı İmalatları Nedeniyle Sorumluluk
-
İş Sahibi İdare Tarafından İşe Bu Şekilde Devam Edilmesi Talep Edilse Dahi Genel İhbar Yükümlülüğünü Yerine Getirmeyen Yüklenicinin Sorumluluktan Kurtulamayacağı
-
Uyarıya İş Sahibinin Cevap Vermemiş Olmasının Zımni Olarak İşe Devam Edilmesi Talimatı Olarak Kabul Edilmeyeceği,
-
Yüklenicinin Sorumluluktan Kurtulabilmesi İçin İdarenin Talimatında Açıkça Israr Etmesi Gerektiği Hakkında.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi ;
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde davacı vekili Avukat .... ile davalı vekili Avukat .... geldi. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan taraflar avukatları dinlendikten sonra eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı dava dilekçesinde .... Altyapı işi ihalesinin dava dışı .... yapı ortaklığında kaldığını, ortak girişimin bir takım kazı işlerini yani imalâtın %32 sini yapmasından sonra KİK'e yapılan itirazlar sonucu işten el çektirildiğini, daha sonra işin kendilerine verildiğini, işe başlamadan önce yapılacak işlerin etüdünü yaptıklarını, bu inceleme sırasında ortak girişimin yaptığı imalâtlarda bir kısım boru hatlarının yerinde olmadığını, bazı hendek kazılarının yapılmadığını, yapılan kazılarda metre oranında kot farklarının olup poligon noktalarının olmadığını tespit ettiklerini, bu eksik hatalı ve işin yapım aşamasına engel olabilecek işlemleri çeşitli tarihli yazılarla davalı idareye bildirdiklerini ancak kendilerine herhangi bir cevap verilmediğini, iş teslim zorunluluklarının bulunması nedeniyle hatalı kazı işlerinin üzerine boru döşenmesine davalı idarenin zımnen muvafakat ettiğini kabul ederek çalışmalara başladıklarını, ilerleyen aşamalarda imalâtta ayıp ve eksikler nedeniyle hakediş alacaklarının ödenmediğini ardından sözleşmelerinin feshedildiğini belirterek ihale kapsamında yaptıkları imalâtların eksik ve hatalı imalâtlarda nefaset indirimi yapılmak suretiyle tutarının tespitine, eksik hatalı imalâtlardan dolayı kimlerin ne oranda kusurlu olduğunun tespiti ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, yargılama sırasında talebini ıslah ederek .... TL'ye çıkarmıştır. Davalı idare beyanlarında yapılan imalâtların eksik ve ayıplı olduğunu, şartnamelere uygun yapılmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini istemiş, bilirkişi raporuna karşı verdiği beyan dilekçesinde de teknik yönden itirazlarda bulunmuştur. Mahkemece bilirkişi raporu esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının işi sözleşmede belirtilen şartlara uygun olarak kontrollük teşkilatının görüş ve onayına sunmadan şebeke hattındaki boru ve bacaların tecrübesini almadan, bir kısım hendeklerin dolgusunun yapılmış olmasından dolayı işi tam olarak gerçekleştirmiş sayılamayacağı bu nedenle kusurlu olduğu, davalı idarenin ise davacıya yer teslimi sırasında önceki yüklenici tarafından yapılmış imalâtları detaylarıyla tutanağa bağlamadığı, davacının yaptığı başvurularına olumlu ve yol gösterici cevap vermeyerek eksik kusurlu imalâtlar yapması nedeniyle kusurlu olduğu açıklandıktan sonra tespit dosyasındaki veriler dikkate alınarak yapıldığı belirlenen .... TL bedelden %35 nefaset bedeli kesilerek davacının .... TL alacaklı olduğu açıklanmış, mahkemece de bu bedel üzerinden dava kabul edilmiştir. Dosya kapsamından davaya konu sözleşmedeki imalâtların davacıdan önce başka bir yükleniciye ihale edildiği, daha sonra ihalenin KİK tarafından iptâl edilerek davacı ile sözleşme düzenlendiği, davacının işe başlamadan önce, önceki yüklenici tarafından yapılan imalatlardaki kusurları tespit ettiği, bunları yazdığı yazılarla idareye bildirdiği, daha sonra önceki imalâtlara devam ettiği bir takım imalâtların yapılmasından sonra davacı ve davalı arasındaki sözleşmenin de feshedildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlıkta çözümlenmesi gereken sorun yüklenicinin kendisinden önceki yüklenici tarafından yapılan imalâtların tekniğine uygun yapılmamış olması buna rağmen imalâtlara devam etmesi halinde kusurlu sayılıp sayılmayacağı konusundadır. Sözleşme ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte olan 6098 sayılı Borçlar Kanunu'nun 472/3 ve 476 maddeleri uyarınca; yüklenici işin ehli olup bedele hak kazanabilmesi için, eseri fen ve sanat kuralları ile tekniğine ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlayıp teslim etmesi zorunludur. Sözleşme ve ekleri ile proje ve teknik resimlere aykırı olarak imalât yapılmış olması halinde, imalâtın bu şekilde yapılması iş sahibi tarafından talep edilmiş olsa dahi yüklenici iş sahibine karşı genel ihbar yükümlülüğünü yerine getirmemişse, yüklenici doğacak sonuçlardan kurtulamaz. İş sahibinin talimatının yerine getirilmesi halinde eserin, fen ve sanat kuralları ile tekniğine ve iş sahibinin ondan beklediği amaca uygun olarak tamamlanamayacağının iş sahibine ihbarı anlamına gelen genel ihbar yükümlülüğünün yerine getirilmesine karşılık, iş sahibinin talimatında açıkça ısrar etmesi halinde yüklenicinin sorumluluğundan söz edilemeyecektir. Uyarıya iş sahibinin cevap vermemiş olması zımni olarak işe devam edilmesi talimatı olarak ta kabul edilemez (Emsal: Yarg. 15 H.D. 03.10.2013 tarih, .... E. ve ....K.; 15. H.D. E. .... .... T. 14.9.2015; 15. H.D. ....1 E. ... K. 25.5.2015 T. ;15. H.D. .... .... K. 13.10.2011T. sayılı ilâmları). Somut olayda davacının tamamlamayı üstlendiği imalâtın yapımına daha önce başka bir yüklenici tarafından başlandığı, ilk yüklenicinin yaptığı kısımlarda ayıp bulunduğu ihtilâfsızdır. Davacı bu durumu davalıya bildirdiğini, davalı tarafından kendisine cevap verilmemiş olmasının zımni olarak işe devam talimatı sayılacağını iddia etmekte ise de yukarıda açıklandığı gibi iş sahibinin işe devam konusunda zımni talimatı bulunduğunu kabul etmek mümkün değildir. Mahkemece öncelikle yüklenicinin uyarı yazılarına davalı iş sahibinin işe devam konusunda açık talimatının bulunup bulunmadığının araştırılması, talimatın bulunmadığının anlaşılması halinde bu durumun yüklenicinin işi fen ve sanata uygun yapma sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağından yeni bir bilirkişi heyetinden alınacak rapor ile önceki yüklenicinin yaptığı imalâtlar üzerine davacının yaptığı imalâtın kabul edilebilir olup olmadığının saptanıp sonucuna göre karar verilmesi, talimatın bulunduğunun anlaşılması halinde ise davalı idarenin ilk rapora itirazlarınında cevaplandırılmak suretiyle davacı alacağının hesaplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:
Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 1.100,00 TL duruşma vekâlet ücretinin davacıdan alınarak Yargıtay'daki duruşmada vekille temsil olunan davalıya verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 13.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.
* Yargı mercileri tarafından verilen kararlar yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine ve olayın özelliklerine göre verilen kararlar olup; kararların emsal karar olarak uygulanıp uygulanmayacağı her somut olay özelinde ayrıca değerlendirilmelidir. Kapsamlı değerlendirme ve benzer içtihat örnekleri için ilgili departmanımız ile iletişime geçiniz.