Kamu İhale Sözleşmeleri Yönünden Sayıştay İlamlarının Bağlayıcılığı

Kamu İhale Sözleşmeleri Yönünden Sayıştay İlamlarının Bağlayıcılığı

Kamu İhale Sözleşmeleri Yönünden Sayıştay İlamlarının Bağlayıcılığı

Kamu İhale Sözleşmeleri Yönünden Sayıştay İlamlarının Bağlayıcılığı

Sözleşme uyarınca fazla ödeme yapılmasından kaynaklanan kamu zararı iddiası

Sayıştay tarafından verilen tazmin kararlarının 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 303. maddeleri gereğince kesin hüküm teşkil etmediği hakkında.

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 13.02.2018 tarihli kararı:

KARAR : Dava, eser sözleşmesi ilişkisi sebebiyle fazla ödemeden dolayı, kamu zararına neden olunduğu iddiasıyla başlatılan icra takibi sebebiyle borçsuzluğun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine dair verilen karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacının yüklenicisi olduğu “..... Arama Kurtarma Birlik Müdürlüğü Lojman İnşaatı Yapımı” işi ile ilgili 2009/1309 Sayılı Sayıştay ilâmına göre “fiyat farkı hesabına esas indekslerin hatalı alınması sonucunda” 168.293,81 TL fazla ödeme yapıldığı saptandığından, %10 gecikme faiziyle birlikte ulaştığı 185.123,19 TL kamu zararının, bu zarara neden olan idare çalışanlarından müteselsilen tahsiline karar verildiği, bu miktarın 110.000,00 TL'lik bölümünün yüklenici davacı tarafından ödemesi sebebiyle de, bakiye 75.123,19 TL için hakkında ..... İcra Müdürlüğü'nde 2013/3365 Esas numaralı dosyada başlatılan ilâmsız icra takibinin itirazsız kesinleştiği, davacının takibe konu alacak sebebiyle borçlu olmadığının tesbitini istediği çekişme konusu değildir.

Davacı 110.000,00 TL'nin rızaen ödenmeyip, başka işleri sebebiyle idare nezdindeki alacaklarından kesildiğini yine takip konusu bedeli de rızaen ödemediğini Sayıştay ilâmında belirlenen kamu zararının, kendisinden değil idare çalışanlarından tahsilinin istendiğini belirterek borçlu olmadığının tesbitini istemiştir.

Davalı vekili ..... ilâmı uyarınca belirlenen 185.123,19 TL fazla ödeme ile davacının sebepsiz zenginleştiğini, yazılan yazıya uygun olarak, 110.000,00 TL ödemede bulunduğunu, bakiye fazla ödeme için başlatılan takibin haklı olduğunu, davanın reddi gerektiğini savunmuştur

Yapılan yargılama sırasında; hukukçu bilirkişiden alınan raporda takibin haksız olduğu, .... ilâmında kamu zararının idare çalışanlarından tahsiline karar verildiğinden, davacının sorumlu tutulamıyacağı sonucuna varılmış ise de; mahkemece davalı itirazları değerlendirilmeden, HMK'nın 281. maddesi uyarınca; ek veya başka bir bilirkişi raporu alınmadan resen değerlendirme yapılarak, davanın reddine karar verilmiştir.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme yetersiz ve denetime elverişli değildir.

Sayıştay, Dairemizin yerleşik içtihat ve uygulamalarında da kabul edildiği üzere, kural olarak uyuşmazlıkları çözmekle görevli bir yargı mercii değil, devlet harcamalarını denetlemek, hesap ve işlemlerini sonuçlandırmakla görevli Anayasal bir kurum olduğundan verdikleri tazmin kararları, sözleşme ve tazmin kararının verildiği tarihlerde yürürlükte bulanan 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 237. ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 303. maddeleri gereğince kesin hüküm teşkil etmez.

Bu durumda mahkemece, taraflar arasında imzalanan davaya konu sözleşme ile ilgili ....'ın 2009/1309 Sayılı tazmin kararı, .... raporları ve yine davalı iş sahibinden de davacının rızası dışında yapıldığını iddia ettiği kesintinin, hangi sözleşmeye dayalı, hangi hakedişinden yapıldığı sorulup açıklattırıldıktan sonra, buna dair belge suretleri ve sözleşme konusu işle ilgili tüm işlem dosyası, kayıt, defter, ara ve kesin hakediş raporları, geçici ve kesin kabul tutanakları ve kesin hesap evrakları celbolunarak, davalı iş sahibinin borcu söndürücü nitelikteki nihai karardan sonra ödeme yapıldığına dair iddialar, temyize cevap dilekçesindeki beyanları da gözönünde tutulup, bununla ilgili belgeler de ilgili yerlerden getirilerek; davada davacı yüklenicinin sorumlu olacağı fazla ödeme olup olmadığı, miktarı, idareninn kesinti yapmakta haklı olup olmadığı, karardan sonra ödeme yapılması sebebiyle davanın konusuz kalıp kalmadığı hususlarında konusunda uzman ve yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulundan gerekçeli ve denetime elverişli rapor alınıp değerlendirilmek suretiyle davanın sonuçlandırılması gerekirken, yanlış değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcının istenmesi halinde temyiz eden davacıya iadesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 13.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

* Yargı mercileri tarafından verilen kararlar yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine ve olayın özelliklerine göre verilen kararlar olup; kararların emsal karar olarak uygulanıp uygulanmayacağı her somut olay özelinde ayrıca değerlendirilmelidir. Kapsamlı değerlendirme ve benzer içtihat örnekleri için ilgili departmanımız ile iletişime geçiniz.

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13