İdareye Teslim Edilen Araç Ve İş Makinelerinin Kullanılamaz Hale Gelmesi – Yüklenicinin Sorumluluğu

Bedelsiz Hizmet Alımı Niteliğindeki Doküman Düzenlemeleri

İdareye Teslim Edilen Araç Ve İş Makinelerinin Kullanılamaz Hale Gelmesi – Yüklenicinin Sorumluluğu

İdareye Teslim Edilen Araç Ve İş Makinelerinin Kullanılamaz Hale Gelmesi- Yüklenicinin Sorumluluğu

Yüklenicinin ikame araç ve iş makinesi sağlama yükümlülüğü

Araç ve iş makinelerinin idareye tesliminden sonra yüklenicinin herhangi bir kusuru olmaksızın (arıza, kaza, hırsızlık, gasp, yangın, terör hareketi, doğal afet, gibi) nedenlerle hizmet dışı veya kullanılamaz hale gelmesi halinde ikame araç ve iş makinelerinin temin edilmesine kadar geçecek süre puantajda belirtilerek o günler için araç ve iş makineleri çalışmadı olarak gösterilmek suretiyle hakedişten düşülmesinin sorumluluk hukuku açısından uygun görülemeyeceği hakkında.

 

Ankara 23. İdare Mahkemesinin 22.03.2023 tarihli kararı ;

“…5- Uyuşmazlığın; davacının, ihale konusu işte çalıştırılacak araç ve iş makineleri için gün üzerinden teklif alındığı, bahse konu araçların 7/24 esaslı olarak iş süresince idareye teslim edileceği ve yüklenici tarafından ihale konusu iş dışında başka bir işte kullanılmalarının söz konusu olmayacağı, bu koşullar altında Teknik Şartname’nin 5.13’üncü maddesine göre yüklenicinin kusuru olmaksızın araçların çalıştırılmaması halinde (Örneğin, idare personelinin kaza yapması) yükleniciye ödeme yapılmayacağına dair düzenleme yapılmasının mevzuata aykırı olduğu iddiası yönünden incelenmesinden;

Hizmet İşleri Genel Şartnamesi’nin “Yüklenicinin genel sorumlulukları” başlıklı 6. maddesinde, “Yüklenici, işleri gereken özen ve ihtimamı göstererek planlayacak, projelendirecek (sözleşmede öngörüldüğü şekilde), yürütecek, tamamlayacak ve işlerde olabilecek kusurları sözleşme hükümlerine uygun olarak giderecektir. Yüklenici, bu sorumluluklarının yerine getirilmesi için, ister kalıcı, ister geçici nitelikte olsun, gereken bütün denetim, muayene ve testleri yaptıracak ve işçilik, malzeme, tesis, ekipman vb. temin edecektir. Yüklenici, işin görülmesi sırasında ilgili mevzuatın izin vermediği insan ve çevre sağlığına zarar verici nitelikte malzeme kullanamaz veya yöntem uygulayamaz. İlgili mevzuatın izin verdiği malzeme ve yöntemler ise, öngörülmüş tedbirler alınarak ve usulüne uygun şekilde kullanılabilir. Bu yükümlülüklerin ihlal edilmesi halinde yüklenici, idarenin ve üçüncü şahısların tüm zararlarını karşılamak zorundadır. Yüklenici, bu Genel Şartnamede öngörülen yükümlülük ve yasakları ihlâl ederek idareye veya üçüncü kişilere verdiği zarardan dolayı bizzat sorumludur.” hükmü yer almaktadır.

Sözleşme Tasarısı’nın “Sözleşmeye aykırılık halleri, cezalar ve sözleşmenin feshi” başlıklı 16. maddesinde “...16.1.2. Aşağıdaki tabloda yer alan özel aykırılık hallerinde aynı satırda belirtilen oranda ceza uygulanır. Tabloda yer verilen özel aykırılıklardan herhangi birinin ilgili aykırılık için aynı satırda belirtilen sayıya ve toplam özel aykırılık halinin de 30 sayısına ulaşması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, 4735 sayılı Kanunun 20 nci maddesinin (b) bendine göre protesto çekmeye gerek kalmaksızın sözleşme feshedilir.” kuralına yer verilmiştir.

Teknik Şartname’nin “Genel Hususlar” başlıklı 5. maddesinde, “5.13. Araç ve iş makineleri ile ilgili mevzuatların öngördüğü belge, konfor, teçhizat ve eksikliklerinden kaynaklı trafikten men edilmesi, alı konması, görevini yapamaz duruma gelmesi, arıza, kaza, hırsızlık, gasp, yangın, terör hareketi, doğal afet nedenleriyle hizmet dışı veya kullanılamaz hale gelmesi gibi durumlarda yüklenici araç ve iş makineleri yerine en az aynı teknik özelliklerde (idarenin onayı alınarak) ikame araç ve iş makinelerini 10 takvim günü içerisinde sağlayacaktır. İkame araç ve iş makinelerinin temin edilmesine kadar geçecek süre puantajda belirtilecek ve o günler için araç ve iş makineleri çalışmadı olarak gösterilecek ve hakedişten düşülecektir.” düzenlemesi yer almaktadır.

Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinden, yüklenicinin işleri gereken özeni göstererek planlayacağı, projelendireceği, yürüteceği, tamamlayacağı ve işlerde olabilecek kusurları sözleşme hükümlerine uygun olarak gidereceği; ayrıca yüklenicinin, bu sorumluluklarını yerine getirmesi için olması gereken bütün denetim, muayene ve testleri kalıcı veya geçici nitelikte yaptıracağı ve işçilik, malzeme, tesis, ekipmanı temin edeceği görülmektedir.

İhale dokümanı düzenlemelerinden ise; araç ve iş makineleri ile ilgili mevzuatın öngördüğü belge, konfor, teçhizat ve eksikliklerinden kaynaklı trafikten men edilmesi, alı konulması, görevini yapamaz duruma gelmesi, arıza, kaza, hırsızlık, gasp, yangın, terör hareketi, doğal afet nedenleriyle hizmet dışı veya kullanılamaz hale gelmesi gibi durumlarda yüklenicinin en az aynı teknik özelliklerde ve idarenin onayını alarak ikame araç ve iş makinelerini 10 (on) takvim günü içerisinde sağlayacağı, idare tarafından ikame araç ve iş makinelerinin temin edilmesine kadar geçecek sürenin puantajda belirtileceği, o günler için “araç ve iş makineleri çalışmadı” şeklinde gösterileceği ve hakedişten düşüleceği ayrıca ilgili cezai hükümlerin uygulanacağı açıklanmıştır.

Yapılan incelemede, yüklenicinin işleri gereken özeni göstererek planlayacağı, projelendireceği, yürüteceği, tamamlayacağı ve işlerde olabilecek kusurları sözleşme hükümlerine uygun olarak gidereceği ve işçilik, malzeme, tesis, ekipmanı temin edeceği görülmekle birlikte; araç ve iş makinelerinin arıza, kaza, hırsızlık, gasp, yangın, doğal afet nedenleriyle hizmet dışı veya kullanılamaz hale gelmesi durumunda ikame araç ve iş makinelerini 10 (on) takvim günü içerisinde sağlaması gerektiği, ikame araç ve iş makinelerinin temin edilmesine kadar geçecek sürenin puantajda belirtilerek hakedişten düşüleceği, başka bir deyişle yüklenicinin ikame araç ve iş makinesi sağlaması halinde ikame edilene kadarki sürenin hakedişten düşülerek yükleniciye ödeme yapılacağı ve ilgili cezai hükümlerin uygulanacağı, basiretli tacir olma yükümlülüğü çerçevesinde yüklenicinin ihale konusu işi ihale dokümanı kriterlerine göre yerine getirmekle sorumlu olduğu, söz konusu düzenlemenin mevzuata uygun olduğu anlaşıldığından başvuru sahibinin iddiası yerinde görülmeyerek reddedildiği anlaşılmaktadır.

Olayda; bahsi geçen ihalenin Teknik Şartnamesi'nin 5.13. maddesinde yer verilen, araç ve iş makinelerinin ilgili mevzuatın öngördüğü belge, konfor, teçhizat ve eksikliklerinden kaynaklı trafikten men edilmesi, alı konulması, görevini yapamaz duruma gelmesi, arıza, kaza, hırsızlık, gasp, yangın, terör hareketi, doğal afet nedenleriyle hizmet dışı veya kullanılamaz hale gelmesi gibi durumlarda yüklenicinin en az aynı teknik özelliklerde ve idarenin onayını alarak ikame araç ve iş makinelerini 10 (on) takvim günü içerisinde sağlama hususu idarenin devamlılığı ilkesi kapsamında uygun görülmekle birlikte, aranan şartları haiz araç ve iş makinelerinin idareye tesliminden sonra yüklenicinin herhangi bir kusuru olmaksızın (arıza, kaza, hırsızlık, gasp, yangın, terör hareketi, doğal afet, gibi) nedenlerle hizmet dışı veya kullanılamaz hale gelmesi halinde ikame araç ve iş makinelerinin temin edilmesine kadar geçecek süre puantajda belirtilerek o günler için araç ve iş makineleri çalışmadı olarak gösterilmek suretiyle hakedişten düşülmesi sorumluluk hukuku açısından uygun görülmemiştir.

Bu itibarla; davacının bu iddiasının yukarıda anılan kısmı yerinde görülerek işlem tesis edilmesi gerekirken, talebinin yukarıda yer verilen gerekçeyle reddine ilişkin dava konusu işlemin bu kısmı açısından hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

7- Uyuşmazlığın; davacının, Sözleşme Tasarısı’nın 33.1’inci maddesinin boş bırakılmasının Tip Sözleşmeye mevzuata aykırı olduğu, şikayet başvurularında yer almayan ancak itirazen şikayet başvurularında yer alan söz konusu iddianın (7.iddia) esastan değerlendirilmesi gerektiği iddiası yönünden incelenmesinden;

…Dolayısıyla; söz konusu mevzuat hükümleri uyarınca, başvuru sahibi tarafından öncelikle idareye şikâyet başvurusunda bulunulması gerektiğinden ve bu iki aşamalı idari başvuru yolunda şikâyet yoluna başvurulmadan itirazen şikâyet yoluna başvurulamayacağından, şikayet başvurusunda ileri sürülmeyen iddiaların da itirazen şikâyet başvurusunda ileri sürülmesi mümkün olamayacaktır.

Bu çerçevede şikâyet başvurusu; Kurul kararının alınmasından önceki süreçte uyuşmazlık konusu hususla ilgili tarafların haklarını veya mevcut hukuki durumlarını sınırlayan ya da değiştiren bir zorunlu idari başvuru yolu olup, idarelere kendi vakıa, gerekçe ve delillerini ileri sürme fırsatı tanıyarak Kurul kararına ilişkin idari usulün bir parçası olması nedeniyle, önemli bir usuli güvence teşkil etmektedir.

Netice itibarıyla, yukarıda aktarılan mevzuat hükümleri uyarınca idareye şikâyet başvurusunda dile getirilmeyen hususların; şikâyet başvurusu üzerine idare tarafından alınan kararda belirtilen hususlar hariç, itirazen şikâyet başvurusuna konu edilemeyeceği anlaşılmaktadır.

Diğer taraftan, uyuşmazlık konusu olan iddiaların bunu ileri süren aday/istekli olabilecek/istekliler tarafından iddia konusu hususun farkına varıldığı veya farkına varılmış olması gerektiği tarihi izleyen 10 gün içerisinde ve her durumda ihale gününden 3 iş günü öncesine kadar bu iddiaları incelemek ve sonuçlandırmakla yetkili makamlar nezdinde ileri sürülmesi de gerekmektedir.

Buna göre, idareye şikâyet başvurusunda dile getirilmeyen hususların itirazen şikâyet başvurusuna konu edilemeyeceği anlaşılmakla birlikte, idareye sunulan şikayet dilekçesinde bulunmayan ancak Kuruma sunulan itirazen şikâyet dilekçesinde yer alan iddiaların incelenmesinin Kamu İhale Kurumunun yetkisi dahilinde olduğu ileri sürülse dahi, söz konusu iddia/iddiaların, farkına varıldığı veya varılmış olması gerektiği tarihi izleyen günden itibaren 10 gün içerisinde ve her durumda ihale gününden 3 iş günü öncesine kadar ileri sürülme zorunluluğu bulunmaktadır. Dolayısıyla süresinde ileri sürülmeyen iddiaların da süre aşımı sebebiyle Kurum tarafından incelenmesi mümkün bulunmamaktadır.

Bu itibarla, başvuru sahibinin itirazen şikâyet dilekçesinde yer verdiği 7'nci iddiasına konu hususu öğrendiği 09/12/2022 tarihini izleyen günden itibaren on gün içinde yazılı şekilde ve her durumda ihale gününden (15/12/2022) 3 iş günü öncesine (09/12/2022) kadar ileri sürmesi gerekirken, bu süre geçtikten sonra 19/12/2022 tarihinde doğrudan itirazen şikâyet başvurusunda bulunduğu anlaşılmış olup, başvuru sahibinin iddiasının süre yönünden reddedildiği görülmektedir.

Ancak, Kanun'un 56. maddesinin lafzından, başvuru sahibinin iddialarından sadece şikâyette yer alan iddiaların anlaşılamayacağı, Kanun'da böyle bir sınırlama yapılmadığı, Kamu İhale Kurulu tarafından başvuru sahibinin itirazen şikâyet başvurusundaki iddialarının, şikâyet aşamasında öne sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Haliyle davacının, şikâyet başvurusunun reddi üzerine 4734 sayılı Kanun'da öngörülen şekil ve usul kurallarına uygun olarak itirazen şikâyet başvurusunda bulunduğu görüldüğünden, davacının itirazen şikâyet başvurusunun 7. maddesinde yer alan iddianın incelenmesi gerekirken, bu iddianın şikâyet başvurusunda ileri sürülmediği gerekçesiyle itirazen şikayet başvurusunun şekil yönünden reddine ilişkin dava konusu işlemin bu kısmı açısından hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Diğer yandan, davalı idare tarafından davacının şikâyet başvurusunda yer vermediği hususlara itirazen şikâyet başvurusunda yer verilmiş olması nedeniyle İhalelere Yönelik Başvurular Hakkında Yönetmelik’in 15. maddesinin ikinci fıkrası kapsamında başvurunun şikâyete konu edilmeyen kısımlarının idareye gönderilmesi gerektiği ve bu kuralın uygulanması hâlinde şikâyet başvurusu süresinde yapılmış olmayacağından söz konusu iddialar yönünden başvurunun süresinde de yapılmadığı gerekçesiyle süre yönünden ret kararı verilmiş ise de, ilgili kuralın davalı idareye şikâyet başvurusunda bulunulmaksızın doğrudan Kamu İhale Kurumu'na başvurulması hâline yönelik bir düzenleme olduğu, somut olayda ise davacının öncelikle idareye şikâyet başvurusunda bulunduğu ve daha sonra yapmış olduğu itirazen şikâyet başvurusunda ilk başvuruda yer almayan iki hususa daha yer verdiği, davalı idare tarafından bu iddiaların incelenmesi amacıyla ihtiyaç duyulması hâlinde itirazen şikâyet başvurusu incelenmeden önce her türlü bilgi ve belgenin de ilgili idareden istenilmesi suretiyle inceleme yapılabileceği, bu bakımdan söz konusu iddialar yönünden başvurunun ilgili idareye gönderilmesinin zorunluluk arz etmediği ve itirazen şikâyet dilekçesindeki yeni iddiaların incelenmesine engel bir durum bulunmadığı anlaşılmaktadır.

Bu itibarla, yukarıda yer verilen açıklamalar çerçevesinde şikâyet başvurusunda ileri sürülmemiş olsa dahi itirazen şikâyet başvurusunda yer alan hususların incelenmesi gerektiği göz önüne alındığında, 09/12/2022 tarihli şikâyet başvurusunun idarenin 14/12/2022 tarihli işlemi ile reddi üzerine 19/12/2022 tarihinde yapılan itirazen şikâyet başvurusu süresinde olduğundan, dava konusu Kurul kararının başvurunun süre yönünden reddine ilişkin dava konusu işlemin bu kısmı açısından da hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Nitekim; Danıştay Onüçüncü Dairesi'nin 21/09/2021 tarih ve E:2021/3483, K:2021/2953 sayılı kararı da bu yöndedir.

Gerekçesiyle itirazen şikâyet dilekçesinde ileri sürülen 5 ve 7’nci iddialara ilişkin kısmının iptaline, 1, 2, 3, 4 ve 6’ncı iddialara dair kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.

 

* Yargı mercileri tarafından verilen kararlar yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine ve olayın özelliklerine göre verilen kararlar olup; kararların emsal karar olarak uygulanıp uygulanmayacağı her somut olay özelinde ayrıca değerlendirilmelidir. Kapsamlı değerlendirme ve benzer içtihat örnekleri için ilgili departmanımız ile iletişime geçiniz

   

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13