Taşınmazın Orman Toprağı Olup Olmadığının Tesbiti Usulü

Taşınmazın Orman Toprağı Olup Olmadığının Tesbiti Usulü

Taşınmazın Orman Toprağı Olup Olmadığının Tesbiti Usulü

T.C.

YARGITAY

20. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/12178

K. 2004/11592

T. 5.11.2004

• KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ ( Öncesi Orman Olan Taşınmazın Zilyedlikle İktisap Edilememesi - Taşınmazın Orman Toprağı Olup Olmadığının Tesbitinde Uygulanacak Usul )

• ZİLYEDLİKLE İKTİSAP EDİLEMEME ( Öncesi Orman Olan Taşınmazlar - Kadastro Tesbitine İtiraz Davasında Taşınmazın Orman Toprağı Olup Olmadığının Tesbiti Usulü )

• ORMAN NİTELİĞİNİN ARAŞTIRILMASI USULÜ ( Kadastro Tesbitine İtiraz Davasına Konu Taşınmazın - Orman Arazisinin Zilyedlikle İktisap Edilememesi )

3402/m.4,45

4785-1/m.1,2

ÖZET : Orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116,4785 ve 5658 Sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre arazide yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli, tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Kadastro sırasında İ. Köyü 117 parsel sayılı 7499 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, belgesizden ağaçlık olarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle F. K. adına tesbit edilmiştir. Davacı, orman iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece, davanın reddine ve dava konusu parselin tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.

Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu 3402 Sayılı Yasanın 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.

Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve alınan orman bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli değildir.

Şöyle ki; dosyaya ibraz edilen Orman Mühendisi Bilirkişi İ. T. 'nin raporunda hangi tarihli memleket haritasının uygulandığı açıklanmadığı gibi, memleket haritasının fotokopi üzerinden boyanarak işaretleme yapıldığı, bu şekilde düzenlenen raporun yeterli olmadığı gibi, yine dosyada bulunan komşu 3316 parsele ilişkin açılan 1999/256 E. sayılı dava dosyasında da aynı Orman Mühendisi Bilirkişi İ. T. tarafından taşınmazın memleket haritasındaki konumunun farklı yerde işaretlendiği ve taşınmazın yeşil alanda göründüğü ve komşu 3316 parselin orman sayılan yer olduğunun açıklandığı, bu nedenle memleket haritasındaki işaretlemeler yönünden raporların çelişkili ve yetersiz olduğu anlaşılmaktadır.

Orman sınırlandırması yapılmayan veya sınırlandırmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukuki durumunun 3116, 4785 ve 5658 sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Yasa ile sadece devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Yasa'nın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur. İadenin koşulları yasada gösterilmiştir.

Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3 116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, Yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli ( renkli fotokopi ) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 05.11.2004 günü oybirliği ile karar verildi.

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13