Sözleşmenin İfa İmkanı Kalmadığı Gerekçesine Dayalı Tazminat İstemi

Sözleşmenin İfa İmkanı Kalmadığı Gerekçesine Dayalı Tazminat İstemi

Sözleşmenin İfa İmkanı Kalmadığı Gerekçesine Dayalı Tazminat İstemi

T.C.

YARGITAY

HUKUK GENEL KURULU

E. 2010/13-516

K. 2011/6

T. 2.2.2011

• TAZMİNAT DAVASI ( Belediyenin Dava Konusu Devre Mülk İçin Davacı Alıcıya Haklı Bir Güven Verdiği ve Oluşan Bu Güven Nedeniyle Devre Mülkün Teslim Edilmemesinden Kaynaklanan Davacı Zararından Davalı Belediyenin de Sorumluluğunun Bulunduğu )

• BELEDİYENİN SORUMLULUĞU ( Tazminat Davası - Belediyenin Dava Konusu Devre Mülk İçin Davacı Alıcıya Haklı Bir Güven Verdiği ve Oluşan Bu Güven Nedeniyle Devre Mülkün Teslim Edilmemesinden Kaynaklanan Davacı Zararından Davalı Belediyenin de Sorumluluğunun Bulunduğu )

• SÖZLEŞMENİN İFA İMKANI KALMADIĞI GEREKÇESİNE DAYALI TAZMİNAT İSTEMİ ( Belediye Başkanlığı’nın Kendi Adına Kayıtlı Bulunan Arsaya Ortağı Olduğu Diğer Davalı Şirket Tarafından Yapımı Kararlaştırılan Devre Mülk İçin Davacı Alıcıya Haklı Bir Güven Verdiği - Zarardan Davalı Belediyenin de Sorumlu Olduğu )

ÖZET : Dava, davacı ile davalılardan G. Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi arasında devre mülk satışına ilişkin olarak haricen düzenlenmiş bulunan “Protokol” başlıklı belgeye dayanılarak, sözleşmenin ifa imkanı kalmadığı gerekçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir. Davalı G. Belediye Başkanlığı’nın, kendi adına kayıtlı bulunan arsaya, ortağı olduğu diğer davalı G. İnşaat Turizm ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapımı kararlaştırılan dava konusu devre mülk için davacı alıcıya haklı bir güven verdiği ve oluşan bu güven nedeniyle, devre mülkün teslim edilmemesinden kaynaklanan davacı zararından, davalı Belediyenin de sorumluluğunun bulunduğu, her türlü duraksamadan uzaktır.

DAVA : Taraflar arasındaki “Tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Konya Asliye 2. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.12.2007 gün ve 2007/87 E. 2007/479 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili ile davalı G... Belediye Başkanlığı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 22.01.2009 gün ve 2008/11358 E.-2009/382 K. sayılı ilamıyla;

( ... Davacı, davalı şirket tarafından G... ilçesinde kurulan K... Tatil Sitesinden 26.09.1997 tarihli harici sözleşme ile devre mülk satın alıp, 7835 DM satım bedeli ödediğini, davalı Belediyenin diğer davalı şirketin kurucu ortağı olduğu gibi, satış sözleşmesini şirket temsilcisinin aynı zamanda belediye temsilcisi olarak imzalandığını, belediyenin güvencesine dayanarak devre mülkü satın aldığını, sözleşmeye göre devre mülkün 30 ayda tamamlanacağının, aksi takdirde kullanım bedeli olarak yıllık 1200 Dolar ve cayma halinde de cezai şart ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak başlayan inşaatın Belediyenin yapı ruhsatını iptal edip, engellemeleri nedeniyle bitirilemediğini, bu nedenle uğradıkları zarardan her iki davalının da sorumlu olduklarını bildirip, ödediği 7835 DM, ( 4000 Euro ) ( 7.268,00 YTL ) satış bedeli, 7835 DM ( 4000 Euro ) ( 7.268,00 ) cezai şart, her yıl mahrum kaldıkları kullanım bedeli olarak 5 yıl için 6000 USD’nin dava tarihinden dövize işleyecek yasal faiziyle davalılardan tahsilini istemiştir.

Davalı şirket, Belediyenin engellemeleri nedeniyle edimlerini yerine getiremediğini, Belediyenin ruhsatı iptal ederek açtığı dava sonucu tapunun iptali ile yaptıkları inşaatın kaline karar verildiğini, bu sonuçtan kendisinin değil Belediyenin sorumlu olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuştur.

Davalı Belediye, davacı ile aralarında sözleşme ilişkisi olmadığını, davalı şirketin ve temsilcisinin Belediyeyi temsil edemeyeceğini, şirket temsilcisinin Belediye adına yaptığı işlemlerin geçersiz olduğunu, davalı şirketin edimlerini yerine getirmediğinden açtıkları dava sonucu tapunun iptaline, şirketin müdahalesinin menine yapılanların yıkımına karar verilip, kararında kesinleştiğini bildirip, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 26.09.2007 tarihli sözleşmenin feshine, satış bedeli olarak ödenen 7835 DM karşılığı 4000 Euro, cezai şart olarak 7835 DM Karşılığı 4000 Euro toplamı 8000 Euro’nun dava tarihinden bir yıl vadeli mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile davalılardan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı ile davalı belediye tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle dava tarihinin 17.01.2005 olmasına rağmen karar başlığında 02.03.2007 olarak yazılmasının maddi hataya davalı olup, mahallinde düzeltilmesinin mümkün bulunmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- G... İlçesi Belediye Meclisinin 18.05.2005 tarih ve 24 sayılı kararı ile Belediyenin bir turizm şirketi kurması veya kurulmuş bir turizm şirketine ortak olması hakkında karar verildiği, daha sonra M. A.’in % 80 pay sahibi, Belediyenin de % 20 pay sahibi olduğu davalı “G... Turizm ve Ticaret Limited Şirketinin” kurulup, kuruluşunun 7.11.1995 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayınlandığı, Belediyeyi temsilen o tarihlerdeki Belediye başkanı olan A. G. ile G... Turizm ve Ticaret Limited Şirketi adına M. A. arasında 25.10.1995 tarihli ve 13.04.1996 tarihli protokollerin düzenlendiği, bu protokoller ile davalı şirketin, “K... Tatil Kenti” adı altında yapılacak devre mülk ve otel inşaatı sosyal tesislerini yapmayı ve işletilmesini üstlendiği, Belediyeye karşıda bir takım taahhütlerde bulunduğu, ilk düzenlenen protokolün 5/1. maddesinde; “şirket ortaklarının Belediye Başkanlığının olurunu almadan şirketi hiçbir şekilde borçlandıramazlar, yapsalar da geçersizdir. Bu konuları her iki tarafta peşinen kabullenmişlerdir.” kararlaştırmasının bulunduğu, 13.02.1996 tarihinde tesislerin yapılacağı taşınmazın Belediye tarafından, davalı şirkete tapusunun devredilip, 15.11.1996 tarihinde Belediye Başkanı A. G. imzası ile inşaat yapı ruhsatı verildiği, 06.03.1996 tarihli adiyen düzenlenen belge ile şirket temsilcisi M. A.’in belediyeyi temsil etmek üzere yetkili olduğu Belediye Başkanı A. G. imzası ile belirtilmiş, yine Alanya Noterliği’nde düzenlenen 27.10.1995 tarihli vekaletname ile Belediye Başkanı A. G.’in Belediye adına şirket temsilcisi M. A.’in vekil tayin edildiği, 09.10.1997 tarih ve 688 sayılı yazı ile belediyece davalı şirkete yapı ruhsatının iptal edildiğinin bildirildiği, davalı Belediye Başkanı A. G. imzası ile 1995, 1996 ve 1997 yıllarında muhtelif kişilere yazılan cevabi yazılar ve basın bildirileri ile, projenin Belediye güvencesi ile yapıldığının bildirildiği gibi, aynı konuyu, yani projenin Belediyenin iştirak ve güvencesi ile yürütüldüğü hususunu şirket temsilcisi ve şirkette yazışma ve ilanlarında belirtmiş, davacı ve davalı şirket arasında 26.9.1997 tarihli adiyen düzenlenen sözleşme ile davacı devre mülk satın almış, sözleşmeyi satıcı olarak şirketi ve Belediyeyi temsilen M. A. imzalamıştır. Belediyenin şirket aleyhine açtığı tapu iptal tescil ve müdahalenin meni davası sonucu, G... Asliye Hukuk Mahkemesinin 25.10.2002 gün, 2000/312 Esas 2008/309 karar sayılı, 07.07.2004 tarihinde Yargıtay’ca onanarak kesinleşen ilamında, davalı şirkete taşınmaz satışına ilişkin ihalenin belediye meclisinin 11.11.1999 tarih ve 1 nolu kararı ile fesih edildiği, satışın ve ihalenin iptaline ilişkin idare mahkemesindeki davaya davalı şirketin de müdahil olarak katıldığı, idare mahkemesince ihale fesih edildiğinden fesih hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilip, kararın taraflara ve müdahil şirkete tebliğ edildiği, temyiz edilmediğinden kesinleştiği, yapılan taşınmaz satışının dayanağının kalmadığı gerekçesi ile davalı şirket adına olan tapunun iptaline, şirketin müdahalesinin meni ile yapılanların kal’ine karar verildiği, yine dosyaya ibraz edilen Alanya Ağır Ceza Mahkemesinin 16.02.2000 gün, 98/87 Esas, 2000/37 Karar sayılı, 25.10.2000 tarihinde kesinleşen ilamından Belediye Başkanı A. G. ve dört belediye görevlisinin, alıcı olan ve kötü niyetli olduğu belirtilen şirketin davranışları sonucu görevlerini kötüye kullandıkları gerekçesi ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmakta olup, bu hususlar tüm dosya kapsamı ile sabit ve tartışmasızdır.

Davacı bu davasında, davalı şirket ile aralarında düzenlenen devre mülk satışına ilişkin, haricen düzenlenen protokol başlıklı belgeye dayanarak, sözleşmenin ifa imkanı kalmadığı gerekçesi ile tazminat isteminde bulunmuştur. Dosya içerisinde bulunan tüm belge ve delillerin birlikte değerlendirilmesinden, zamanın Belediye Başkanı A. G. ile davalı şirketin kurucusu ve yetkilisi bulunan M. A.’in el ve işbirliği içerisinde oldukları, Belediye başkanının görevini suiistimal ederek ve yetkisini aşarak şirket lehine belediye aleyhine bir takım işlemler yapıp, davranışlarda bulunduğu, bu cümleden olarak usulsüz ihale yaptığı, yapı ruhsatı verdiği, şirketin yaptığı işlerin, verdiği taahhütlerin belediye güvencesinde olduğunu belirtmiş ise de, usulsüzlükler nedeniyle yapılan taşınmaz ihalesinin fesih edildiği gibi, şirkete devredilen tapunun da iptaline karar verildiği anlaşıldığından davalı belediye, zamanın belediye başkanın haksız fiil niteliğini taşıyan ve ceza kanununa göre suç olan bu davranışları ile, yine onun eylem ortağı olan davalı şirketin yaptığı işlemlerden dolayı sorumlu olamayacağının kabulü gerekir. Bu nedenle, bu sözleşmenin de davalı Belediyeyi bağladığından söz edilemez. Dairemizin dosyaya örnekleri sunulan bozma ilamlarının ait olduğu dosyalarda her ne kadar davalı belediyenin sorumlu olduğu belirtilmiş ise de, o dosyalarda Alanya Ağır Ceza Mahkemesine ait kesinleşmiş kararı ve G... Asliye Hukuk Mahkemesinin kesinleşmiş kararları bulunmadığından; her dosya kendi şartlarına göre değerlendirileceğinden farklı sonuca varılmıştır.

Bu nedenlerle ve sonuç itibari ile dava dışı zamanın Belediye Başkanı A. G.’in ve onun işbirlikçisi diğer davalı şirketin haksız fiil niteliğindeki şahsi eylem ve işlemlerinden davalı Belediye’nin sorumlu tutulması mümkün olmadığından davalı Belediye hakkındaki davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir... ),

Gerekçesiyle bozularak, dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, davacı ile davalılardan G... Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi arasında devre mülk satışına ilişkin olarak haricen düzenlenmiş bulunan “Protokol” başlıklı belgeye dayanılarak, sözleşmenin ifa imkanı kalmadığı gerekçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.

Mahkemece, davalılar G... Belediye Başkanlığı ile G... Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi aleyhine açılmış bulunan eldeki davanın, her iki davalı yönünden kısmen kabulü ile sözleşmenin feshine, satış bedeli olarak ödenen 7835 DM karşılığı 4000 Euro ve cezai şart olarak 7835 DM karşılığı 4000 Euro toplamı 8000 Euro’nun faiziyle birlikte davalılardan tahsiline dair verilen ilk karar, davacı vekili ile davalılardan G. Belediye Başkanlığı vekilinin temyizi üzerine Özel Daire’ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuştur.

Yerel Mahkemece, “davalı G... Belediye Başkanlığı’nın diğer davalı ile birlikte sorumluluğunun bulunduğu” gerekçesine dayalı olarak verilen direnme kararı, davalı G... Belediye Başkanlığı vekili ile diğer davalı G... Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi vekilince temyiz edilmiştir.

1- Davalı G... Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi vekilinin temyizi yönünden;

Aleyhine verilen ilk hükmü temyiz etmeyen davalı G... Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi yönünden ilk hüküm temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden, anılan davalının direnme kararını temyizde hukuki yararının bulunmadığı belirgindir. Temyiz isteminin bu nedenle reddine karar verilmelidir.

2- Davalı G... Belediye Başkanlığı vekilinin temyizine gelince;

Davalı G... Belediye Başkanlığı’nın, 13.10.1995 tarihli Bakanlar Kurulu Kararıyla “turizm ve mesken üretimi amaçlı olarak kurulacak olan şirketlere %20’şer oranında sermaye katılımında bulunmasına izin verilmesinden” sonra, davalı G... Turizm ve Ticaret Limited Şirketi’nde %20 pay sahibi olduğu; davalılar arasında, Belediye adına kayıtlı 22 ada 35 numaralı parsel üzerinde K... Tatil Kenti adı altında devre mülk, otel, sosyal tesisler yapılması ve işletilmesi hususunda mutabakatı içeren 25.10.1995 ve 13.02.1996 tarihli Protokollerin düzenlendiği, anılan Protokollerde davalı Belediyece, Şirketin bu kapsamdaki yükümlülüklerinin yerine getirilmesi taahhüdünün yanı sıra, tesislerin inşasından, teslim ve organizasyonuna dair güvence verildiğine dair hükümlerin yer aldığı; 13.02.1996 tarihli işlemle devre mülk inşaatına konu taşınmazda 32206/58406 payını diğer davalı Şirkete tapuda devreden davalı Belediyenin, 06.03.1996 tarihli Temsilci Tayin Belgesi ile az yukarıda değinilen Protokoller çerçevesinde, “Belediyenin kurduğu ve ortağı olduğu K... Tatil Kentinin yapımında, Belediye güvencesi altında her türlü tanıtım reklam ve pazarlama yaparak devre mülk satışları yapmaya, bedellerini tahsil etmeye, devre mülk satışlarına dair sözleşmeler yapmaya, sözleşmelere Belediye Başkanlığı adına temsilci sıfatıyla ve şirket yetkilisi olarak imza atmaya, devre mülk satış sözleşmesi hükümlerinin icrasına, Devre mülk inşaatlarını yaparak alıcılara teslim etmeye, Belediyenin şirket ortağı olması hasebiyle Belediye Başkanlığı ve G... Turizm Ticaret Limited Şirketini temsilen M. A.’i yetkili kıldığı, davalı Belediye Başkanlığınca 15.11.1996 tarihinde yapı ruhsatı verilmesinden sonra 14.04.1997 tarihli Belediye Encümen kararıyla Belediye Muhasebe Şefinin davalı Şirkette sorumlu muhasebeci ve umumi denetleyici olarak görevlendirildiği; K... Tatil Kenti ile devre mülklerin tanıtımına yönelik resim ve yazıların bulunduğu broşürde “proje, yapım, işletme, bakım, çevre düzeninin G. Belediyesi ile G... İnşaat Turizm ve Ticaret Limited Şirketi tarafından üstlenildiği” belirtilerek, K... Tatil Sitesinin Belediye öncülüğünde oluşturulduğunun basın bildirisi yoluyla halka açıklandığı, dosya kapsamı ile belirgin olup; esasen bu konularda uyuşmazlıkta bulunmamaktadır.

Yine, davalı Şirket yetkilisi ile davacının imzasının yer aldığı 26.09.1997 tarihli Taahhütname ve yine aynı tarihli adiyen düzenlenen Devre Mülk Satış Sözleşmesinde; K... Tatil Kentinin Belediye güvencesiyle yapıldığı, Belediyenin davalı Şirketle birlikte tatil kentini tamamlayıp devre mülkü alıcıya teslim etmeyi taahhüt ettiği ve anılan taahhütnamenin Belediye Başkanlığının 06.03.1996 tarihinde verdiği yetkiye istinaden düzenlendiği belirtilmiştir.

Takip eden süreçte, davalı Belediye Başkanlığı’nca diğer davalı şirket aleyhine açılarak kesinleşen tapu iptal ve tescil davası sonucu 22 ada 35 numaralı parselde davalı Şirket adına kayıtlı payın iptali ile Belediye adına tesciline karar verildiği; ceza mahkemesince de, yukarıda sıralanan işlemlerde imzası bulunan Belediye Başkanı A. G.’in görevi kötüye kullanmak suçundan cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

Açıklanan maddi olgular, bozma ve direnme kararlarının kapsamları itibariyle uyuşmazlık; dosyada mevcut protokoller, yetki belgesi, sözleşme, taahhütname, broşürler, basın bildirileri, ceza mahkemesi ve tapu iptal-tescile dair hukuk mahkemesi kararları ile tüm bilgi ve belgelere göre; davalı G... Belediye Başkanlığının, hakkındaki hüküm kesinleşmiş bulunan diğer davalı G... Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi ile birlikte sorumluluğu cihetine gidilip gidilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.

Satış Sözleşmesinin imzalanmasından önceki reklam ve tanıtım aşamalarında dağıtılan broşürlerde, satıcı G... İnşaat Turizm ve Ticaret Limited Şirketi ile birlikte G... Belediyesinin de “devre mülklerin proje, yapım, işletme, bakım ve çevre düzenini üstlendiğinin” belirtildiği, Belediyenin güvencesi altında devre mülk satışları yapmak üzere Belediye Başkanlığı adına temsilci sıfatıyla Şirket ortağı ve yetkilisi M. A.’e Belediyece yetki verildiği, Şirket muhasebecisi ve denetmeni olarak bizzat Belediye görevlisinin yetkilendirildiği ve devre mülk inşası amacına yönelik olarak Belediyenin tapu payının davalı Şirkete temlik edildiği; dolayısıyla davalı G... Belediye Başkanlığı’nın bu işlem ve davranışlarıyla alıcılar üzerinde satıma konu devre mülklerin teslimi konusunda bir intiba oluşturup, satıcı Şirkete beslenen güveni pekiştirdiği, diğer bir ifadeyle devre mülkler için güvence verdiği ve satın alma kararının verilmesinde etkili olduğu, toplanan delillerden açıkça anlaşılmaktadır.

Davacının dayandığı 26.09.1997 tarihli satış sözleşmesinde, davalı G. Belediye Başkanlığını temsilen imza bulunmamakta ise de, anılan Sözleşmede “Organizatör ve Satıcı” sıfatıyla G. Belediye Başkanlığına yer verildiği ve Belediye ile davalı Şirket adına imzalanarak, her iki davalının devre mülkü 26.03.2000 tarihinde teslim etmeyi üstlendikleri görülmektedir.

Diğer yönüyle, yukarıda açıklanan olguların 1995 yılında alınan Bakanlar Kurulu Kararından sonra uzun bir zaman dilimi içerisinde gerçekleştiği ve yapılan işlemlerin bu süreçte davalı Belediyece benimsendiği de belirgindir.

Şu haliyle, alıcılarda haklı güven oluşturan ve zararın doğmasına sebebiyet veren davalı G... Belediye Başkanlığı da, diğer davalı Şirket ile birlikte, davacının zararından sorumludur.

Öte yandan; Türk Medeni Kanunu’nun 50. maddesine göre, tüzel kişilerin iradesi organları aracılığıyla açıklanır. Organların irade beyanı, bizzat tüzel kişinin irade beyanıdır. Sözü edilen maddeye göre organlar, yalnız hukuki işlemleri ile değil, diğer bütün fiilleriyle tüzel kişiyi borç altına sokarlar. Anılan 50. maddenin son fıkrasında ise, organların kusurlarından dolayı ayrıca kişisel sorumluluklarının bulunduğu hükme bağlanmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanununun 3. maddesinin ( b ) fıkrasında ise, belediye başkanı da belediyenin organları arasında sayılmıştır.

Bu açık hükümler karşısında; işlemlerin yapıldığı zamanın Belediye Başkanı A. G.’in eylem ve işlemlerinin, davalı G... Belediye Başkanlığı’nı bağladığı gibi; bozma ilamında işaret edilenin aksine, A. G.’in söz konusu eylem ve işlemleri nedeniyle görevi kötüye kullanmak suçundan ceza mahkemesince mahkum edilmiş olmasının, Belediyenin zarardan sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağı kuşkusuzdur.

Tüm bunların yanında, Belediye adına kayıtlı taşınmaz üzerinde devre mülk, otel, sosyal tesisler yapılması ve işletilmesi hususlarında mutabakatı içeren 25.10.1995 ve 13.02.1996 tarihli Protokollerde, anılan Protokollerin tarafı olan davalı G... Belediye Başkanlığı ile davalı G... İnşaat Turizm ve Ticaret Limited Şirketi arasındaki iç ilişki düzenlenmiş olup; davacıya karşı ileri sürülmesi olanaksızdır.

Sonuç itibariyle; davalı G... Belediye Başkanlığı’nın, kendi adına kayıtlı bulunan arsaya, ortağı olduğu diğer davalı G. İnşaat Turizm ve Ticaret Limited Şirketi tarafından yapımı kararlaştırılan dava konusu devre mülk için davacı alıcıya haklı bir güven verdiği ve oluşan bu güven nedeniyle, devre mülkün teslim edilmemesinden kaynaklanan davacı zararından, davalı Belediyenin de sorumluluğunun bulunduğu, her türlü duraksamadan uzaktır.

Hal böyle olunca; Yerel Mahkemenin, davalı G... Belediye Başkanlığı’nın diğer davalı ile birlikte davacı zararından sorumluluğu cihetine gidilmesi gerektiği yönündeki kabulü ve bu yöne ilişkin direnme kararı yukarıda yazılı gerekçelerle yerindedir.

Ne var ki, davalı G. Belediye Başkanlığı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Özel Daire’sine gönderilmesi gerekir.

SONUÇ : 1- Yukarıda ( 1 ) numaralı bentte yazılı nedenlerle direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmayan davalı G... Turizm İnşaat Ticaret Limited Şirketi vekilinin temyiz isteminin ( REDDİNE ), oybirliği ile,

2- Yukarıda ( 2 ) numaralı bentte yazılı nedenlerle direnme uygun bulunduğundan, davalı G... Belediye Başkanlığı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 13. Hukuk Dairesine ( GÖNDERİLMESİNE ), 02.02.2011 gününde oybirliğiyle ile karar verildi.

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13