İdari Yargı Kararlarının Gerekçelerinin Bağlayıcılığı*

İdari Yargı Kararlarının Gerekçelerinin Bağlayıcılığı*

Nihayet demokratik bir hukuk sistemine sahip olan ülkemizde gerçek ve tüzel kişilerin de Anayasanın bir maddesini Anayasa Mahkemesinin yorumladığı şekilde yorumlamaları gerektiği söylenemez. Eğer gerçek ve tüzel kişiler Anayasanın bir maddesini bir başka bir türlü yorumlayarak birtakım hukukî işlemler yapmışlarsa, bu işlemler Anayasa Mahkemesinin denetimine tâbi olmadığına göre, Anayasa Mahkemesinin kendi yorumunu gerçek ve tüzel kişilere empoze etmesi mümkün değildir. Gerçek ve tüzel kişilerin yaptıkları bu yorumların geçerliliğine Anayasa Mahkemesi değil, adlî, idarî, askeri yargı mercileri karar verir.

Görüldüğü gibi, Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekçeleri, yani Anayasa Mahkemesinin Anayasanın bir maddesinin anlamı konusundaki yorumları, ne yasama, yürütme ve yargı organlarım, ne de gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Bunun aksinin düşünülmesi demokratik, plüralist bir toplumda mümkün de değildir. Anayasa Mahkemesinin her bir kararı onlarca sayfadan oluşur. Anayasa Mahkemesi her bir kararında birçok konuda birçok görüş bildirir. Anayasa Mahkemesinin şimdiye kadar verdiği kararlar yirmi bin sayfa civarındadır. Bu yirmi bin sayfa boyunca Anayasa Mahkemesi yüzlerce ve hatta binlerce yorum yapmış ve görüş açıklamıştır. Eğer bu yorum ve görüşler, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlarsa, bu şu anlama gelir ki, Türkiye, Anayasa Mahkemesinin diktatör olduğu totaliter bir sisteme girmiş olur. Sonuç itibariyle GÖZLER’e göre Anayasa Mahkemesi kararlarının gerekçesi bağlayıcı değildir. Anayasa Mahkemesi kararlarının, tüm diğer mahkeme kararları gibi, sadece hüküm fıkrası bağlayıcıdır..

ALİEFENDİOĞLU’na göre ise , Anayasa, bir ayırım yapmadan, Anayasa Mahkemesi kararlarının bağlayıcı olmasını öngörmüştür. Bir mahkeme kararı gerekçe ve hüküm fıkrasıyla bütün olduğuna göre, Anayasa Mahkemesi kararlarındaki gerekçenin de bağlayıcı olması gerekir. Nitekim, Anayasa Mahkemesi, kimi kararlarında Mahkeme kararlarındaki gerekçenin de bağlayıcı olduğunu, kararın gerekçesiyle bütünlük oluşturduğunu, açıkça belirtmiştir. Bağlayıcılık, kararların sonucu kadar gerekçeleri yönünden de geçerlidir.

Anayasa Mahkemesi, kararlarının bağlayıcılığını kimi kararlarında şu biçimde ifade etmiştir:

“Anayasanın 153. maddesinde belirtilen bağlayıcılık ilkesine aykırılıktan söz edilebilmesi için iptal edilen kuralla dava konusu yeni düzenlemenin içerik ve kapsam bakımından aynı ya da benzeri olması gerekir.”

“Anayasa, başta yasama organı olmak üzere, Anayasada sayılan organ, kuruluş ve kişiler yönünden Anayasa Mahkemesi kararlarına uyma ve bu kararlara aykırı davranmama yükümünü getirmiştir. Bu bağlılık, Anayasa Mahkemesinin Anayasaya aykırı bularak iptal ettiği bir konuda aynı içerik ve nitelikle yeni bir yasa çıkarılmamasını da gerekli kılar.

Anayasa’nın bu hükmü gereğince, yasama organı Anayasa Mahkemesinin Anayasaya aykırı görerek iptal ettiği bir kuralın aynını ya da değişik ifadelerle benzerini yasalaştırmaması gerekir. Yasama organı, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra aynı konuda yeni bir yasa yaparken Anayasa Mahkemesi kararının gerekçesinde gösterilen iptal nedenlerini dikkate almalıdır. Anayasa Mahkemesi kararlarıyla bağlılık, özellikle yasama organı yönünden, Anayasa Mahkemesinin kararlarındaki iptal gerekçesiyle de bağlılığı içerir.”

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13