Belediyeye Ait Riskli Yapıdaki Kiracının Tahliyesi

Kişisel Verileri Koruma Kurulu Tarafından Verilen İdari Para Cezasının İptali

Belediyeye Ait Riskli Yapıdaki Kiracının Tahliyesi

Belediyeye Ait Riskli Yapıdaki Kiracının Tahliyesi

6306 S. Yasa ve Uygulama Yönetmeliğinin İlgili Hükümleri Uyarınca Tesis Edilen İşlemin İptali İstemiyle Açılan Davada İdari Yargının Görevli Olduğu,

Kira Sözleşmesi Hükümlerinden Kaynaklanmadığı Anlaşılan Uyuşmazlığın Görüm ve Çözümünde Adli Yargının Görevli Olduğundan Bahisle verilen Görevsizlik kararında hukuki isabet bulunmadığı hakkında.

 

Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu’nun 19.12.2018 tarihli kararı

 

“…

Dava; Kilis İli, Hakverdi Mahallesi, Cumhuriyet Caddesi, Belediye Pasajı, No: 23 adresinde bulunan mülkiyeti davalı belediyeye ait olan işyerinin kiracısı olan davacının, söz konusu yapının Kilis İl Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü tarafından 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca riskli yapı olduğunun tespit edildiğinden bahisle, 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin 8/2-a maddesi uyarınca Kilis Belediye Başkanlığı tarafından malik sıfatıyla, işyerlerini 60 gün içerisinde tahliye etmesi yolunda düzenlenen bila tarih ve 36460192/69 sayılı işlemin iptali istemiyle açılmıştır.

Gaziantep 1. İdare Mahkemesinin 01/10/2015 günlü, E:2015/730, K:2015/813 sayılı kararı ile; anılan işlemin davalı idare tarafından yapı maliki ( aynı zamanda kira ilişkisinin tarafı ) sıfatıyla tesis edildiği, dolayısıyla uyuşmazlığın özel hukuk hükümlerine göre adli yargıda çözülmesi gerektiği gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.

Anılan karar, Danıştay Ondördüncü Dairesinin 21/04/2016 günlü, E:2015/11279, K:2016/3260 sayılı kararıyla; uyuşmazlığın 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı olarak belirlenen ve yıkımına karar verilen davacının kiracısı olduğu yapının yıkım kararının kesinleştiğinden bahisle davacının tahliyesine ilişkin olarak 6306 sayılı Yasa ve Uygulama Yönetmeliğinin ilgili hükümleri uyarınca tesis edilen işlemden kaynaklandığının anlaşıldığı, bu durumda uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargı yerinin görevli bulunduğu gerekçesiyle bozulmuş ise de; İdare Mahkemesi, bozma kararına uymayarak ilk kararında ısrar etmiştir.

Davacı, Gaziantep 1. İdare Mahkemesinin 01/09/2016 günlü, E:2016/604, K:2016/754 sayılı ısrar kararını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.

6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 2. maddesinin ( d ) bendinde; "Riskli yapı: Riskli alan içinde veya dışında olup ekonomik ömrünü tamamlamış olan ya da yıkılma veya ağır hasar görme riski taşıdığı ilmî ve teknik verilere dayanılarak tespit edilen yapıyı ifade eder", 3. maddesinde; "Riskli yapıların tespiti, Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikte belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde masrafları kendilerine ait olmak üzere, öncelikle yapı malikleri veya kanuni temsilcileri tarafından, Bakanlıkça lisanslandırılan kurum ve kuruluşlara yaptırılır ve sonuç Bakanlığa veya İdareye bildirilir. Bakanlık, riskli yapıların tespitini süre vererek maliklerden veya kanuni temsilcilerinden isteyebilir. Verilen süre içinde yaptırılmadığı takdirde, tespitler Bakanlıkça veya İdarece yapılır veya yaptırılır. Bakanlık, belirlediği alanlardaki riskli yapıların tespitini süre vererek İdareden de isteyebilir. Bakanlıkça veya İdarece yaptırılan riskli yapı tespitlerine karşı maliklerce veya kanuni temsilcilerince onbeş gün içinde itiraz edilebilir. Bu itirazlar, Bakanlığın talebi üzerine üniversitelerce, ilgili meslek disiplini öğretim üyeleri arasından görevlendirilecek dört ve Bakanlıkça, Bakanlıkta görevli üç kişinin iştiraki ile teşkil edilen teknik heyetler tarafından incelenip karara bağlanır. Bakanlık veya İdare tarafından yapılan tespit işleminin masrafı ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. Tapu müdürlüğü, binanın paydaşlarının müteselsil sorumlu olmalarını sağlamak üzere tapu kaydındaki arsa payları üzerine, masraf tutarında müşterek ipotek belirtmesinde bulunarak Bakanlığa veya İdareye ve binanın ayni ve şahsi hak sahiplerine bilgi verir. Riskli yapılar, tapu kütüğünün beyanlar hanesinde belirtilmek üzere, tespit tarihinden itibaren en geç on iş günü içinde Bakanlık veya İdare tarafından ilgili tapu müdürlüğüne bildirilir. Tapu kütüğüne işlenen belirtmeler hakkında, ilgili tapu müdürlüğünce ayni ve şahsi hak sahiplerine bilgi verilir." hükmüne yer verilmiş, 5. maddesinde; riskli yapıların tahliye ve yıkımına ilişkin düzenleme yapılmış, 6306 sayılı Kanunun Uygulama Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 1. fıkrasında; "Riskli yapı tespitine karşı yapılan itirazın reddedilmesi veya riskli yapı tespitine itiraz edilmemesi suretiyle, riskli yapı tespitinin kesinleşmesi halinde Müdürlük, gerekli tebligatların yapılmasını ve riskli yapının yıktırılmasını İdareden ister." hükmü ile 2. fıkrasının ( a ) bendinde " İdarece; Altmış günden az olmamak üzere süre verilerek riskli yapıların yıktırılması yapı maliklerinden istenilir. Maliklere yapılacak tebligatta, riskli yapıyı kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi kullananlara tahliye için malik tarafından bildirim yapılması gerektiği belirtilir." hükümlerine yer verilmiştir.

Dosyanın incelenmesinden; K... adresinde bulunan mülkiyeti Kilis Belediyesine ait davacının kiracısı bulunduğu taşınmazın riskli yapı olarak belirlenmesi ve Kilis Tapu Müdürlüğünün 2402 yevmiye numaralı ve 20/03/2015 günlü yazısı ile, "6306 sayılı Kanun gereğince "Riskli Yapı Belirtmesi Tesisi" işlemi tesis edilen yapı hakkında bu yazının tebliğinden itibaren 15 gün içinde riskli yapı tespitine itiraz edillmediği takdirde idare ( belediye ) tarafından riskli yapının 60 günden az olmamak üzere belirlenecek sürede yıktırılması gerektiğinin bildirilmesi üzerine davalı idare tarafından davacının kiracısı bulunduğu taşınmazı 60 gün içinde tahliye etmesinin istenildiği anlaşılmaktadır.

Bu durumda; 6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı olarak belirlenen ve yıkımına karar verilen, davacının kiracısı olduğu yapının, yıkım kararının kesinleştiğinden bahisle yıktırılmasının istenilmesi üzerine, davacının tahliyesine ilişkin olarak 6306 sayılı Yasa ve Uygulama Yönetmeliğinin ilgili hükümleri uyarınca tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan, kira sözleşmesi hükümlerinden kaynaklanmadığı anlaşılan uyuşmazlığın görüm ve çözümünde idari yargı yeri görevli bulunmaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle; davacının temyiz isteminin kabulüne, Gaziantep 1. İdare Mahkemesi'nin 01/09/2016 günlü, E:2016/604, K:2016/754 sayılı ısrar kararının BOZULMASINA, dosyanın Gaziantep 1. İdare Mahkemesi'ne gönderilmesine, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 ( onbeş ) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.12.2018 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY

X- 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'un 8. Maddesinin 1. fıkrasında "Riski yapı tespitine karşı yapılan itirazın reddedilmesi veya riskli yapı tespitine itiraz edilmemesi suretiyle, riskli yapı tespitinin kesinleşmesi halinde Müdürlük, gerekli tebligatların yapılmasını ve riskli yapının yıktırılmasını İdareden ister." hükmü, 2. fıkrasının ( a ) bendinde " İdarece; Altmış günden az olmamak üzere süre verilerek riskli yapıların yıktırılması yapı maliklerinden istenilir. Maliklere yapılacak tebligatta, riskli yapıyı kiracı veya sınırlı ayni hak sahibi kullananlara tahliye için malik tarafından bildirim yapılması gerektiği belirtilir." hükümlerine yer verilmiştir.

Anılan düzenlemeyle; 6306 sayılı Yasa hükümlerine göre riskli yapı olarak tesbit edilen yapıların yıkımını gerçekleştirmek ve yapının yıkıma hazır hale getirilmesini temin etmek için, malik ve varsa kiracısına bildirim yapılması zorunluluğu getirilmekte olup, anılan riskli yapı tesbitine ve yapının yıkımına ilişkin kararın, kira ilişkisini sona erdiren niteliğinin bulunduğu açıktır. Bir başka ifadeyle; yapının 6306 sayılı Yasa hükümleri uyarınca yıkılmasına ilişkin idari karar, özel hukuk sözleşmesi niteliğindeki kira sözleşmesinin sona erdirilme ve tahliye sebebidir.

Öte yandan, davalı idarenin mülkiyetinde bulunan yapının, riskli yapı olması nedeniyle tahliye edilmesi gerektiğine ilişkin kiracıya yapılan bildirim, temelinde bir başka idare tarafından tesis edilen idari bir karara ( riskli yapı ve yıkım ) dayanmakla birlikte, sözü edilen bildirimin; idare sıfatıyla ve kamu gücü kullanılarak tesis edilen bir işlem olmadığı, malik sıfatıyla yapılan bir bildirim olduğu tartışmasızdır.

Bu itibarla; riskli yapı olarak tesbit edilen ve yıkılmasına karar verilen yapının tahliye edilmesi gerektiğine ilişkin dava konusu işlemin yargısal denetiminde; riskli yapı ve yıkım kararının kira sözleşmesine ve tahliyeye etkilerinin hukuken irdelenmesi gerekeceğinden, özel hukuk hükümleri çerçevesinde çözümlenecek olan uyuşmazlığın, idari yargının görev alanı dışında kaldığı sonucuna ulaşılmaktadır.

Kaldı ki; tahliye bildiriminin 6306 sayılı Yasadan kaynaklandığı gerekçesiyle idari yargının görevli olduğunun kabulü halinde; özel mülkiyete konu bir yapı hakkında verilen riskli yapı kararlarında da, malik ( özel şahıs ) tarafından kiracıya yapılan tahliye bildiriminin idari yargı merciilerince incelenmesi gerekeceği sonucuna ulaşılacaktır ki, bunun da hukuken kabulü mümkün değildir.

Belirtilen nedenlerle, davalı idarenin malik sıfatıyla ve kamu gücü kullanılmaksızın kiracıya yaptığı tahliye bildiriminin, adli yargının görev alanında kaldığı ve temyize konu Mahkeme kararının onanması gerektiği görüşüye, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyoruz.

* Yargı mercileri tarafından verilen kararlar yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine ve olayın özelliklerine göre verilen kararlar olup; kararların emsal karar olarak uygulanıp uygulanmayacağı her somut olay özelinde ayrıca değerlendirilmelidir. Kapsamlı değerlendirme ve benzer içtihat örnekleri için ilgili departmanımız ile iletişime geçiniz.

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13