c) Başsavcılığın düşüncesi;
d) Duruşmalı davalarda, duruşma yapılıp yapılmadığı ve yapılmış ise hazır bulunan taraflar ve vekil veya temsilcilerinin ad ve soyadları;
e) Kararın dayandığı kanuni ve hukuki sebepler ile gerekçesi ve hüküm;
f) Kararın tarihi ve oy birliği ile veya oy çokluğuyla mı verildiği;
g) Muhakeme masrafları ile vekalet ücretinin hangi tarafa yükletildiği;
h) Kararı veren Daire veya Daireler Kurulu Başkan ve üyelerinin ad ve soyadları ve imzaları ve varsa ayrışık oyları..
Yine Yürütmenin durdurulması kararlarının da gerekçeli olacağı 1602 sayılı AYİM Kanunun 62 nci maddesinde yer almaktadır. Bu hükme göre ; “…Şu kadar ki idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir. “
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 20nici maddesinde İdareden istenen bilgi ve belgelerin Devletin güvenliğine veya yüksek menfaatlerine veya Devletin güvenliği ve yüksek menfaatleriyle birlikte yabancı devletlere de ilişkin ise,
Başbakan veya ilgili bakanın, gerekçesini bildirmek suretiyle, söz konusu bilgi ve belgeleri vermeyebileceği düzenlenmiştir. Bu düzenlemeye paralel bir hüküm de 2575 sayılı Danıştay Kanununun 49 ncu maddesinde yer almaktadır. 2577 sayılı Kanunun 24 ve ve 2575 sayılı Kanunun 51 nci maddelerinde kararlarda bulunacak hususlar düzenlenmiş ve Kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesinin kararda bulunması gerektiği belirtilmiştir.
2577 sayılı Kanunun 27 nci maddesinde yürütmenin durdurulması kararlarının gerekçeli olacağı, 2575 sayılı Kanunun 61 nci maddesinde de Başsavcılık düşüncelerinin gerekçeli olarak bildirileceği hususları düzenlenmiştir. Mahkemelerin bütün kararlarının gerekçeli olması gerektiği, AsYUK md. 50, CMUK md. 32 ve CMK md. 34’de, Anayasaya paralel olarak kesin bir şekilde ifade edilmiştir .
III. GEREKÇEDE BULUNMASI GEREKEN HUSUSLAR
Bilindiği gibi mahkeme kararının gerekçesi, “. . . yargıçlara kendilerine verilen bağımsızlığın bedeli olan yansızlığı kanıtlama olanağı veren ve yargıç onurunu koruyan bir araçtır. . .” Gerekçe, yargıya hissedilen güvensizlik ve asılsız söylentileri ortadan kaldırır.
Gerekçe, takdirin; akla, hukuka ve dosyaya uygun açıklamasıdır. Kararların gerekçeli olması; ilgililerin verilen kararın doğruluğu ve sıhhati hakkında bir kanaat sahibi olmalarını temin eder. Kamu vicdanı rahatlar. Çünkü, belki hayatında ilk defa mahkemeye gelen kişi, hükümde geçen hukuki terimleri, madde numaralarını haklı olarak bilmeyebilir. Ancak alınan kararın tartışıldığı, mahkemeyi o kararı almaya sevkeden sebeplerin gösterildiği, niçin başka bir karar değil de böyle bir karar alındığının gerekçede gösterilmesi, tarafları tatmin edecektir. Adaletin sağlanmasının yanı sıra, bunun gösterilmesi de önemlidir. Bu işlevi de gerekçe yerine getirir..