Emekli ikramiyesinin kayıt ve sınırlama olmaksızın tamamının haczi kabildir
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2010/2308
K. 2010/4023
T. 23.2.2010
• EMEKLİ İKRAMİYESİ ( Emekli Sandığınca Ödenen/Gelir Aylık ve Ödenek Niteliğinde Olmadığı - Haczedilemeyeceği Yönünde Hüküm Bulunmadığı Kayıt ve Sınırlamalara Tabi Tutulmaksızın Tamamının Haczedilebileceği )
• HACZİ CAİZ OLAN ŞEYLER ( Emekli Sandığınca Ödenen Emekli İkramiyesi - Kayıt ve Sınırlamalara Tabi Tutulmaksızın Tamamının Haczedilebileceği/Gelir Aylık ve Ödenek Niteliğinde Olmadığı )
• HACİZ ( Emekli Sandığınca Ödenen Emekli İkramiyesi - Gelir Aylık ve Ödenek Niteliğinde Olmadığı/Haczedilemeyeceği Yönünde Hüküm Bulunmadığı Kayıt ve Sınırlamalara Tabi Tutulmaksızın Tamamının Haczedilebileceği )
ÖZET : Emekli Sandığınca şartları oluştuğunda toptan ve bir defada ödenmekte olan emekli ikramiyesi, gelir, aylık ve ödenek niteliğinde olmadığı gibi, bu paranın haczedilemeyeceği yönünde gerek 5510 Sayılı Kanunda gerekse İİK. nun 82 ve 83. maddelerinde herhangi bir hüküm de bulunmamaktadır. Bu durumda emekli ikramiyesi, kayıt ve sınırlamalara tabi tutulmaksızın tamamının haczi kabildir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : 5510 Sayılı Kanunun 17.4.2008 tarih ve 5754 Sayılı Kanunun 56. maddesi ile değişik 93. maddesinin birinci fıkrasına göre, bu kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri 88. maddeye göre takip ve takibi gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Emekli Sandığınca şartları oluştuğunda toptan ve bir defada ödenmekte olan emekli ikramiyesi, anılan madde kapsamında sayılan gelir, aylık ve ödenek niteliğinde olmadığı gibi, bu paranın haczedilemeyeceği yönünde gerek 5510 Sayılı Kanunda gerekse İİK. nun 82 ve 83. maddelerinde herhangi bir hüküm de bulunmamaktadır.
Bu durumda emekli ikramiyesinin anılan kanun ve maddelerde gösterilen kayıt ve sınırlamalara tabi tutulmaksızın tamamının haczi kabildir. O halde mahkemece şikayetin reddi gerekirken kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 23.02.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.