Türk Kanunlar İhtilafı Kurallarınca Yetkili Kılınan Kanun Uygulanacak Olsaydı Aynı Sonuca Varılacaksa Yabancı Mahkeme Kararının Tanınması Talebi Reddedilemez.
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/88
K. 2004/412
T. 19.1.2004
• YABANCI MAHKEME KARARININ TANINMASI ( Türk Kanunlar İhtilafı Kurallarınca Yetkili Kılınan Kanun Uygulanacak Olsaydı Aynı Sonuca Varılacaksa Reddedilemeyeceği )
• TANIMAYA İLİŞKİN DAVALAR ( Yabancı Mahkeme İlamının Aslı Olmadan Hüküm Kurulmasının Kanuna Aykırılığı )
• YABANCI MAHKEME İLAMININ ASLI GEREĞİ ( Olmadan Hüküm Kurulmasının Kanuna Aykırılığı – Tanımaya İlişkin Davalar )
ÖZET : Türk Kanunlar ihtilafı kurallarınca yetkili kılınan kanun uygulanmamakla birlikte; eğer bu kanun uygulanacak olsaydı, aynı sonuca varılacak idiyse tanıma isteği reddedilemez.
Tanımaya ilişkin davalarda yabancı mahkeme ilamının aslı olmadan hüküm kurulması kanuna aykırıdır.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Davacı, dava dilekçesinde Bulgaristan mahkemesinin boşanmaya dair kararının “tanınmasını” istemiştir. Tanımaya ilişkin kararlarda Milletlerarası Özel Hukuk Usulü Kanunu’nun 38. maddesinin ( a ) ve ( d ) bentleri uygulanmaz. ( MÖHUK m.42 ) Bulgar Mahkemesinde, Bulgar Kanunu uygulanarak karar verilmiş ise de; davalının yetkili kılınan hukukun uygulanmadığına yönelik açık bir itirazı bulunmamaktadır. ( MÖHUK m.38/e ) Kaldı ki; 17.4.1975 tarihinde ülkemizin de taraf olduğu, 8.9.1967 tarihli “Evlilik Birliğine Ait Kararların Tanınması Hakkındaki Sözleşmede”, Türk Kanunlar ihtilafı kurallarınca yetkili kılınan kanun uygulanmamakla birlikte; eğer bu kural uygulanacak olsaydı, aynı sonuca varılacak idiyse tanıma isteğinin reddedilemeyeceği belirtilmiştir. ( m.3/2 ) Davacının dava dilekçesine eklediği belgenin kesinleşmiş mahkeme kararına ait olduğu; “karar 25.3.2003 tarihinde yürürlüğe girmiştir.” şerhinden anlaşılmakta ise de; bu belge yabancı mahkeme kararının “aslı” olmayıp sureti niteliğindedir. O halde davacıdan yabancı mahkeme kararının “aslı” istenmeli, ( MÖHUK m.37 ) deliller yukarıda belirtilen açıklamalar çerçevesinde değerlendirilmelidir. Bunlar yapılmadan yazılı olduğu şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 19.01.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.