Yasaklama Kararının İptali

Yasaklama Kararının İptali

Yasaklama Kararının İptali

Yasaklama Kararının İptali

Taahhüdün ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmediği iddiası,

"İhale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmemek" fiilinin somut olarak ortaya konulması gerektiği,

İhtarname ile verilen 10 günlük sürenin çalışılamayacak ara döneme rastlaması durumunda bu dönemde işin tamamlanmasının mümkün olmaması nedeniyle verilen sürenin fiilen işlevsiz olduğu,

Henüz kesin hüküm niteliğinde olmayan ve dosya kapsamındaki bulgulara yeni bir vakıa eklemeyen adli yargı kararının yasaklama kararının iptaline ilişkin davada bağlayıcı nitelikte olmadığı,

İşin süresi içerisinde tamamlanmamasında tarafların kusur oranının belirlenmeksizin tesis edilen kamu ihalelerinden yasaklama işleminde hukuki isabet bulunmadığı hakkında.

T.C. Danıştay 13. Dairesi’nin 9.1.2020 Tarihli Kararı

İSTEMİN KONUSU : Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesi'nin 05/07/2019 tarih ve E:2018/1274, K:2019/473, T:2019/871 Sayılı kararının kaldırılması ve 01/03/2019 tarih ve E:2018/1274, K:2019/473 Sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ:

Dava konusu istem: Taahhüdün ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmediğinden bahisle davacının 2 yıl süreyle kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin 27/04/2017 tarih ve 30050 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Milli Eğitim Bakanlığı işleminin iptali istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Ankara 2. İdare Mahkemesi'nce verilen 20/02/2018 tarih ve E:2017/1160, K:2018/222 Sayılı kararda; Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü tarafından gerçekleştirilen "Doğu Anadolu Gözlemevi Projesi Çelik ve Betonarme Karkas ile Dolgu İşleri" ihalesinin davacı şirketin üzerinde kaldığı, ihaleyi gerçekleştiren idare ile davacı şirket arasında 21/07/2016 tarihinde sözleşme imzalandığı, ihale konusu işin 30/09/2016 tarihine kadar bitirilmediği, yapılan incelemeler sonunda sözleşmede belirlenen taahhütlere uyulmadığından bahisle davacı şirketin 2 yıl süreyle kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına yönelik dava konusu işlemin tesis edildiği, davacı şirket tarafından üstlenilen işin sözleşme hükümlerine uygun olarak ve süresinde tamamlanmadığı, Erzurum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/27 değişik iş sayılı dosyası kapsamında Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü tarafından yaptırılan delil tespiti davasına sunulmak üzere hazırlanan bilirkişi raporunda; işe başlama tarihi ( 11/08/2016 ) ile tespit tarihi ( 28/10/2016 ) arasındaki 79 takvim günü içerisinde işin bitmemiş olduğu, mevcut imalatlar için belirlenen metraj hesaplamaları ile işin yaklaşık % 24'ünün tamamlandığı, işin geriye kalan % 76'lık kısmının havanın fen noktasında çalışmaya uygun olmayan koşullar göz önünde bulundurulmaz ise yaklaşık 250 günde tamamlanabileceğinin belirtildiği, buna karşılık Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü'nün 29/08/2016, 10/10/2016 ve 31/10/2016 tarihli yazılarıyla ihale konusu işe ilişkin projenin revize edildiği ve projeler tamamlanana kadar üretimin yapılmaması gerektiğinin davacı şirkete bildirildiği dikkate alındığında, dava konusu işin 11/08/2016 tarihinden itibaren 30/09/2016 tarihine kadar bitirilmesi gerektiği kararlaştırılmakla birlikte yukarıda anılan delil tespiti davası kapsamında hazırlanan bilirkişi raporu uyarınca, işin sözleşmede belirtilen sürede bitirilmesinin mümkün olmadığı, davacı şirkete yüklenemeyecek sebeplerle projede değişiklikler yapıldığı, işin taahhüt edilen sürede bitirilmemiş olmasının davacıdan kaynaklanmadığı, belirtilen hususların taahhüdün yerine getirilmesine engel nitelikte olduğu, davacının bu engeli ortadan kaldırma olanağının bulunmadığı, 4735 Sayılı Kanun'un 25. maddesinin birinci fıkrasının ( f ) bendinde belirtilen mücbir sebeplerin var olduğu, davacının sözleşme hükümlerine ve diğer ihale dökümanına uygun olarak taahhüdünü yerine getirmemesinin söz konusu mücbir sebeplerden kaynaklandığı dikkate alındığında, bu hususlar göz ardı edilerek tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.

Bölge İdare Mahkemesi kararlarının özeti: Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdarî Dava Dairesince; Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 29/06/2016 tarihinde gerçekleştirilen "Doğu Anadolu Gözlemevi Projesi Çelik ve Betonarme Karkas ile Dolgu İşleri" ihalesinin davacı şirket tarafından üstlenildiği ve taraflar arasında 21/07/2016 tarihinde sözleşme imzalandığı, sözleşmede iş yeri teslim tarihinin 30/07/2016, iş bitim tarihinin ise 30/09/2016 olarak belirlendiği, inşaatın yapılacağı arazinin 03/08/2016 tarihinde davacı şirkete fiilen teslim edildiği, işe başlama tarihinin 11/08/2016 olduğu, işin sözleşmede öngörülen sürede tamamlanmadığı, Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü'nün 14/10/2016 tarih ve E.1600238695 Sayılı yazısıyla hatalı olduğu belirlenen imalatların düzeltilmesinin istenildiği, 25/10/2016 tarihinde başvurulan Erzurum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin E:2016/27 değişik iş sayılı dosyası kapsamında, işin durumuna ilişkin tespit yaptırıldığı, 28/10/2016 tarihinde yapılan keşif sonrasında dosyaya sunulan 17/11/2016 tarihli bilirkişi raporunda, "... işe başlama tarihi ( 11/08/2016 ) ile tespit tarihi ( 28/10/2016 ) arasında geçen 79 takvim günü süresinde yapılan işin bitmemiş olduğu ve mevcut imalatlar için hesap edilen yaklaşık metraj hesaplamaları ile işin yaklaşık % 24'ünün tamamlandığı tespit edilmiştir. İşin geriye kalan % 76'lık kısmının havanın fen noktasında çalışmaya uygun olmayan koşullar göz önünde bulundurulmaz ise yaklaşık 250 günde tamamlanabileceği" ve "gömülü çelik elemanların bazı yerlerde unutulması, gömülü çelik elemanların bazılarının da olması gereken proje koordinatlarında ve kotlarda olmaması, perde betonu bitiş kotlarındaki perdahın iyi yapılmamasından kaynaklanan eğriliklerin olması, projede belirtilen noktalarda bırakılması gereken rezervasyon boşluklarının bırakılmaması, bazı topraklamaların projede olması gereken yerlerden geçmemesi hataları sonrasında gerekli inşaat teknikleri kullanılarak giderilebilecek hatalar olmasına karşın hatalı imalatlar yapının fen ve sanat kurallarına uyma noktasında dışına çıkmasına sebep olmaktadır." görüşünün belirtildiği, bunun üzerine, davalı idare tarafından bilirkişi raporundaki tespitlere de değinilmek suretiyle 30/11/2016 tarihli ihtarname gönderilerek yapının teleskop ve pilyesinin betonarme perdelerinin 09/09/2016 tarihinde tamamlanması planıyla birlikte kubbe montajı için kubbe yüklenicisinden buna göre montaj planı istenildiği, kış dönemi öncesindeki bu imalatın amacının kubbenin kaplamalarıyla birlikte ana çatının tamamlanmasına ve olumsuz kış koşullarının kubbeye vereceği zararın önlenmesine yönelik olduğu ve aksi durumda karşılaşılacak zararlar belirtilerek, 10 gün içerisinde taahhüdün yerine getirilmesinin istenildiği, bu arada davacının 17/11/2016 tarihli dilekçeyle ek süre talebinde bulunduğu, sözleşmenin feshedildiğinin 20/01/2017 tarihli yazıyla davacıya bildirildiği, bunun üzerine davacının Erzurum Asliye Hukuk Mahkemesi'nde E:2016/443 Sayılı dosyada, ihtiyati tedbir talebinde bulunduğu ve muarazanın men'ini istediği, ihtiyati tedbir talebinin 16/12/2016 tarihinde reddedildiği, bu karara yönelik itirazın da 31/01/2017 tarihinde Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi'nin E:2017/19 K:2017/29 Sayılı kararıyla reddedildiği, 24/01/2017 tarihinde teminatın nakde çevrildiği, Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü tarafından 16/03/2017 tarihli yazıyla, davacı şirketin sözleşmesinin hatalı imalatlardan ve işin zamanında bitirilmemesinden dolayı fesih kararı alınarak tasfiye edildiği belirtilmek suretiyle 4735 Sayılı Kanun'un 26. maddesi gereğince 2 yıl süreyle yasaklanmasının istenildiği, Milli Eğitim Bakanlığı'nca, 18/04/2017 tarihli olur ile, taahhüdünü yerine getirmediği gerekçesiyle davacının 4735 Sayılı Kanun'un 26. maddesi uyarınca 2 yıl süreyle yasaklanmasına karar verilmesi üzerine, anılan işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, ihaleye katılan firmaların, işin hangi koşullarda ve sürede yapılıp tamamlanacağını bilerek işe talip olduğu, Erzurum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin E:2016/27 değişik iş sayılı dosyasında bilirkişinin işin 250 günde tamamlanacağı tespitinin, davacı firmanın keşif tarihine kadar geçen sürede yaptığı imalatlara ilişkin çalışma süresi referans alınarak kalan işin tamamlanması için ihtiyacı olan süre olduğu, ayrıca davacı şirketin sözleşme konusu işte hatalı imalatlarda bulunduğunun ve taahhüdünü süresinde yerine getirmediğinin bilirkişi raporuyla sabit olduğu hususları dikkate alındığında, "Mücbir sebepler dışında ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmemek" fiili sabit görülen davacının 4735 Sayılı Kanun'un 26. maddesi uyarınca 2 yıl süreyle yasaklanmasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı tarafından sözleşmenin feshinin haksız olduğu ileri sürülerek Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada, 12/07/2018 tarih ve E:2016/443, K:2018/396 Sayılı kararla davanın reddine karar verilerek sözleşmenin idarece feshinin haklı sebebe dayalı olduğunun da saptanmış olduğu anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 2. İdare Mahkemesi'nin 20/02/2018 tarih ve E:2017/1160, K:2018/222 Sayılı kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.

Davacı şirketin bu karara yönelik temyiz başvurusu da, kararın kesin olduğu ve temyiz yolunun açık olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kamu kurum veya kuruluşları tarafından gerçekleştirilen ihalelere katılmayı imkansız hâle getiren ihaleden yasaklama kararının belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya 30 gün yahut daha uzun süreyle engelleyen idarî işlem olduğu, sözleşmenin 9. maddesinde, işin süresinin iş yeri teslim veya işe başlama tutanağının imzalandığı tarihten itibaren başlamak üzere 30 Eylül 2016 tarihinde bitecek şekilde 49 gün olarak belirlendiği, istinaf merciinin kararına esas alınan delil tespiti raporunda işin geriye kalan kısımlarının 250 günde tamamlanabileceği yönünde tespite yer verildiği, bu tespitin yüklenici aleyhine yorumlanmasını gerektiren koşulların bulunmadığı, gecikmenin davalı idareden kaynaklanabileceğine yönelik hususların bahse konu raporda göz ardı edildiği, anılan delil tespitine dayanak alınan raporun hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, istinaf merciinin dayanak aldığı Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12/07/2018 tarihli davanın reddine yönelik kararı hakkında kanun yoluna başvurulduğu, kesin hüküm oluşturmayan bahse konu Mahkeme kararının dava konusu uyuşmazlık bakımından emsal teşkil etmeyeceği, somut uyuşmazlığın temelini davalı idarenin proje kapsamındaki teknik dokümanı sürekli revize etmesi ve çalışmaya imkan vermemesi ile bu kapsamdaki süre uzatımı ve sair talepleri reddetmesinin oluşturduğu, işin gerçekleştirilmesi için gerekli olan teknik dokümanın teslimindeki gecikmeler ve davalı idare tarafından projenin sürekli revize edilmesi nedeniyle ortaya çıkan süre uzatım taleplerinin karşılanması gerektiği, 01 Kasım - 15 Nisan tarihleri arasındaki 165 günün Erzurum il merkezinde fen noktasında çalışılmayan gün olduğunun açık olduğu, buna rağmen 30/11/2016 tarihinde 10 gün içinde işin tamamlanmasının ihtar edildiği, işin tamamlanması için verilen 10 günlük süre çalışılmayan zaman dilimi içerisinde yer aldığından ihtarın gereğinin yerine getirilmesinin fiilen mümkün olmadığı, davalı idarenin 17/11/2016 tarih ve E.1600274648 Sayılı işlemiyle işin 01/06/2017 tarihine kadar tamamlanmasının bildirilmesine karşın sonradan fesih kararı alınmasında ve buna dayalı olarak kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama işlemi tesis edilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, kamu ihalelerine katılma yasağının belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen bir işlem olmadığı, kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmakla birlikte davacının özel sektörde iş yapmasına engel bir durum bulunmadığından ve dava konusu işlem temyiz edilebilecek kararlar arasında sayılmadığından istinaf merciinin kararının temyiz edilemeyeceği, fesih öncesinde yapılan toplantılarda cezalı süre uzatımı kararı verilmesi davacı tarafından talep edildiği halde sonradan bu talebin aksine, "sözleşmenin feshedilmemesi ve işin süresinde tamamlanmadığı gerekçesiyle ceza uygulanmaması" istemiyle sözleşmenin tarafı olan idare aleyhine Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde 2016/443 esas sayılı dosya üzerinden işin süresinin tespiti, imzalanan sözleşmenin feshedilmemesi ve ceza uygulanmamasına yönelik muarazanın men'i davası açıldığı, ilk derece Mahkemesinde davanın reddine karar verildiği, yargılama sürecinin halihazırda istinaf aşamasında devam ettiği, 28/10/2016 tarihli delil tespiti raporuna göre, işin tamamlanmayan yaklaşık % 76'lık kısmının fen noktasında çalışılmayan günler hariç 250 günde tamamlanabileceği, bu sürenin işin objektif olarak yapılabileceği süreyi değil davacının delil tespitine esas raporun düzenlenme tarihine kadar yaptığı imalatlar referans alınarak aynı başarımla ( performans ) kalan işi tamamlaması için 250 güne ihtiyacı olduğu, davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulüyle Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

KARAR : İNCELEME VE GEREKÇE:

USUL YÖNÜNDEN:

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi içtihatlarına göre; mahkemeye erişme hakkı sadece ilk derece mahkemesinde dava açma hakkını değil, eğer iç hukukta itiraz, istinaf veya temyiz gibi kanun yollarına başvurma imkânı tanınmış ise üst mahkemelere başvurma hakkını da içerir ( AİHM Kararı, Bayar ve Gürbüz/Türkiye, B. No: 37569/06, 27/11/2012, § 42 ).

Mahkemeye erişme hakkının yasal birtakım şartlara tabi tutulması kabul edilebilir olsa da, mahkemelerin, usûl kurallarını, uyuşmazlığın esasında mündemiç hakkı ihlâl edecek kadar katı ve bu kuralları ortadan kaldıracak kadar da geniş yorumlamaktan kaçınmaları gerekir ( AİHM Kararı, Walchli/Fransa, B. No. 35787/03, § 29 ).

Usûl kurallarının, hukukî güvenliğin sağlanması ve yargılamanın düzgün bir şekilde yürütülmesi sonucunda adaletin tecellî etmesine hizmet etmek yerine, bir çeşit engel hâline gelmeleri durumunda mahkemeye erişim hakkı ihlâl edilmiş olur ( AİHM Kararı, Efstathiou ve Diğerleri/Yunanistan, B. No: 36998/02, § 24 ).

Bu itibarla, mahkemeye erişme hakkı, temyiz yoluna başvurma hakkını da kapsadığından, 2577 Sayılı İdarî Yargılama Usûlü Kanunu'nun temyize tâbi davaları düzenleyen 46. maddesinin temyiz yoluna başvuru haklarını daraltan şekilde katı yorumlanmaması gerekir.

Dosyanın incelenmesinden; davacının 2 yıl süreyle kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmalarına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, İdare Mahkemesi'nce dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun kabulüyle ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi üzerine davacı tarafından Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesi kararının bozulması istemiyle temyiz başvurusunda bulunulduğu, istinaf mercii tarafından kesin olarak verilen kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamayacağı gerekçesiyle temyiz isteminin reddine karar verildiği, bahse konu kararın temyiz incelemesi yapılarak istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararın bozulmasının istenildiği anlaşılmaktadır.

2577 Sayılı Kanun'un "İstinaf" başlıklı 45. maddesinin altıncı fıkrasında, bölge idare mahkemelerinin 46. maddeye göre temyize açık olmayan kararlarının kesin olduğu; "Temyiz" başlıklı 46. maddesinin ( d ) bendinde, belli bir ticarî faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davalarının Danıştay'da temyiz edilebileceği kurala bağlanmıştır.

6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun "Ticarî işler" başlıklı 3. maddesinde, "Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticarî işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticarî işlerdendir." kuralına yer verildiğinden bir ticarî işletmenin gelir sağlama amacına yönelik bütün faaliyetlerinin, kural olarak, "ticarî faaliyet" kapsamında olduğu açıktır.

2577 Sayılı Kanun'un 46. maddesinin ( d ) bendinde bir ticarî faaliyetin icrasının engellenmesi bakımından kısmen veya tamamen şeklinde bir ayrım yapılmadığı; anılan bentte yer alan "belli" ibaresinin, bir ticarî faaliyetin hem bütününü hem de belirli bir kısmını ifade ettiği; dolayısıyla bir ticarî faaliyetin yerine getirilmesini engellemeye yönelik işlemin, ticarî faaliyetin icrasının kısmen engellenmesine yönelik olabileceği gibi, tamamen engellenmesi yönünde de olabileceği; kamu ihalelerine katılmanın bir ticarî faaliyetin icrası kapsamında olduğu ve ihalelerden yasaklama işleminin "belli" bir ticarî faaliyetin icrasını engellediği; en az 6 aylık bir süre için tesis edilen kamu ihalelerine katılmaktan yasaklama işleminin, gerek belli bir ticarî faaliyetin engellenmesi gerekse engellemenin süresi bakımından belli bir ticarî faaliyetin icrasını 30 gün veya daha uzun süreli olarak engelleyen işlemlerin temyiz kanun yoluna tâbi olduğuna ilişkin söz konusu düzenlemenin kapsamı dâhilinde olduğu görülmektedir.

Öte yandan, ihale işlemleri ve ihalelerden yasaklama kararları belirli bir ihale sürecine dayalı olarak tesis edilen idarî işlemler olmakla birlikte, ihale işlemlerine karşı açılan davalarda ivedi yargılama usulü uygulandığından, İdare Mahkemesi kararları doğrudan temyiz incelemesine tâbi tutulurken; ivedi yargılama usûlüne tabi olmayan ihaleden yasaklama kararlarına yönelik davalarda verilen İdare Mahkemesi kararlarının istinaf incelemesi neticesinde kesinleşmesi, aynı ihaleye yönelik ve aynı sebebe dayalı olarak tesis edilen idarî işlemler hakkında Danıştayca varılan sonuçlar ile istinaf incelemesi neticesinde varılan sonuçların birbirinden farklı olmasına yol açacağından, bu durumun yargı kararlarında yeknesaklık sağlanmasını da engelleyeceği açıktır.

Yapılan bu değerlendirmelere göre, ihaleden yasaklama işlemlerine ilişkin davalarda istinaf başvurusu üzerine verilen kararların kesin olduğu ve bu kararlara karşı temyiz kanun yoluna başvurulamayacağı yönündeki Dairemiz kararlarının yeniden değerlendirilmesi amacıyla Dairemizin tüm üyelerinin katılımıyla 05/12/2019 tarihinde yapılan toplantıda oybirliğiyle "içtihat değişikliği"ne gidilmiş olup; anılan toplantıda, kamu ihalelerine katılmaktan yasaklamaya yönelik işlemlerin "belli bir ticarî faaliyetin icrasını süresiz veya otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen idarî işlemler" kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığından, davacının kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesi'nin 05/07/2019 tarih ve E:2018/1274, K:2019/473, T:2019/871 Sayılı temyiz isteminin reddi yönündeki kararı kaldırılarak esasın incelenmesine geçildi.

ESAS YÖNÜNDEN:

MADDİ OLAY:

Atatürk Üniversitesi ile belli istekliler arasında ihale usulüyle gerçekleştirilen "Doğu Anadolu Gözlemevi Projesi Çelik ve Betonarme Karkas ile Dolgu İşleri" ihalesi uhdesinde bırakılan davacı şirket arasında 21/07/2016 tarihinde sözleşme imzalanmıştır.

Sözleşmenin 9. maddesi uyarınca, iş yerinin tesliminden itibaren başlamak üzere işin 30/09/2016 tarihine kadar tamamlanması öngörülmüş; taraflarca imzalanan iş yeri teslim tutanağı ile fiili işe başlama tarihi 11/08/2016 olarak belirlenmiştir.

Sözleşmenin uygulanması ve işin gerçekleştirilmesi aşamasında projenin yürütülmesiyle ilgili olarak davalı idarenin; 09/08/2016 tarih ve 216 Sayılı işlemiyle, "5 Ağustos 2016 tarihinde başvurunuz alınmış ve kurum kayıtlarımıza girmiştir. Projenin önemi ve hassasiyeti nedeniyle projenin her aşamasında değişikliklerin olması muhtemeldir. Bu değişikliklerin işin aksamasına neden olmaması için işveren olarak yüklenicinin iş yapmasını engelleyecek herhangi bir gecikmeye mahal verilmeyecektir. Proje akışı, onaylanacak iş programına uygun ve iş yapılmasını aksatmayacak şekilde sürekli olarak sağlanacaktır."; 29/08/2016 tarih ve E.1600197796 Sayılı işlemiyle, "Yükleniminiz altında bulunan işlerden çelik ve betonarme işlerinin sayısal projeleri 26/08/2016 tarihinde firma ile elektronik olarak paylaşılmıştır. ... Servis binası ve teleskop binasına ait temel/perde ve kolon tüm donatı planlar, daha önce verilmiş kalıp planlarıyla birlikte revizyonlar işlenmiş olarak verilmektedir. Ek'te sunulan tabloda isim ve revizyon numaraları verilmiş olan liste bulunmaktadır. Teslimi yapılan projelerin son revizyon numaralarının kullanılması hususunda gereğini bilgilerinize rica ederim."; 29/08/2016 tarih ve E.1600198310 Sayılı işlemiyle, "Teleskop pilyesinin bulunduğu bölgede karşılaşılan olumsuz zemin koşullarının düzeltilmesi amacıyla önceki sözleşme kapsamında, ilgi projede belirtilen teleskop pilyesi oturma alanının, servis binası kazı kotuna kadar dikkatli ve titiz bir şekilde mevcut bozuk kayaç yapının kütleli, masif kayaç yapı bulunana kadar ve o sınırlarda kalmak üzere en fazla servis binası kazı kotuna kadar ve olabildiğince teleskop pilyesi temel sınırları dahilinde kalmak koşuluyla bozuk hacmin kaldırılması, kazı sonucu çıkan malzemenin şantiyeden uzaklaştırılması, zeminin bilahare, yapım sırasına göre servis binası temel perde betonunun ilgili kota kadar dökümünün tamamlanmasından sonra 150 KP dayanıma sahip grobeton ile doldurulması için gerekli çalışmaların en kısa zamanda başlatılarak sonuçlandırılmasını ... Bu işlem süresince özellikle kırım/kazı işleri yapılırken kazı işleri tamamlanana kadar herhangi bir beton döküm işi yapılmamasına özen gösterilmesi gerekmektedir. Yapılan işler ATASAM kontrol mühendisleri ile koordineli yürütülecek, onların onayı alınmadan işler sonlandırılmayacak, kazı sınırları ve işin devamı ATASAM kontrol mühendislerinin oluru ile sürdürülecektir."; 10/10/2016 tarih ve E.1600232579 Sayılı işlemiyle, "... "Doğu Anadolu Gözlemevi Projesi Çelik ve Betonarme Karkas ile Dolgu İşleri" kapsamında yapımı devam eden inşaat işlerinden servis binası çatı kotunda yer alan gözlem odası firma ile sözlü görüşmeler sonrası revize edilmeye başlanmıştır. Ek'te yer alan listede değişen çelik parçalarının listesi verilmiştir. Bu listede yer alan parçaların proje tamamlanana kadar üretiminin yapılmaması gerekmektedir. Aksi durumda oluşabilecek olumsuzluklardan sorumlu olduğunuzu bildirir; gereğinin yapılmasını ..."; 31/10/2016 tarih ve 287 Sayılı işlemiyle, "Yükleniminiz altında bulunan iş kapsamında yapımı devam eden inşaat işlerinden servis çatı kotunda yer alan gözlem odası çelik konstrüksiyon projeleri revize edilmiştir. Ayrıca betonarme projelerden DES DAG-01-FD-TEL-D-0.2-003 3 kodlu pafta revizyona uğramış olup dropbox hesabına yüklenmiştir. Aşağıda belirtilen proje ve dokümanlar servis binasında değişikliğe uğrayan gözlem katı çelik konstrüksiyon projeleri revize edilmiş son halleridir ..." şeklinde davacıya bildirimlerde bulunulmuştur.

Aynı dönemde davacı tarafından davalı idareye yapılan 05/08/2016 tarihli başvuruyla, "Doğu Anadolu Gözlemevi Projesi Çelik ve Betonarme Karkas ile Dolgu İşleri uhdemizde kalmıştır. İşimizin sözleşmesi yapılmış olup iş teslimi projelerin teslimatının kurumunuzun tarafımıza yapmaması nedeniyle henüz onaylanmamıştır. İşimizin yapılacağı alanın rakım yüksekliği ve erken yağış alması nedeniyle çalışma süresi kısalmaktadır. İşimiz şu süreçte fiili olarak başlayamadığından dolayı oluşacak iş programının aksaması ve gecikmelerden firmamızın sorumlu olmadığını bilgilerinize sunar, gereğinin yapılmasını arz ederiz."; 14/10/2016 tarihli başvuruyla, "... revizeler sık sık yapıldığından ve imalatın hızlı bir şekilde bitirilmesi istendiğinden, imalatların ortasında yapılan revizelerin imalatları hatalı ortaya çıkaracağı malumdur. ... Netice olarak işin yasal süresi bitmesine rağmen hiçbir proje tam olarak firmamıza tevdi edilmemiş, hep revize ve avan projelerle imalatlar yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir. Bu proje eksikliğinden dolayı yapılan imalat hatalarının düzeltilmesi için geçen sürenin aleyhimize işlemesi nedeniyle, hiçbir süre uzatımının verilmemesinde hâla ısrar edilmesi de hukuksuzluğun ayrı bir boyutudur. ..."; 18/10/2016 tarihli başvuruyla, "... imalatlara ilgili düzeltme çalışmaları 3 gün içerisinde yazıda belirlediğiniz sistemde kalitede yapılacaktır. ... servis binası kolonlarında bulunan ankrajların imalatında meydana gelen sapmalar idari bina perdeleri ankraj kolonları çelik profillerle projesine uygun şablonlanacak hatalı gönye ve şakulüne gelmeyen tüm ankrajların bulunduğu kolonlar kırılacak veya ayrı bir inşaat teknolojisiyle sizlerin de görüşü ve muvafakati alındıktan sonra projesine uygun bir şekilde yeniden yapılacaktır. ... Noksan veya tarafınızca hatalı olarak gösterilen imalatlar yapının genelinde çok küçük lokal noktalarda bulunmakta bunlarda zaten bugünkü inşaat teknolojisinde bulunan yüksek çözünürlük malzemelerle çözülmekte ve hata toleransı minimuma indirilmektedir." şeklinde bildirimlerde bulunulmuştur.

İdare tarafından 25/10/2016 tarihinde Erzurum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvuruda bulunularak sözleşme konusu işe yönelik olarak davacının kusurundan kaynaklanan eksikliklerin belirlenmesi amacıyla delil tespiti talebinde bulunulmuş, 2016/27 değişik iş sayılı dosya kapsamında 28/10/2016 tarihinde işin yapıldığı yerde keşif yapılmak suretiyle hazırlanan bilirkişi tespit raporunda, "... işe başlama tarihi ile keşif tarihi arasında geçen 79 takvim günü süresinde yapılan işin bitmemiş olduğu ve mevcut imalatlar için hesap edilen yaklaşık metraj hesaplamaları ile işin yaklaşık % 24'ünün tamamlandığı tespit edilmiştir. İşin geriye kalan % 76'lık kısmının havanın fen noktasında çalışmaya uygun olmayan koşullar göz önünde bulundurulmaz ise yaklaşık 250 günde tamamlanabileceği, ..., gömülü çelik elemanların bazı yerlerde unutulması, konulan gömülü çelik elemanlarının bazılarında olması gereken proje koordinatlarında ve kotlarda olmaması, perde betonu bitiş kotlarındaki perdahın iyi yapılmamasından kaynaklanan eğriliklerin olması, projede belirtilen noktalarda bırakılması gereken rezarvasyon boşluklarının bırakılmaması, bazı topraklamaların projede olması gereken yerlerden geçmemesi hataları sonrasında gerekli inşaat teknikleri kullanılarak giderilebilecek hatalar olmasına karşın hatalı imalatlar yapının fen ve sanat kurallarına uyma noktasında dışına çıkmasına sebep olmaktadır." hususlarına yer verilmiştir.

İdare tarafından 30/11/2016 tarihinde, sözleşmeye konu işe yönelik eksiklikler ve hatalı imalatlar belirtilmek ve Erzurum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/27 değişik iş sayılı dosyası kapsamındaki bilirkişi tespit raporuna da atıf yapılmak suretiyle 4735 Sayılı Kanun'un 20. maddesi uyarınca ihtarda bulunulmuş, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerinde taahhüdün ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun bir şekilde yerine getirilmesi istenmiş, aksi taktirde verilen süre sonunda ikinci bir ihtara veya protesto çekmeye gerek kalmaksızın sözleşmenin feshedileceği davacıya bildirilmiştir.

Atatürk Üniversitesi'nin 20/01/2017 tarih ve E.1700025089 Sayılı işlemiyle sözleşme feshedilmiştir.

Taraflar arasında imzalanan sözleşme nedeniyle ortaya çıkan muarazanın giderilmesi, işin süresinin ve gerekli süre uzatımının tespiti, sözleşmenin feshedilmemesi ve işin süresinde tamamlanmadığından bahisle ceza uygulanmaması istemiyle adli yargıda açılan davada, Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12/07/2018 tarih ve E.2016/443, K.2018/396 Sayılı kararıyla, "... taraflar arasında 21/07/2016 tarihinde ... sözleşme imzalandığı, iş bu sözleşme gereğince yapılması gereken işlerin Erzurum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/27 değişik iş sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporuna göre yaklaşık % 24'ünün tamamlandığı; % 76'lık tamamlanmayan kısmının 250 günde tamamlanabileceğinin tespit edildiği, davalı tarafından 30/11/2016 tarihli ihtarname ile tebliğden itibaren 10 gün içinde taahhüdün ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine göre yerine getirilmesi ve işin tamamlanması, tebliğe rağmen verilen süre içinde iş bitirilemez ise ikinci bir ihtara gerek kalmaksızın sözlemenin verilen süre içinde feshedilmiş sayılacağının bildirildiği ancak usûlüne uygun ihtarnameye rağmen sözleşme hükümlerine göre işin bitirilemediği anlaşılmış olup hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu anlaşılan bilirkişi raporları nazara alınarak ..." davanın reddine karar verilmiş, bahse konu karar aleyhine Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi'nde hâlihazırda yargılaması devam eden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.

Taahhüdün ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmediğinden bahisle davacının 2 yıl süreyle kamu ihalelerinden yasaklanmasına ilişkin Milli Eğitim Bakanlığı işlemi 27/04/2017 tarih ve 30050 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlanmıştır.

Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:

4735 Sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu'nun "Yasak fiil ve davranışlar" başlıklı 25. maddesinde, sözleşmenin uygulanması sırasında hile, vaat, tehdit, nüfuz kullanma, çıkar sağlama, anlaşma, irtikap, rüşvet suretiyle veya başka yollarla sözleşmeye ilişkin işlemlere fesat karıştırmak veya buna teşebbüs etmek, sahte belge düzenlemek, kullanmak veya bunlara teşebbüs etmek, sözleşme konusu işin yapılması veya teslimi sırasında hileli malzeme, araç veya usuller kullanmak, fen ve sanat kurallarına aykırı, eksik, hatalı veya kusurlu imalat yapmak, taahhüdünü yerine getirirken idareye zarar vermek, bilgi ve deneyimini idarenin zararına kullanmak veya 29. madde hükümlerine aykırı hareket etmek, mücbir sebepler dışında, ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmemek ile sözleşmenin 16. madde hükmüne aykırı olarak devredilmesi veya devir alınması yasaklı fiil veya davranışlar olarak öngörülmüş; "İhalelere katılmaktan yasaklama" başlıklı 26. maddesinde, 25. maddede belirtilen fiil veya davranışlarda bulundukları tespit edilenler hakkında fiil veya davranışlarının özelliğine göre, bir yıldan az olmamak üzere iki yıla kadar, 4734 Sayılı Kanun'un 2. ve 3. maddeleri ile istisna edilenler dahil bütün kamu kurum ve kuruluşlarının ihalelerine katılmaktan yasaklama kararı verileceği, katılma yasaklarının, sözleşmeyi uygulayan bakanlık veya ilgili veya bağlı bulunulan bakanlık, herhangi bir bakanlığın ilgili veya bağlı kuruluşu sayılmayan idarelerde bu idarelerin ihale yetkilileri, il özel idareleri ve bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde İçişleri Bakanlığı; belediyeler ve bunlara bağlı birlik, müessese ve işletmelerde ise Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verileceği, haklarında yasaklama kararı verilen tüzel kişilerin şahıs şirketi olması halinde şirket ortaklarının tamamı hakkında, sermaye şirketi olması halinde ise sermayesinin yarısından fazlasına sahip olan gerçek veya tüzel kişi ortaklar hakkında birinci fıkra hükmüne göre yasaklama kararı verileceği, haklarında yasaklama kararı verilenlerin gerçek veya tüzel kişi olması durumuna göre; ayrıca bir şahıs şirketinde ortak olmaları halinde bu şahıs şirketi hakkında da, sermaye şirketinde ortak olmaları halinde ise sermayesinin yarısından fazlasına sahip olmaları kaydıyla bu sermaye şirketi hakkında da aynı şekilde yasaklama kararı verileceği, bu fiil veya davranışlarda bulundukları tespit edilenler, yasaklama kararının yürürlüğe girdiği tarihe kadar aynı idare tarafından yapılacak ihalelere de iştirak ettirilmeyecekleri, yasaklama kararları, yasaklamayı gerektiren fiil veya davranışın tespit edildiği tarihi izleyen en geç kırkbeş gün içinde verileceği, verilen bu kararın Resmî Gazete'de yayımlanmak üzere en geç onbeş gün içinde gönderileceği ve yayımı tarihinde yürürlüğe gireceği, Kamu İhale Kurumu tarafından kamu ihalelerine katılmaktan yasaklı olanlara ilişkin siciller tutulacağı, idarelerin, 25. maddede belirtilen yasaklamayı gerektirir bir durumla karşılaştıkları takdirde, gereğinin yapılması için bu durumu ilgili veya bağlı bulunulan bakanlığa bildirmekle yükümlü oldukları kurala bağlanmıştır.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın "Havanın Fen Noktasından Çalışılmaya Uygun Olmayan Devresi" konulu 24/09/2018 tarih ve 166191 Sayılı işlemiyle yeniden düzenlenen ve dava konusu uyuşmazlığın ortaya çıktığı tarihte tüm il ve ilçelerde uygulanmak üzere yürürlükte bulunan 07/07/1982 tarih ve B-06/İh.İşl.Md.Gr.3/99-2/10156-B sayılı Bayındırılık ve İskan Bakanlığı kararı uyarınca, 1 Kasım - 15 Nisan tarihleri arasındaki zaman dilimi, işin yapılacağı bölge açısından, sözleşme sürelerinin tespitinde, iş programlarının hazırlanmasında ve süre uzatımlarında göz önünde bulundurulmak üzere çalışılmayan günler olarak tespit edilmiştir.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:

Aktarılan mevzuat uyarınca, idare tarafından tesis edilen kamu ihalelerinden yasaklama işlemi, kanunda belirtilen fiil ve davranışları ihale sürecinde gerçekleştirenler ile mücbir sebepler dışında ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmeyenlere yönelik olarak 6 aydan 2 yıla kadar uygulanan, ilgilinin ihale ilanından sözleşmenin imzalanması aşamasına kadarki bütün ihale sürecinden dışlanması ve ticarî faaliyette bulunmasının engellenmesi sonucunu doğuran, araya herhangi bir yargısal karar girmeden doğrudan doğruya idare tarafından idare hukukuna özgü usullerle uygulanan idarî yaptırımdır.

Dosyanın incelenmesinden, davacı şirket ile Atatürk Üniversitesi arasında içeriğinde betonarme ve çelik unsurlar bulunan yapım işine yönelik sözleşme imzalandığı, sözleşmede belirlenen işin tamamlanma tarihi ile iş yerinin fiili teslim tarihi dikkate alındığında işin 50 günde tamamlanmasının öngörüldüğü, Sözleşme'nin 17. maddesinde süre uzatımı verilebilecek hâllerin ve şartların; 26. ve devamı maddelerinde ise idarenin sözleşmeyi feshetmesine yönelik usûl ve esasların düzenlendiği, sözleşme süresinin tespit edilmesinde, iş programlarının hazırlanmasında ve süre uzatımlarında göz önünde bulundurulmak üzere 1 Kasım - 15 Nisan döneminin çalışılmayan günler olarak tespit edildiği, sözleşme ile öngörülen edimlerin ifa edilmeye başlandığı 11/08/2016 tarihinden sözleşmenin idare tarafından tek taraflı olarak feshedildiği 20/01/2017 tarihine kadar 09/08/2016, 29/08/2016, 10/10/2016 ve 31/10/2016 tarihlerinde idarece proje değişikliği ve/veya edimin ifasının belirli bir süre durdurulması mahiyetinde işlemler tesis edildiği, davacı tarafından 05/08/2016, 14/10/2016 ve 18/10/2016 tarihlerinde işin gerçekleştirilme usûlünün anlaşılmasını, revize edilmiş projelerin temin edilmesini ve işin tamamlanma süresinin uzatılmasını sağlamak üzere davalı idareye başvurularda bulunulduğu, işin niteliği ve yapılış sürecindeki yazışmalar dikkate alındığında, işe başlandığı tarihte idare tarafından yükleniciye sunulan proje ile işin tamamlanmasının mümkün olmadığı, idarenin davacıyı sürekli olarak denetim altında tutmak suretiyle projede değişiklikler yaptığı ve/veya işin gerçekleştirilme sürecine doğrudan müdahale ettiği, bu kapsamda davacıdan projede yapılması planlanan değişikliklikler gerçekleştirilene kadar bir kısım işlerin tamamlanmasına yönelik faaliyetlerin durdurulmasının talep edildiği, idare tarafından Erzurum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'ne başvuruda bulunularak sözleşme konusu işe yönelik olarak davacının kusurundan kaynaklanan eksikliklerin belirlenmesi amacıyla delil tespiti talebinde bulunulduğu, 2016/27 değişik iş sayılı dosya kapsamında 28/10/2016 tarihinde işin yapıldığı yerde keşif yapılmak suretiyle hazırlanan bilirkişi raporunda, tespitin gerçekleştirildiği tarih itibarıyla işin tamamlanmamış olduğu ve tamamlanan kısımlarda ise projeye aykırı imalatlar yapıldığına yönelik tespitlere yer verildiği, idare tarafından delil tespitindeki hususlara da yer verilerek 30/11/2016 tarihinde 4735 Sayılı Kanun'un 20. maddesi uyarınca davacıya ihtarda bulunulduğu, ihtarnamenin tebliğ tarihinden itibaren 10 gün içerisinde taahhüdün ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun bir şekilde yerine getirilmesinin istenildiği, verilen süre içerisinde ihtarnamede belirtilen eksikliklerin tamamlanmaması nedeniyle sözleşmenin feshedildiği, nihayetinde taahhüdün ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmediğinden bahisle 4735 Sayılı Kanun'un 26. maddesi uyarınca davacının 2 yıl süreyle kamu ihalelerine katılmaktan yasaklanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

İhalelere katılmaktan yasaklamaya ilişkin Kanun hükümleri ile idarenin ve davacının dava dosyası kapsamındaki yazışmaları ve diğer eylemleri birlikte değerlendirildiğinde, davacı bakımından "ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmemek" fiilinin somut olarak ortaya konulamadığı, işin sözleşmede öngörülen tarihe kadar tamamlanmadığı açık olmakla birlikte işin süresi içerisinde tamamlanmamasında tarafların kusur oranının belirlenmediği, istinaf merciinin kararında her ne kadar Erzurum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/27 değişik iş sayılı dosyası kapsamındaki bilirkişi tespit raporuna dayanılmış ise de, bu raporun "davacının kusurundan kaynaklanan eksiklik, yanlışlık, bozulma vb. durumların tespit edilmesi" amacıyla hazırlandığı, anılan raporda davacı tarafından usulüne uygun olarak tamamlanan bir kısım işlere yer verildiği ancak esas olarak davacının eksik ve/veya hatalı imalatlarının ayrıntılı olarak irdelendiği, buna karşılık tespiti yapılan eksikliklerde veya hatalı imalatlarda proje değişikliklerinin ne kadar etkili olduğuna yahut idarenin bu konuda herhangi bir kusurunun bulunup bulunmadığına yönelik değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakta olup, sözü edilen raporda tespit edilen maddî vakıaların dosya kapsamındaki diğer bulgularla birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.

Buna göre, yukarıda yer verilen tespitler dikkate alındığında, idarenin projede yaptığı değişiklikler ile işin yapılma sürecindeki diğer müdahalelerinin 50 günde tamamlanması gereken uyuşmazlığa konu işin süresinde bitirilememesinde etkili olduğu, sözleşmenin süre uzatımına yönelik maddeleri dikkate alındığında, idarenin müdahalesinin basiretli bir tacir tarafından öngörülmesi gerektiğine yönelik iddianın dinlenemeyeceği, aksine bu tür proje değişiklikleri ve işin yapılışına yönelik müdahaleler nedeniyle sözleşme kapsamında yükleniciye tanınan süre uzatımına yönelik hakkın kullandırılıp kullandırılmayacağı hususunun değerlendirilmesi gerektiği; öte yandan, işin sözleşme ve ihale dokümanına uygun olarak tamamlanması için davacıya gönderilen ihtarname ile verilen 10 günlük sürenin 1 Kasım itibarıyla başlayan çalışılamayacak ara döneme rastladığı, bu nedenle işin tamamlanması için şeklen bir süre verilmiş ise de çalışmaya ara verme döneminde işin tamamlanmasının mümkün olmaması nedeniyle verilen sürenin fiilen işlevsiz olduğu anlaşıldığından, somut olarak ortaya konulamayan taahhüdün ihale dokümanı ve sözleşme hükümlerine uygun olarak yerine getirilmediğinden bahisle kamu ihalelerinden yasaklama işlemi tesis edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.

Öte yandan, sözleşme nedeniyle ortaya çıkan muarazanın giderilmesi, işin süresinin ve süre uzatımının tespiti, sözleşmenin feshine yönelik kararın iptali ve işin süresinde tamamlanmadığından bahisle ceza uygulanmaması istemiyle adli yargıda açılan davada, Erzurum 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 12/07/2018 tarih ve E.2016/443, K.2018/396 Sayılı davanın reddi yönündeki kararının; Erzurum 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/27 değişik iş sayılı dosyası kapsamındaki bilirkişi raporunda yer verilen "kalan işin davacının mevcut çalışma hızıyla 250 günde tamamlanabileceği" tespitine ve "idare tarafından 30/11/2016 tarihinde gönderilen ihtarnamede davacıya işin 10 gün içerisinde tamamlanması gerektiği bildirildiği halde verilen süre sonuna kadar işin sözleşme hükümlerine uygun olarak tamamlanmadığı" gerekçesine dayalı olarak verildiği dikkate alındığında, yargılama süreci istinaf aşamasında devam ettiğinden henüz kesin hüküm niteliğinde olmayan ve dosya kapsamındaki bulgulara yeni bir vakıa eklemeyen bahse konu adli yargı kararının davaya konu uyuşmazlık bakımından bağlayıcı nitelikte olmadığı da açıktır.

Bu durumda, dava konusu işlemde hukuka uygunluk, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun kabulüyle davanın reddine ilişkin temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle;

  1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
  2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun kabulü, ilk derece Mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın reddi yolundaki temyize konu Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesi'nin 01/03/2019 tarih ve E:2018/1274, K:2019/473 Sayılı kararının 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
  3. Kullanılmayan toplam 146,20-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
  4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Ankara Bölge İdare Mahkemesi 8. İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 09.01.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.

* Yargı mercileri tarafından verilen kararlar yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine ve olayın özelliklerine göre verilen kararlar olup; kararların emsal karar olarak uygulanıp uygulanmayacağı her somut olay özelinde ayrıca değerlendirilmelidir. Kapsamlı değerlendirme ve benzer içtihat örnekleri için ilgili departmanımız ile iletişime geçiniz

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13