Taşınmazın Orman ya da Orman Toprağı Sayılan Yerlerden Olup Olmadığının Belirlenmesi

Taşınmazın Orman ya da Orman Toprağı Sayılan Yerlerden Olup Olmadığının Belirlenmesi

Taşınmazın Orman ya da Orman Toprağı Sayılan Yerlerden Olup Olmadığının Belirlenmesi

T.C.

YARGITAY

20. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/1422

K. 2005/1829

T. 28.2.2005

• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Hazine Orman İddiası İle Dava Açtığına Göre Çekişmeli Taşınmazın Orman ya da Orman Toprağı Sayılan Yerlerden Olup Olmadığının Belirlenmesi En Eski Tarihli Memleket Haritası Hava Fotoğrafı ve Amenajman Planının Yerine Uygulanması Gereği )

• ORMAN İDDİASI İLE AÇILAN DAVA ( Çekişmeli Taşınmazın Orman ya da Orman Toprağı Sayılan Yerlerden Olup Olmadığının Belirlenmesi En Eski Tarihli Memleket Haritası Hava Fotoğrafı ve Amenajman Planının Yerine Uygulanması Gereği - Tapu İptali ve Tescil )

• ORMAN NİTELİĞİ ( Bir Yerin Orman Niteliği ve Hukuki Durumu 3116-4785 ve 5658 Sayılı Yasa Hükümlerine Göre Çözümlenmesi Gereği - Tapu İptali ve Tescil )

ÖZET : Dava, tapu iptali tescile ilişkindir. Kural olarak; orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliği ve hukuki durumu 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Somut olayda; Hazine orman iddiası ile dava açtığına göre, çekişmeli taşınmazın orman ya da orman toprağı sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi, en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planının yerine uygulanması suretiyle belirlenmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Kadastro sırasında Sarıkaya Köyü 108 ada 38 parsel sayılı 123.660,36 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, Mayıs 1968 tarih 147 tahrir numaralı vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak, fıstıklık niteliğiyle davalı adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın sınırlarının sabit olmadığı, orman ve mera niteliğinde bulunduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, tapu iptali tescile ilişkindir.

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.

Kural olarak; orman sınırlandırılması yapılmayan veya sınırlandırılmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliği ve hukuki durumu 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasa hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 Sayılı Yasa ile sadece devlet ormanları belirlenmiştir. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 Sayılı Yasanın 1. maddesi gereğince 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 Sayılı Yasa ile iadeye tabi tutulmuştur.

İadenin koşulları yasada gösterilmiştir. Somut olayda; Hazine orman iddiası ile dava açtığına göre, çekişmeli taşınmazın orman ya da orman toprağı sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi, en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planının yerine uygulanması suretiyle belirlenmesi gerekir. Mahkemece, uzman orman yüksek mühendisi aracılığı ile resmi belgelere dayalı olarak usulünce bir inceleme yapılmadan taşınmaz üzerindeki gözlem ve inceleme yapan, bir ziraat teknisyeni raporu esas alınarak karar verilmiştir. Hükme dayanak yapılan Ziraat Teknisyeni Hilmi Gökçek tarafından hazırlanan 07.07.2003 günlü raporda, çekişmeli 108 ada 38 sayılı parselin batıdan doğuya, güneyden kuzeye doğru % 35-40 eğimli ve taşınmaz üzerinde kuzeyden güneye paralellik halinde 25 ila 40 yaş arasında, halen meyveli durumda sakız ağaçlarından aşılanmış antepfıstığı ile sürgünleri alınmış yabani antepfıstığı ve sakız ağaçları bulunduğu, arazinin yükselen eğimle kayalık, taşlık bir yapıda bahçe niteliğinde FISTIKLIK ve SAKIZLIK niteliğinde olduğu açıklanmıştır. Çam, Ladin, Gürgen, Meşe, Kayın gibi ağaçlar asıl orman ağacı olmakla birlikte, meyveli-meyvesiz fıstık çamı, palamut meşesi, aşısız kestane, kavak, söğüt, kızılağaç, akasya, okaliptüs ağaçları ile aşılı ve aşısız zeytinliklerle, yabani veya aşılanmış fıstık, sakız ve sakız nevileri olan menengiç, buttun, yabani sakız, ( mezdeki sakızı ) adi sakız, Filistin Sakızı ve harnup ağaçları da orman örtüsüdür. Bu gibi yerler 6831 Sayılı Yasanın 1/I. maddesi gereğince toprağıyla birlikte orman sayılır. 4785 Sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince sahipli yani tapulu olmak koşuluyla fıstık çamları ve palamut meşelikleri ve yine 6831 Sayılı Yasanın 1/H maddesindeki ayrıcalık nedeniyle "sahipli arazide ve muhitin özelliklerine göre yetişmiş veya yetiştirilecek olan fıstık çamlıkları ve palamut meşelikleri dahil olmak üzere her çeşit meyveli ağaç ve ağaççıklar" ve aynı yasanın 1/I maddesi gereğince sahipli arazide aşılı ve aşısız zeytinliklerle, özel yasası gereğince Devlet ormanlarından ayrılmış ve imar, ıslah ve temlik koşulları yerine getirilmiş bulunan yabani zeytinlikler ile 09.07.1956 gün ve 6777 Sayılı Yasada sayılan yabani veya aşılanmış fıstıklık, sakızlık ve harnupluklar 6831 Sayılı Yasanın 1/I. maddesi kapsamı dışında olup orman sayılmazlar. Ne var ki; bu ayrıcalığın ana koşulu ( ...sahipli arazi... ) kavramı olup, bu da cinsi yasada yazılı ağaç nitelikli tapuda kayıtlı taşınmazı ifade eder. Dayanılan 28.05.1968 tarihli 147 numaralı vergi kaydı fıstıklık niteliğinde ise de, vergi kaydı yasada öngörülen sahiplik belgesi ( tapu ) olmayıp zilyetliği kanıtlayan ve doğrulayan bir belgedir. 09.07.1956 gün ve 6777 Sayılı Yasayla, Antep fıstığı ve Harnupluk tesisi için Sakız ve Nevileri olan menengiç, Buttun, Yabani Sakız, Adi Sakız, Filistin Sakızı ağaçlarını aşılamak suretiyle istifade etmek isteyenler hakkında Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerin Aşılattırılmasına dair 26.01.1939 gün 3573 Sayılı Yasa ve bu yasaya göre çıkarılan yönetmeliklerin aynen uygulanacağı kabul edilmişse de, sözü edilen yasalardaki koşulların oluşup oluşmadığının araştırılıp incelenmesi gerekir.

Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli ( renkli fotokopi ) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; 4785 Sayılı Yasanın 2/B ve 23.09.1983 gün ve 2896 Sayılı Yasayla değişik 6831 Sayılı Yasanın 1/I ve 3573 ve 6831 Sayılı Yasanın 1/I maddesinde gösterilen orman sayılmayan yer kavramına girip girmediği araştırılıp tartışılmalı, davalı tarafa tapu kaydı bulunup bulunmadığı sorulup, varsa getirtilip uygulanarak kapsamı belirlenmeli, vergi kaydının sahiplik belgesi olamayacağı düşünülmeli, ondan sonra oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 28/02/2005 günü oybirliği ile karar verildi.

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13