B. Tüzel Kişilerde Tacir Sıfatı
TTK.md.18/I’de ticaret şirketleri, amacına varmak için ticari işletme işleten dernekler ve kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde yönetmelik veya ticari şekilde işletilmek üzere kamu tüzel kişileri tarafından kurulan teşekkül ve müesseselerin tacir sayılacağı hükme bağlanmıştır. Bu hükme dayanarak, sadece bu maddede sayılan tüzel kişilerin tacir sıfatını taşıyacaklarını iddia etmek, isabetli olmaz. Nitekim, gerçek ve tüzel kişilerin hangi koşullar altında tacir sıfatını kazanacaklarını gösteren temel hüküm TTK.md.14/I’de yer almaktadır. Bu hüküm, TTK’nın esas itibariyle ticari işletme temeline dayandırılmış olmasının da doğal bir sonucudur. Nitekim Hükümet Gerekçesinde de tacir sıfatının, ticari işletmeye bağlı olduğu açıkça ifade edilmiştir. Bu durum karşısında, TTK.md.18/I’in, hangi tüzel kişilerin tacir sayılacaklarını sınırlılayıcı biçimde göstermek amacıyla değil, olsa olsa TTK.md.14/I’deki genel düzenlemeye istisna teşkil eden bazı hususları düzenlemek üzere kabul edildiğini söyleyebiliriz.
TTK.md.18/I’in açıklanan şekilde değerlendirilmesinin karşısında, sadece bu maddede sayılan tüzel kişilerin tacir sıfatını taşıdıkları söylenemez. TTK..md.18/I, istisnai nitelikte bir hüküm olduğundan, her istisna hükmü gibi dar yorumlanması gerekir. Dolayısıyla, TTK.md.18/I’de gösterilmemekle birlikte ekonomik hayatta önemli bir yeri bulunan ticar işletme işleten vakıfları da, TTK.md.14/I’in ışığı altında tacir saymak gerekir.
1. Ticaret Şirketleri
TTK.md.18/I’e göre tüm ticaret şirketleri tacirdir. Ticaret şirketleri tüzel kişiliğe sahip olan ve TTK.md.136’da sayılan kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketleridir.
Yukarıda değinildiği gibi kollektif ve komandit şirketler ancak bir ticari işletmeyi işletmek üzere kurulabilirler. Buna karşılık anonim ve limited şirketler “kanunen yasak olmayan her türlü iktisadi maksat ve konu” için kurulabilir. Ancak bu terminoloji farklılığının, büyük bir önemi ve sonucu bulunmamaktadır. Zira anonim ve limited şirketlere ait işletmeler de, genellikle ticari işletme niteliğindedir. Bu tutum İsviçre sisteminde anonim ortakların iktisadi olmayan konularda da kurulabileceklerinin kabul edilmesi ile izah olunabilir (İBK.md.620). Hükmün sebep ve gayesini İsviçre sisteminin özelliklerinde aramak gerekir. Kooperatifler ise gayesi ortaklarının ekonomik menfaatlerini ve özellikle meslek beya geçimlerine ait ihtiyaçlarını karşılıklı yardım ve kefalet sayesinde sağlayıp korumaktır. Gaye kazanç sağlamak olmadığı takdirde klasik anlamda bir ticari işletmenin mevcudiyetinden bahsedilemez. Fakat gaye kazanç sağlamak olmasa da icra edilen faaliyetin aynen bir ticari işletme metod ve organizasyonu içinde yürütüldüğü muhakkaktır. Bu bakımdan ticaret şirketlerinde sırf şekle dayanarak tacir sıfatının kabul eden kanun koyucunun aslında yine de ticari işletme kavramını gözönünde tuttuğu kabul edilebilir .
Ticaret şirketleri, tüzel kişilik kazandıkları andan itibaren tacir sıfatına sahip olurlar. Ticaret şirketleri, ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazandıklarından tescil tarihlerinden itibaren tacir sıfatını da kazanmış olurlar. Bu hükümlerin incelenmesinden de anlaşılacağı üzere, ticaret şirketlerine ait anasözleşmenin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile ilamının, tüzel kişiliğin kazanılması üzerinde hiç bir etkisi bulunmamaktadır .