Siyasi Örgütlenme Özgürlüğüne İlişkin Metin BAYYAR ve Halkın Kurtuluş Partisi Kararı Basın Duyurusu

Fikriye AYTİN ve Diğerleri Kararına İlişkin Basın Duyurusu

Siyasi Örgütlenme Özgürlüğüne İlişkin Metin BAYYAR ve Halkın Kurtuluş Partisi Kararı Basın Duyurusu

Siyasi Örgütlenme Özgürlüğüne İlişkin Metin BAYYAR ve Halkın Kurtuluş Partisi Kararı Basın Duyurusu

Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, 4/6/2015 tarihinde, Metin Bayyar ve Halkın Kurtuluş Partisi’nin bireysel başvurusunda (B. No: 2014/15220), Halkın Kurtuluş Partisi teşkilâtı yönetim kurulu başkanı olarak il kongresinin toplanmasıyla ilgili yükümlülüğünü yerine getirmediği gerekçesiyle Metin Bayyar hakkında idari para cezası uygulanmasının, başvurucuların siyasi örgütlenme özgürlüğünü ihlal ettiğine karar vermiştir.

Olaylar

Başvurucu Metin Bayyar, yasal olarak kurulmuş ve faaliyet gösteren bir siyasi parti olan diğer başvurucu Halkın Kurtuluş Partisinin Bartın İl Teşkilâtı yönetim kurulu başkanıdır.

Başvurucu Metin Bayyar hakkında, 4/11/2004 tarihli ve 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 32. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde öngörülen “genel kurulu süresinde toplantıya çağırmama, genel kurul toplantılarını kanun ve tüzük hükümlerine aykırı olarak veya dernek merkezinin bulunduğu veya tüzüğünde belirtilen yer dışında yapma” yükümlülüğünü yerine getirmediğinden bahisle, anılan Kanun’un 33. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca Bartın Valiliği tarafından idari para cezası uygulanmıştır. Başvurucunun söz konusu idari para cezasına karşı yaptığı itiraz da Bartın Sulh Ceza Hâkimliği tarafından kesin olarak reddedilmiştir.

İddialar

Başvurucular, il kongresini yapmak için yeterli üye sayısına henüz ulaşılamadığını, ayrıca ilgili mevzuatta il kongresinin yapılmaması halinde sorumlular hakkında idari para cezası uygulanacağına dair bir hüküm bulunmadığını belirterek başvurucu Metin Bayyar hakkında uygulanan söz konusu idari para cezası nedeniyle siyasi örgütlenme ve ifade özgürlükleri ile suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin; idari para cezasını uygulayan idare tarafından savunmalarının alınmaması nedeniyle ise adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.

Mahkemenin değerlendirmesi

Başvurucular, genel kurul yapmak için yeterli üye sayısına ulaşamayan siyasi parti yöneticisine kanunla öngörülmüş olmamasına rağmen idari para cezası verilmesi ve buna karşı yapılan itirazın mahkemece reddedilmesi sebebiyle ifade özgürlükleri ile başvurucu Metin Bayyar yönünden suç ve cezaların kanuniliği ilkesinin ihlal edildiğini ileri sürmüşlerse de, Anayasa Mahkemesi anılan iddiaların özünün siyasi örgütlenme özgürlüğüne ilişkin olduğunu dolayısıyla inceleme ve değerlendirmenin bu çerçevede yapılmasına karar vermiştir.

Mahkeme, siyasi örgütlenme özgürlüğünün Anayasa ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ortak koruma alanı içerisinde olduğu ve konu bakımından Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolunun yetkisi kapsamında kaldığını belirledikten sonra, başvuruya konu idari para cezası nedeniyle başvurucuların siyasi örgütlenme özgürlüğünün doğrudan etkilendiğine ve iki başvurucu yönünden de bir kabul edilemezlik nedeni bulunmadığına karar vermiştir.

Siyasi partilerin, çoğulcu demokrasiler açısından vazgeçilemez niteliğine değinen Mahkeme, siyasi partilerle ilgili düzenlemeler konusunda Venedik Komisyonunun konuyla ilgili ilkelerine atıf yapmıştır.

Başvurunun esası hakkındaki değerlendirmede, başvurucu Metin Bayyar hakkında uygulanan idari para cezasının, başvurucuların siyasi örgütlenme özgürlüğüne bir müdahale oluşturduğu kabul edilmiştir. Müdahalenin ihlal oluşturup oluşturmadığı hakkında ise idari para cezasını uygulayacak yetkili otorite bakımından kanunda yeterli açıklıkta bir hükmün bulunmadığına dikkat çekilmiştir.

Sonuç olarak Anayasa Mahkemesi, başvurucuların siyasi örgütlenme özgürlüğüne yapılan müdahalenin “kanunilik” şartını karşılamadığını belirterek Anayasa’nın 68. maddesinde güvence altına alınan siyasi örgütlenme özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar vermiştir.

Bu basın duyurusu Anayasa Mahkemesi Genel Sekreterliği tarafından kamuoyunu bilgilendirme amacıyla hazırlanmış olup bağlayıcı değildir.

* Yargı mercileri tarafından verilen kararlar yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine ve olayın özelliklerine göre verilen kararlar olup; kararların emsal karar olarak uygulanıp uygulanmayacağı her somut olay özelinde ayrıca değerlendirilmelidir. Kapsamlı değerlendirme ve benzer içtihat örnekleri için ilgili departmanımız ile iletişime geçiniz.

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13