İstisna Alımlarında Dava Açma Hakkı-  Davanın Ehliyet Yönünden Reddi

İstisna Alımlarında Dava Açma Hakkı-  Davanın Ehliyet Yönünden Reddi

İstisna Alımlarında Dava Açma Hakkı-  Davanın Ehliyet Yönünden Reddi

İstisna Alımlarında Dava Açma Hakkı-  Davanın Ehliyet Yönünden Reddi

4734 sayılı Kanun'un istisnalar başlıklı 3/e hükmü çerçevesinde yapılan ihalede aday, istekli veya istekli olabilecekler arasında bulunmayan şirketin dava açma ehliyeti bulunup bulunulmadığı,

İhale konusu işin bir hizmet alımı (Malzeme Dâhil Yemek Hazırlama, Pişirme, Dağıtım ve Sonrası) olduğu, davacı şirketin bu alanda faaliyette bulunduğu ve bu alanda ihalelere girdiği gözetildiğinde davacının uyuşmazlığa konu hizmet alımı işi ihalesi ile meşru, güncel ve makûl menfaat alâkasının olduğunun kabulü gerektiği hakkında.

  Danıştay 13. Dairesi’nin 12/10/2022 tarihli kararı

 “…

TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE: USUL YÖNÜNDEN MADDİ OLAY : İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü'nce 10/06/2022 tarihinde 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun "İstisnalar" başlıklı 3/e maddesi kapsamında pazarlık usulüyle … ihale kayıt numaralı "Başkanlığımıza Bağlı Prof. Dr. Cemil Taşçıoğlu Şehir Hastanesi İçin 24 Aylık Malzeme Dâhil Yemek Hazırlama, Pişirme, Dağıtım ve Sonrası Hizmeti Alımı" ihalesi gerçekleştirilmiş, anılan ihalenin iptali istemiyle bakılan dava açılmıştır. İLGİLİ MEVZUAT: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın "Anayasanın bağlayıcılığı ve üstünlüğü" başlıklı 11. maddesinde, Anayasa hükümlerinin, yasama, yürütme ve yargı organlarını, idare makamlarını ve diğer kuruluş ve kişileri bağlayan temel hukuk kuralları olduğu belirtilmiş; "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinde, herkesin, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahip olduğu kurala bağlanmıştır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinde, iptal davaları, idari işlemler hakkında menfaatleri ihlâl edilenler tarafından, tam yargı davaları ise idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan davalar olarak tanımlanmıştır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME: Yargı kararlarında ve doktrinde "menfaat" kavramının davacı ile iptalini istediği idarî işlem arasındaki bağı, ilgiyi ifade ettiği belirtilmekte ve idarî işlem ile dava açan kişi arasında meşrû, güncel ve ciddî bir alâka söz konusu ise, davada menfaat bağının bulunduğu kabul edilmektedir. Bu bağlamda idarî yargıda önemli bir yeri olan iptal davalarında davacı olabilmek için subjektif bir hakkın ihlâl edilmesi şartı aranmamakta, dava hakkına sahip olabilmek için menfaat ihlâli, bazen bir alakanın varlığı dahi yeterli sayılabilmektedir. İptal davasının gerek anılan maddede, gerekse içtihat ve doktrinde belirlenen hukukî nitelikleri göz önüne alındığında, idare hukuku alanında tek taraflı irade açıklamasıyla kesin ve yürütülmesi zorunlu nitelikte tesis edilen idarî işlemlerin, bu idarî işlemle meşru, kişisel ve güncel bir menfaat alâkası kurabilenler tarafından iptal davasına konu edilebileceğinin kabulü gerekmektedir. Kişisel, meşrû ve güncel bir menfaat alâkasının varlığı, davanın niteliğine ve özelliğine göre idarî yargı yerlerince belirlenmekte, davacının idarî işlemle ciddî, makûl, maddî ve manevî bir alâkasının bulunduğunun anlaşılması, dava açma ehliyeti için yeterli sayılmaktadır. İptal davaları idarî işlemlerin hukuka uygun olup olmadığının denetlenmesine, hukukun üstünlüğünün sağlanmasına, böylece de idarenin hukuka bağlılığının ve sonuçta hukuk devleti ilkesinin gerçekleştirilebilmesine imkân sağladığından, bu davalarda menfaat alâkasının bu amaç doğrultusunda yorumlanması gerekmektedir. Bu itibarla, ihale konusu işin bir hizmet alımı (Malzeme Dâhil Yemek Hazırlama, Pişirme, Dağıtım ve Sonrası) işi olduğu, davacı şirketin bu alanda faaliyette bulunduğu ve davalının temyiz savunma dilekçesindeki açıklamalarına göre daha önce gerçekleştirilen ihale kapsamında 30/06/2022 tarihine kadar anılan işi yürüten firma olduğu dikkate alındığında, uyuşmazlığa konu hizmet alımı işi ihalesi ile meşru, güncel ve makûl menfaat alâkasının olduğu sonucuna varıldığından, davanın ehliyet yönünden reddine ilişkin temyize konu İdare Mahkemesi kararında usûl kurallarına uygunluk bulunmamaktadır.

KARAR SONUCU : Açıklanan nedenlerle; 1. Davacının temyiz isteminin kabulüne; 2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca … İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA, 3. Kullanılmayan … -TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine, 4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine, 5. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 12/10/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

* Yargı mercileri tarafından verilen kararlar yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine ve olayın özelliklerine göre verilen kararlar olup; kararların emsal karar olarak uygulanıp uygulanmayacağı her somut olay özelinde ayrıca değerlendirilmelidir. Kapsamlı değerlendirme ve benzer içtihat örnekleri için ilgili departmanımız ile iletişime geçiniz

 

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13