Danıştay: Parmak iziyle mesai takibi yapılamaz

Danıştay: Parmak iziyle mesai takibi yapılamaz

Danıştay: Parmak iziyle mesai takibi yapılamaz

Danıştay: Parmak iziyle mesai takibi yapılamaz

DANIŞTAY
 
BEŞİNCİ DAİRE
 
Esas No: 2013/5730
 
Karar No: 2013/9526
 
 Temyiz Eden (Davacı) : Enerji Sanayi ve Madencilik Hizmetleri Çalışanları Birliği Sendikası 
 
Vekili : Av. Abdülhamit Gül
 
Ehlibeyt Mahallesi Ceyhun Atıf Kansu Caddeyi 110/9 Balgat/ANKARA
 
Karşı Taraf (Davalı) : Türkiye Elektrik İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü
 
İnönü Bulvarı No 27 Bahçelievler ANKARA 
 
Vekili Av Nimet Doruk. Aynı yerde
 
 
 İsteğin Özeti : Ankara 2. İdare Mahkemesince verilen 30/11/2012 günlü. E 2011/2537. K:2012/2145 sayılı kararının dilekçede yazılı nedenlerle temyizen incelenerek bozulması işleminden ibarettir.
  
Cevabın Özeti . Temyiz işleminin reddi gerektiği yolundadır,
 
Danıştay Tetkik Hakimi Jale Kalay 
 
Düşüncesi : Mesaiye devamı kontrol amacıyla kurum personelinden parmak izi uygulaması, niteliği itibariyle kişisel veri alınması olduğundan, kamusal alanda da olsa "özel hayatın gizliliği" ilkesi kapsamında bulunmaktadır. TC Anayasası'nın 20.maddesinin 3. fıkrasında yer alan düzenlemeye uygun olarak kişisel verilerin korunmasına ilişkin yasal düzenleme halihazırda bulunmadığından, mesai takibinin parmak izi yöntemiyle yapılmasında, uygulamanın sınırlarını, usul ve esaslarını gösteren bir yasal dayanağının bulunmaması, toplanan verilerin ileride başka bir şekilde kullanılamayacağına dair bir güvencenin mevcut olmaması göz önüne alındığında, temel haklar ve Anayasal ilkelerle bağdaşmayan dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle temyiz isteminin kabulü ile idare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmüştür.
 
  
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
 Hüküm veren Danıştay Beşinci Dairesince işin gereği düşünüldü
 
 
Dava davacı sendika tarafından 21.09 2011 tarih ve 240-01-405541 sayılı parmak izi ile mesai devam kontrol sistemi uygulamasına son verilmesi ve kurumda muhafaza edilen parmak izlerinin imha edilmesi talebine ilişkin dilekçenin davalı idarece cevap verilmeyerek zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır.
  
Ankara 2. İdare Mahkemesince verilen 30/11/2012 günlü. E:2011/2537. K:2012/2145 sayılı kararıyla; idarelerin personel verimliliğini arttırmak ve kamu görevlerim kesintisiz bir şekilde yerine getirilmesinin kontrolü amacıyla parmak izi taraması gibi teknolojik gelişmelerden yararlanabileceğinin tabii olduğunun ve bu uygulamanın kişilerin özel yaşamına ve kişisel bilgilerin konulması kuralına ters düşmediğinin anlaşılması karşısında, tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle dava reddedilmiştir.
 
 Davacı Sendika, böyle bir uygulamanın yasal dayanağının bulunmadığım ve insan haklarına aykırı olduğundan bahisle dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğunu ilen sürmekte ve İdare Mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
 
Anayasanın “Temel Hak ve Hürriyetlerin Niteliği" başlıklı 12 maddesinde: "Herkes, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahiptir Temel hak ve hürriyetler, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarım da ihtiva öder." hükmüne. "Temel Hak ve Hürriyetlerin Sınırlanması” başlıklı değişik 13. maddesinde. " I emel hak ve hürriyetler, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasanın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabilir Bu sınırlamalar. Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamaz." hükmüne. "Özel Hayatın Gizliliği" başlıklı değişik 20. maddesinde ise. "Herkes, ozel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir/ özelfba^atın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. Milli güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi.' genel sağlık ve genel ahlakın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hakim karan olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kağıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hakimin onayına sunulur. Hakim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kışının kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep e:me ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir." hükmüne yor verilmiştir.
  
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin "Özel Hayatın ve Aile Hayatının Korunması" başlıklı 8 maddesinde, herkesin özel ve aile yaşamına, konutuna ve haberleşmesine saygı gösterilmesi hakkına sahip olduğu, Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyası Haklar Sözleşmesinin "Mahremiyet Hakkı" başlıklı 1/. maddesinde de. hiç kimsenin özel ve aile yaşamına, konutuna veya haberleşmesine keyfi veya hukuka aykırı olarak müdahale edilemeyeceği; onuru veya itibarının hukuka aykırı saldırılara maruz bırakılamayacağına, herkesin bu tür saldırılara veya müdahalelere karşı hukuk tarafından korunma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir.
 
 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 99 ve devam eden maddelerinde Devlet memurlarının çalışma saatleri ile günlük çalışma saatlerinin başlama ve bilme saatlerinin tespitine yönelik düzenlemelere yer verilmiş olmakla birlikle, kamu görevlilerinin mesaiye devam durumlarının kontrolü konusunda ayrıntılı bir yasal düzenleme mevzuatımızda bulunmamaktadır.
 
 İdarelerce, gelişen teknolojinin kamu hizmetlerinin etkin ve verimli yürütülmesini kolaylaştırıcı etki sağlaması amacıyla, kamu kesiminde kullanılmaya başlamasını doğal karşılamak gerekir Ancak; teknolojinin kullanılarak kişisel vorilerın kayıt altına alınması uygulamasının yukarıda belirtılen-hükümiere uygun olması gerektiği kuşkusuzdur
 
Personelin parmak izi tarama sistemi ile mesai kontrolünün yapılması durumunun, temel hak ve hürriyetler içerisinde sayılan özel hayatın gizliliği ilkesi kapsamında kişisel bilgi veya kişisel verilerin alınması kavramları içinde değerlendirilmesi gerekmektedir.
 
 
Mesai kontrol sisteminin şekli ve içeriği dikkate alındığında, sözü edilen uygulama ile kurumca amaçlanan kamu yararı arasında orantılılık bulunmadığından bu uygulama, anayasal ilke olan ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Anayasanın 13. maddesinde, temel hak ve hürriyetlerin ancak kanunla sınırlanabileceği, değişik 20/3 maddesinde do, kişisel verilerin ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebileceğinin belirtildiği, ancak konuyla ilgili bu aşamada yasal bir düzenlemenin yapılmadığı anlaşılmaktadır.
 
 Olayda, personelden kişisel veri alınması kapsamında olan "parmak izi tarama sistemi" ile mesai takibi uygulamasının, kamusal alanda da olsa “özel hayatın gizliliği'* ilkesi kapsamında bulunduğunun anlaşılması karşısında; uygulamanın sınırlarım usul ve esaslarını gösteren bir yasal dayanağının bulunmaması, toplanan verilerin ileride başka bir şekilde kullanılamayacağına dair bir güvencenin mevcut olmaması göz önüne alındığında, yukarıda belirtilen temel haklar ve Anayasal ilkelerle bağdaşmayan dava konusu işlemde hukuka uyarlık, davanın reddi yolunda verilen İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığı anlaşılmıştır.
  
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle Ankara 2. idare Mahkemesince verilen 30/11/2012 günlü, E:2011/2537, K:2012/2145 sayılı kararın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1/b fıkrası uyarınca bozulmasına,
 
 Aynı maddenin 3622 sayılı Kanunla değişik 3. fıkrayı gereğince ve yukarıda belirtilen hususlar da gözetilerek yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın adı geçen Mahkemeye gönderilmesine. 10/12/2013 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.

* Yargı mercileri tarafından verilen kararlar yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine ve olayın özelliklerine göre verilen kararlar olup; kararların emsal karar olarak uygulanıp uygulanmayacağı her somut olay özelinde ayrıca değerlendirilmelidir. Kapsamlı değerlendirme ve benzer içtihat örnekleri için ilgili departmanımız ile iletişime geçiniz.

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13