II. Yönetim kurulunun organ sıfatının kaybedilmesinin sonuçları
A. Genel olarak
Bilindiği gibi, anonim ortaklığı gerek iç ilişkide ortaklara karşı, gerekse dış ilişkide üçüncü şahıslara karşı yönetim kurulu temsil eder. Anonim şirket ortakları açısından temsil bir hak ya da borç olmamasına rağmen, yönetim kurulu üyesi için hem bir hak hem de bir borçtur. Anonim ortaklığın medenî haklardan yararlanabildiği sürece, dış ilişkide hukukî ilişkilere girebilmesi yönetim kurulunun temsil fonksiyonunu ifa etmesiyle mümkün olabilir.
TTK’da, yönetim kurulu üyelerinin temsil görevini kurul olarak yerine getirmeleri ilkesi benimsenmemiş, esas sözleşmede aksine bir hüküm yer almadığı sürece, yönetim kurulunun iki üyesinin imzasının ortaklığı ilzam edeceği ifade edilmiştir.[66]
Tüzel kişilerin medenî hakları kullanma yetkisi, kanun ve statülerine göre zorunlu organlara sahip olmalarıyla mümkün hale gelir. Anonim şirket yönetim kurulunun organ niteliğini kaybetmesi, tüzel kişiliğin fiil ehliyetini kaybetmesi sonucunu doğurur.
Anonim ortaklıklar bakımından zorunlu organ olan yönetim kurulunun bu sıfatının kaybedilmesi şirket ve üçüncü kişiler yönünden çeşitli hukukî sorunları da beraberinde getirmektedir. Yönetim kurulu üyelerinin toptan istifa etmeleri, bir kazada hepsinin birden ölmesi, genel kurul tarafından azledilmeleri ya da esas sözleşme ya da kanunda gösterilen asgarî sayının altına düşülmesi gibi durumlar anonim ortaklığın organsız kalması sonucunu doğurur. Diğer taraftan yönetim kurulu üyeliğini sona erdiren; iflas, hacir altına alınma, yüz kızartıcı suçtan mahkûmiyet gibi durumlarda anonim ortaklık görünürde bir yönetim organına sahip gibi ise de, hukuken yönetim organının bulunmadığı kabul edilebilir.[67]
Anonim ortaklığın yönetim organını kaybettiğinde faaliyetlerine devam etmesi mümkün değildir. Şayet bu durumda hak süjesi olarak kalan ortaklığın faaliyetlerine devam etmesi amaçlanıyorsa, tıpkı fiil ehliyetini kaybetmiş gerçek kişiler gibi korunması zarureti vardır.[68]
Ortaklık yönetim kurulunun organ sıfatını kaybetmesinin sonuçlarının geçici ya da daimi olması bakımından ayrı ayrı incelenmesinde yarar bulunmaktadır. Şöyle ki;