Anonim Ortaklıklarda Yönetim Kurulu

Anonim Ortaklıklarda Yönetim Kurulu

C. Borçlar Kanununun 397/2. maddesinin organ niteliğini kaybe­den yönetim kurulu hakkında uygulanması

Anonim ortaklık açısından yönetim organının uygun olmayan za­manda bu sıfatını kaybettiği takdirde tüzel kişiliğin karşılaşabileceği zarar­lardan korunması gerekmektedir. Ortaklık yönetim kurulunun bu sıfatının vakitsiz sona ermesi nedeniyle gerekenin yapılamaması, ortaklık için bir zarar olasılığına yol açabilir.

Yönetim kurulunun organ niteliğini kaybetmesi durumunda yönetim kurulu üyelerinin vekâlet görevinin devamı bakımından Borçlar Kanununun 397/2’nci maddesinde öngörülen vekâletin son bulması halinde müvekkilin menfaatlerinin tehlikeye düşmesi şartı gerçekleşmiş olur. Yönetim kurulu üyelerinin toptan yahut toplantı nisabının gerçekleşmesini önleyecek sayıda istifası ya da görev sürelerinin dolması halinde şirketi koruyucu tedbirler alınıncaya kadar, şirket işlerinin görülmesi imkânsızlaşacağı gibi, işlerin ortada kalması önemli zararların doğmasına da sebebiyet verebilir.

Borçlar Kanununun yukarıda anılan hükmünün organ niteliğini kay­betmiş anonim ortaklık yönetim kurulu üyeleri hakkında uygulanma imkânı, diğer bir anlatımla organ sıfatını kaybeden yönetim kurulunun idare ve tem­sil yetkisinin devam etmesinin mümkün ve caiz olup olmadığı yönetim ku­rulunun bu niteliğini hangi nedenle kaybettiği dikkate alınarak belirlenmeli­dir.

1. Görev süresi sona eren yönetim kurulu üyelerinin durumu

Görev süresi sona eren yönetim kurulu üyelerinin Borçlar Kanununun 397/2’nci maddesine göre göreve devam etmek mükellefiyetinin bulunup bu­lunmadığının ayrıca göreve devam etmenin mümkün olup olmadığının tes­piti bakımından ana sözleşme veya genel kurul tarafından belirlenen sü­renin dolmuş olması ihtimallerinin ayrı ayrı incelenmesi zorunluluğu bu­lunmakta­dır.

a. Ana sözleşme veya genel kurul tarafından belirlenen sürenin dolması

Sözleşmeyle veya genel kurul kararı ile tayin edilen sürenin dolmuş olması, üyelerin görev ve yetkilerini de sona erdirir. Üç yıldan daha az süre için, ana sözleşme veya genel kurul kararı ile görevlendirilen yönetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin dolmasına rağmen yenilerinin seçilip ticaret siciline kaydettirilmemeleri ve süresi dolan üyelerin iş başındaymış gibi şirket işlerini görmeye devam etmeleri halinde TTK’nın 314/1’inci madde­siyle öngörülen üç yıllık azami süre dolmadıkça Borçlar Kanununun 397/2’nci maddesi gereği geçici olarak görevli sayılmaları mümkündür.[93] Bu nedenle görev süresi sona eren anonim ortaklık yönetim kurulunun iş görme yükümlülüğünün geçici olarak devam ettiği kabul edildiğinden vekâletsiz iş görme olarak değerlendirilmesi söz konusu olmaz.[94]

Yönetim kurulunun görev ve yetki süresi yeniden seçilmeleri hariç olmak üzere, hiçbir durumda ve hangi gerekçeyle olursa olsun üç yılı aşa­maz. Bu üç yılın başlangıcı genel kurulca seçim yapılması halinde karar tarihi, ana sözleşme ile atama durumunda ise ortaklığın tescil tarihidir. Yö­netim kurulu üyesi, TTK’nın 315’inci maddesi gereğince yönetim kurulunca seçil­mişse atanan bu yeni üye selefinin kalan süresini tamamladığından, bu üye­nin görev süresi yerini aldığı üyenin görev süresine göre hesaplanır.[95] Kamu tüzel kişiliğin temsilcisinin ayrılması halinde seçim kamu tüzel kişili­ğine aittir.

Esas sözleşmede ya da genel kurulca görev süreleri belirlenmiş ol­makla birlikte henüz Türk Ticaret Kanunu 314’üncü maddesinde öngörülen üç yıllık azami görev süresini aşmamış olan yönetim kurulu üyelerinin şir­keti temsilen yaptıkları işlemler ile iç ilişkiyi ilgilendiren idari işlerin geçerli olarak kabul edilmesi gerekmektedir.[96]

Çamoğlu’da, sorunun yönetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin dolmasına karşılık kanunda yer alan azami üç yıllık sürelerin geçip geçme­mesi bakımından ayırım yapılarak değerlendirilmesi gerektiği görüşündedir. Yazara göre, yönetim kurulu üyelerinin görev süresinin bitmiş olması ve organ sıfatlarının sona ermesine karşılık üç yıllık tavan süre içinde genel kurulu toplayarak yeni yönetim kurulunun seçiminin sağlanabilmesi için yetki ve yükümlülüklerinin sürdüğünün kabul edilmesi gerekmektedir. Bu durumdaki anonim ortaklığın varlığını sürdürebilmesi için gerekli ve acil işler kapsamında yer alan vergiler, sigorta primleri, kiralar, işçi ücretlerinin ödenmesi, vadesi gelmiş alacakların tahsili, gümrüğe gelmiş malların çekil­mesi gibi işlemleri yapmakla yükümlüdür.[97] Ancak genel kurulu zama­nında toplantıya davet etmemek suretiyle yeni yönetim kurulunun oluşumu için gerekenin yapılmamış olması yönetim kurulu üyeleri ile denetçilerin so­rumluluğunu doğurur.

Bilindiği üzere, yönetim kurulu üyelerinin seçildikleri genel kurul ka­rarında görev süresi belirtilmişse bu süre için, şayet bir süre belirtilmeden seçilmişlerse bir faaliyet dönemi şirketi idare ve temsil ederler. Yönetim kurulu üyelerinin belirli bir süre ile bu göreve getirilmiş olmaları yönetim kurulu üyelerinin süre sonunda yeni yönetim kurulunun seçiminin gerçek­leştirilmesi için genel kurulu toplantıya davet etmekle yükümlü olmalarını sonuçlandır.[98]

Paylaş:

Emsal Kararlar

Yeni Eklenenler

Sosyal Medyada Biz

error: Özderin Avukatlık Bürosu - Ankara - Uzman Kadromuza ulaşmak için lütfen arayınız ! 0312 428 03 13