B. Aracılık(Mediation)
Aracılıkta(mediation),[134] tarafsız bir kişi uyuşmazlığın tarafları arasında haberci olarak hareket etmektedir. Aracı kişi, iki taraf arasında bağlantıyı sağlayarak, taraflarca yapılan son teklifleri diğerine ulaştırır. Bu durumdan da anlaşılacağı üzere, aracının uyuşmazlığı çözme gibi bir yetkisi yoktur. Ancak bazı hallerde, tarafların orta yolu bulmaları için dengeli bir çözüm yolunu taraflara teklif olarak sunabilir[135].
C. Üçüncü Kişiye Havale
Uyuşmazlıkta tarafların kişisel haklarını tespit için üçüncü bir kişiye yada mahkeme dışında bir organa başvurulabilir. Böylece işçi ve işveren çalışma şartlarında çıkan uyuşmazlıkları, alıcı ve satıcı mal için ödenecek fiyatta bir uyuşmazlık çıktığında, durumu tespit için üçüncü bir kişiye havale edebilirler. Taraflar aralarındaki uyuşmazlığı tespit etmek üzere, üçüncü bir kişi veya organı belirlemeyi sözleşmede kararlaştırabilirler. Taraflar üçüncü kişinin veya organın uyuşmazlığı tespit etmesine ilişkin kararına karşı, mahkemeye gidilemeyeceğini de sözleşmede kararlaştırabilirler. Örnek olarak, yangın sigortasında taraflar zararın miktarı hususunda anlaşamıyorlarsa, her ikisi ayrı ayrı tarafsız bir bilirkişi(appraiser)[136]tayin ederler. Bu bilirkişilerde bir araya gelip, üçüncü bir bilirkişi tayin ederler. Bundan sonra da toplanıp birlikte zarar miktarını tayin ederler[137].
D. Association Tribunal
“Association Tribunal” kavramı ile, ticari ve sınai bir birlik, grup, dernek yada şirket tarafından iç ilişkilerinde yada konusu içerisindeki hukuki uyuşmazlıkları çözmek için kurulan mahkemeler ifade edilir[138]. İşçi sendikaları, borsa aracıları yada kilise üyeleri arasında çıkan uyuşmazlıklar, bu birliklerin kendi kurdukları mahkeme ile iç ilişkilerinden kaynaklanan uyuşmazlıkları çözebilirler. Adli mahkemeler, “Association Tribunal” tarafından verilen kararları şeklen gözden geçirip, esasa ilişkin inceleme yapamazlar[139].
E. Hakim Kiralama(Rent a Judge)
Hakim kiralama(rent a Judge), taraflar arasındaki uyuşmazlığın özel olarak hakim ayarlamak suretiyle çözümlenmesidir[140]. Taraflar aralarında anlaşmak suretiyle, hakem(referee)[141]olarak bir hakim(judge) seçebilirler. Hakim atanmış hakem gibi yasal yetkilere sahiptir. Bu halde hakim, olayla ilgili tüm delilleri inceler, normal mahkeme prosedürü burada da uygulanabilir[142]. Taraflar aksini kararlaştırmamışlarsa, hakimin vereceği karara karşı adli mahkemelere gidilemez[143].
F. Minitrial
“Minitrial”[144] kavramı ile, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çok küçük bir ayrıntıdan kaynaklanması durumunda baş vurulan çözüm yolu ifade edilir. Örneğin, taraflardan birinin sorumluluğu hususunda bir tereddüt yok, ancak sorumluluğun miktarı hususunda bir uyuşmazlık söz konusu ise, sadece bu durumu tespit için minitrial yoluna başvurulur. Minitrial, jüri üyelerinden teşekkül ettirilebileceği gibi, avukatlardan veya emekli hakimlerden de oluşturulabilir[145]. Her ne şekilde oluşturulsa oluşturulsun, kurul sadece kendisine tevdi edilen, küçük ayrıntı için şahit ve delilleri göz önünde bulundurup karar verecektir[146]. Taraflar aralarında uyuşmazlık çıkması halinde minitrial yoluna gidebileceklerini ve bu yolla verilen karara karşı yargı yoluna gidemeyeceklerini de kararlaştırabilirler.
III. Anayasal Düzen
Amerika Birleşik Devletleri, eyaletlerin bir araya gelerek merkezi bir yönetim oluşturması ile kuruldu. Amerikan Anayasası(the U.S Constitution)[147] tüm eyaletleri içerisine alan federal bir sistem kurdu[148].
1. Federal Sistem(The Federal System)
Federal sistem, merkezi yönetime ulusal meselelerle ilgili yönetim yetkisi verirken, her eyalete de kendi lokal alanı içerisinde, iç ilişkilerde yönetme yetkisi verdi[149]. Federal Anayasa devletin yapısını ve işleyişini, vatandaşlarla devlet arasındaki karşılıklı hak ve yükümlülükleri düzenleyen yazılı bir metindir. Anayasa sistemi, üç güç(tripartie) üzerine oturtmuştur. Bunlardan yasama organı olan Kongre(legislative branch, Congress)[150] kanun yapmak, yürütme organı başkanlık(executive branch, the president)[151] kanunları uygulamak ve yargı organı mahkeme(judicial branch, Courts)[152] kanunları yorumlamakla görevlendirilmiştir. Yasama organı iki ayrı kuruldan(bicameral)[153]oluşur. Bunlar; Senato ve Temsilciler Meclisidir(a House of Represantatives)[154]. Bu iki meclis yasama organını yani Kongre(Congress)yi oluşturur. Senato üyeliği altı yıllık bir süre için devam eder. Temsilciler meclisi üyeliği ise iki yıllık süre için devam eder. Başkan(the President), “electoral college”[155] adı verilen bir seçim sistemi ile seçilir. Başkan ve yardımcısı dört yıllık süre için seçilirler. İkinci bir dört yıllık içinde seçilmeleri mümkündür. Yargıçlar ise, senatonun kabul bulması ile başkan tarafından ömür boyunca atanırlar. Yargıçlık görevi ancak, bu görevin kötüye kullanılması ile son bulur.
2. Eyaletler ve Anayasa
Eyaletler tarafından merkezi yönetime verilen yetkiler, anayasada düzenlenmiştir. Bu yetkiler ABD hukukunda, “delegated powers”(devredilen yetkiler)[156] olarak adlandırılmaktadır. Bu yetkilerden bazıları, bizatihi federal yönetim tarafından kullanılır. Bunlar;[157] savaş ilanı, para basımı, ulusal güvenliğe ilişkin yetkilerdir. Bazı yetkiler ise, eyaletler tarafından da kullanılabilir. Örneğin vergi koyma yetkisi, hem eyaletlerin, hem de federal yönetimin yetkisindedir. Bu tür yetkilere, “share powers”(paylaşılan yetkiler) adı verilmektedir.
Her eyalet iç ilişkileri ile ilgili olarak emniyet, sağlık, refah ve genel huzura ilişkin düzenlemeler yapabilir[158]. Eyaletin bu konulara ilişkin yetkisine “state power”[159] adı verilir. Bu yetkilerin sınırı, federal yetkilerin sınırlarına kadardır. Gerek eyaletler gerekse federal yönetim yetkilerine ilişkin olarak düzenlemeler yaparken, kanunların geçmişe yürümeyeceği ilkesine “ex post facto”[160] uymak durumundadırlar.
Aynı konuya ilişkin olarak hem eyalet hem de federal düzenleme varsa, bu iki düzenleme birbiri ile çelişiyorsa, federal düzenleme esas alınır[161]. Kongre tarafından kabul edilen, düzenlemeler, normlar hiyerarşisi “the supremacy of law”[162]gereği en üst normlardır. “Federal supremacy” olarak ifade edilen bu ilke, Anayasa tarafından da açıkça beyan edilmiştir[163].
3. Anayasanın Değiştirilmesi
Anayasa üç yoldan değiştirilebilir[164]. Bunlar; (1) açıkça, (2) yorumlama ile, (3) uygulama ile değiştirmedir. Anayasa açıkça(V Article of US Constitution), belirtilen esas ve usuller dahilinde değiştirilebilir. Buna göre, hem Senato hem de Temsilciler Meclisinin üçte iki çoğunluğu, anayasa değişikliğini gerçekleştirebilir. Anlaşılacağı üzere, anayasa da belirtilen usul ve esaslara göre değişim ağır şekil şartlarına tabidir. Anayasa değişikliği daha ziyade, üst derece mahkemesi(U.S Supreme Court) tarafından, maddelerin yorumlanması suretiyle yapılmaktadır. Anayasa düzenlendiğinde göz önünde bulundurulmayan, önceden sezilemeyen yeni durumların ortaya çıkması halinde, üst derece mahkemesi günün şartlarına ve evrensel değerlere uygun yorumlar yaparak, maddenin uygulama alanını genişletmekte ve değiştirmektedir. Anayasa yapılan yeni uygulamalar yolu ile de, değişikliğe uğramaktadır. Örnek olarak, ABD’de anayasal hareketlerin başladığı 1793 yılında. George Washington tek başına uluslararası anlaşma yapmayı reddetmiş, önce yabancı ülke temsilcisi ile müzakere yapmış, sonrada bunu senatonun onayına sunmuştur. Bu uygulama o zamandan beri devam etmektedir. Daha sonra bu uygulama yazılı hale getirilerek, anayasa düzeni içerisine sokulmuştur.