BİRİNCİ BÖLÜM
TEMEL KAVRAMLAR
I. Hukuki Kavramlar
Bu bölümde ticaret hukuku ile ilgili temel kavramlara ve bazı hukuki kavramların açıklanmasına yer vereceğiz[1].
1.Genel Olarak
Hukuk(law),toplumda şahıslar arası ilişkileri yürüten, mahkemelerde yada yönetsel kuruluşlarda uygulanan kurallar bütünüdür[2]. Hukuk bir başka açıdan, karşılıklı haklar(rights) olarak da tanımlanabilir[3]. O halde hak kavramından hareketle konuları açıklamak daha faydalı olacaktır.
A. Hukuk ve Haklar(Rights)
Hak(right), bir kimseye belli davranışlarda bulunma yada belli davranışlardan kaçınma yetkisidir. ABD vatandaşlarının hakları, ABD Anayasası(the US Constitution), eyalet anayasaları(state constitutions), federal ve eyalet kanunları(fedaral and state statutes) ve daha dar dairede alt yerleşim yerlerinin(ilçe ve kasaba gibi), düzenlemeleri(ordinances) içerisinde yer alır[4]. Haklar ve ödevler karşılıklı olduğu için, bu düzenlemelerde aynı zamanda yükümlülükler yada ödevler de belirtilmiştir. Ödev(duty), belli davranışlarda bulunma veya belli davranışlardan kaçınma yükümüdür[5].
Haklar ve ödevler iç içe bulunurlar. Hiçbir hak, diğer kişi yada kişilere ödev yükleme karşılığı olmadan söz konusu olamaz[6]. Örneğin, bir kira sözleşmesinde, kiraya veren, evi kiracının rahat bir şekilde yaşamasına uygun şekilde hazırlamalı, karşılığında da kiracıdan uygun bedel almalıdır.
a. Bireysel Haklar(Individual Rights)
ABD Anayasası(the US Constitution), vatandaşlarına çok geniş alanda, bireysel olarak kullanılabilecekleri haklar düzenlemiştir[7]. Bireysel haklar(individual rights); ifade özgürlüğü hakkı(the right to freedom of speech), hakkında kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmaksızın kimsenin suçlu sayılamayacağına ilişkin hak(the right of persons accused of crimes), din özgürlüğü(the right to freedom of religion), oy kullanma hakkı(the right to vote) ve özel hayatın gizliliği gibi haklardır(the right to privacy). Bireysel haklar, hak sahiplerine aynı zamanda yükümlülükler de getirir[8]. Örneğin, ifade özgürlüğü hak sahiplerine, yönetim ve görevliler hakkında eleştiri yapma yetkisi verir. Ancak, başkalarına zarar verecek şekilde bağırarak rahatsız etmeyi bu hak kapsamına almamıştır. ABD Anayasası tarafından vatandaşlara verilen bireysel haklar, hiçbir kanun, yönetmelik yada mahkeme kararı tarafından bozulamaz yada alınamaz[9].
b. Özel Hayatın Gizliliği Hakkı(the right of privacy)
En önemli bireysel haklardan birisi de özel hayatın gizliliği hakkıdır(the right of privacy). Özel hayatın gizliliği hakkının iki yönü bulunmaktadır[10]. Birincisi, bireyler bu hakla, yönetimin sebepsiz arama ve alıkoyma faaliyetlerine karşı korunurlar. Bu husus ABD Anayasasının dördüncü düzenlemesi(Fourth Amendment of the US Constitution) tarafından teminat altına alınmıştır[11]. Örneğin, polis mahkemeden alınmış bir arama emri(warrant) olmadıkça, kimsenin evini veya işyerini arayamaz. Ancak polis, sizin evinizde uyuşturucu gibi bir suç delilinin olduğundan şüpheleniyorsa, bunu hakimi ikna ederek ve araştırma izni almak suretiyle yapabilir. Eğer polis birinin evinde veya işyerinde suç aleti olduğundan şüpheleniyorsa, mahkemeden arama izni olmadan, eve girip arama yapıp, suç delili bulmuşsa, buna hukukta kanunsuz araştırma(unlawful search) adı verilir. Kanunsuz araştırma(unlawful search) neticesinde elde edilen delillere istinaden hakim karar veremez[12]. Mahkemeler uygulamalarında, ABD Anayasasını(Fourth Amendment of the US Constitution) göz önünde bulundurarak, kanunsuz araştırma neticesinde elde edilen delilleri, geçerli bir delil olarak göz önünde bulundurmamaktadırlar[13]. Örneğin, O. J. Simpson davasında, (bilindiği gibi Simpson’un eşini öldürdüğü iddia edilmekteydi) polisin kanunsuz araştırma yapmasına istinaden, mahkeme Simpson’un tahliyesine karar vermiştir[14].
Özel hayatın gizliliği hakkının ikinci yönü, bu hakkın, diğer kişilerin müdahalelerine karşı korunmasını içerir. Buna göre, vatandaşların özel hayatı kamu araştırmasına konu olamaz. Bu husus eyaletleri çoğunda daha da genişletilmiştir. Örneğin, üst derece mahkemesi, kadınların kürtaj yapıp yapmama haklarına sahip olduğu yönünde karar vermiştir[15]. Özel hayatın gizliliği konusuna ABD hukukunda, bireysel haklar içerisinden en önemli hak nazarıyla bakılmakta, mahkeme kararlarında ve bu konuda yapılacak düzenlemelerde, bu hakkı genişletici yorumlar ve düzenlemeler yapılmaktadır[16]. Örneğin, banka düzenlemelerine ilişkin federal kanun, bankalara müşterilerinin hesapları ile ilgili tüm bilgileri saklama ödevi yükler. Öyle ki bir hukuki soruşturma dışında bu bilgilere kimse ulaşamaz.
ABD Başkanı Clinton ile ilgili olarak, basın tarafından sızdırılan[17] özel bilgiler, özel hayatı gizliliğine ilişkin olarak yeni tartışmaları da beraberinde getirdi. Özellikle özel hayatın gizliliğinin kamu görevi esnasında korunup korunmayacağı veya nereye kadar korunması gerektiği tartışmasını başlattı. ABD hukukunda halen, özel hayatın devlet yönetimi ile ilgisi olup olmadığı, resmi görevlilerin özel hayatlarının gizliliğini, bu görevleri esnasında devam ettirip ettiremeyecekleri, bu tür görevlilere daha geniş bir özel alan oluşturulmasının gerekip gerekmediği, bazı iş alanlarında yapılan uyuşturucu testinin özel hayata müdahale anlamına gelip gelmediği gibi hususlar halen tartışılmaktadır[18].
B. Hukuk ve Teknoloji
Günümüzde teknolojinin gelişmesi ile birlikte, hukukun uygulama alanı da genişlemiştir[19]. Teknolojideki baş döndürücü gelişmeler, insanların birbirleri ile daha hızlı ve kontrolü güç bir iletişim sağlamasına da sebep olmuştur[20]. Bu gelişmelerle beraber, kişisel hakların korunması, özellikle de özel hayatın gizliliğine yönelik koruyucu tedbirlere ihtiyaç duyulmuştur[21]. Teknoloji nimetlerini ticari hayata da seferber etmiştir. Ticaret, bilgisayar ortamında, e-mail ve internet ile yürütülmektedir[22]. Faks ve E-mail’in yer değiştirdiği günümüzde, özel hayat alanının da değiştiği aşikardır. Teknolojinin, özel hayatın tamamını kontrol ettiği dünyamızda, halen gizlilikten bahsetmek doğru olur mu?[23] Bu halde, özellikle özel hayatı ve ticari sırları tehdit eden ve iletişim alanında gizliliğe müdahale sayılabilecek haller göz önünde bulundurularak yeni hukuki düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır[24] .
İletişim araçları ile özel hayata müdahaleye ilişkin olarak, mahkemeler verdikleri kararlarda özel hayatın gizliliğine önem vermektedirler. Örneğin mahkemeye konu olan bir olayda[25]; komşusunun hal ve hareketlerinden şüphelenen birisi, kendi elde ettiği dinleme araçlarıyla komşusunun telefonlarını dinlemeye başlıyor. Uzun süre konuşmaları kayıt altına alıyor. Komşusunun bir suç organizasyonu içerisinde olduğunu tespit ediyor. Durumu elde ettiği kayıtlarla birlikte polise bildiriyor. Poliste mahkemeden bir arama izni alarak, ihbar edilen kişinin evinde arama yapıyor. Evde çok sayıda suç delili bularak, kişiyi göz altına alıyor. Olay mahkemeye intikal ediyor. İlk derece mahkemesi kişinin suçlu olduğu kanaatine varıyor. İlk derece mahkemesi tarafından suçlu bulunan kişi, üst derece mahkemesine itiraz ediyor. İtirazında, kendisini suçlayıcı delillerin özel hayatın gizliliğine müdahale edilerek ve kanunlara aykırı olarak elde edildiğini belirtiyor. Üst derece mahkemesi kararında, itirazı haklı bularak, mahkemenin kanunsuz elde edilen delillere göre karar veremeyeceğini, üstelik komşunun davranışının da gizlilik düzenlemelerini (Privacy Act yada Privacy Law)[26] ihlal ettiğini de ifade etmiştir. Ayrıca kanunun ihlal edilmesi neticesinde elde edilen delillerin ceza davasında savunmaya karşı kullanılamayacağını da belirtmiştir.