1. Sözleşmenin Unsurları
Sözleşmenin unsurları[7]; (1) tarafların birbirine uygun irade beyanı, (2) tarafların hukuki muamele yapma ehliyetine sahip olması, (3) tarafların anlaşması(agreement), (4) kanun herhangi bir şekil şartı öngörmüşse ona uygun olarak yapılması, (5) hukuka aykırı konular için yapılmamasıdır.
2. Sözleşmenin Konusu
Sözleşme değişik konulara ilişkin olabilir[8]. Örneğin, sözleşme bir işin yapılmasına ilişkin(hizmet) olabilir. Bir yol yapımında işçi çalıştırılmasında olduğu gibi. Sözleşme mülkiyetin devrine ilişkinde olabilir. Bir evin(real property)[9] yada bir otomobilin(personal property) sahibi tarafından, bir başka kişiye satılması gibi. Veya sözleşme her iki konuyu içeren karma konulu bir sözleşme de olabilir. Evin tamiratının yapılması sonrada satılması gibi.
3. Sözleşmenin Tarafları
Sözleşmede taahhütte bulunan kişi, vaad edendir(promisor). Taahhüt eden kimsenin, vaadde bulunduğu kimseye de, vaadde bulunulan(promisee) adı verilir. Sözleşmede vaad eden ve vaad edilen kişiler taraftırlar[10]. Vaad eden(promisor) kişi, genellikle sözleşmede bir borç veya yükümlülük altına giren kişi olup, buna borçlu(obligor) adı verilmektedir[11]. Vaadde bulunulan(promisee) yada borç veya yükümlülükten faydalanacak kişiye alacaklı(obligee) adı verilir[12].
Sözleşmede tarafların statüsünü tespit etmek, onları ilişkideki konumunu belirlemek, tarafların aralarındaki ilişkinin türünü tespit etme açısından son derece önem arz eder[13]. Örneğin, taraflardan biri evini diğerine bedel mukabili kullanmak üzere verirse, bu kişilerden ev sahibine(landlord veya lesser), kiracıya(tenant yada lessee), aralarındaki ilişkiye de kira sözleşmesi(lease) adı verilir. Taraflar bir başka şekilde, örneğin bir alım satım sözleşmesinde(a sales contract), satıcı(vendor) ve alıcı(vendee) olarak adlandırılır. Bir taşıma sözleşmesinde(transportation contract), yükleten(shipper) ve taşıyan(carrier) olarak adlandırılır. Sigorta sözleşmesi veya poliçesinde(insurance policy), sigortacı(insurer) ve sigortalı(insured) olarak adlandırılır. Tüm bu işlemler sözleşmedir. Ancak, bir bankanın yönetim kurulunun, diğer bir banka ile birleşmesi yönünde oy kullanması durumunda, birleşme için kullanılan oy, bankalar arasında sözleşme oluşturmaz[14].
Sözleşme tarafları gerçek kişiler yada tüzel kişiler olabilir[15]. Taraflar vekilleri aracılığıyla da sözleşme yapabilirler. Sözleşmede taraflar bir veya birden fazla olabilir. Örneğin; kredi kartı sözleşmesinde olduğu gibi. Sözleşme taraflar arasında, anlaşılan hususlarda sadece taraflar için bağlayıcıdır. Sözleşmede taraf olamayan kişiler için, sözleşme hüküm ve sonuç doğurmaz[16].
4. Sözleşmenin Doğuşu
The Uniform Commercial Code 1-201(11)’ e göre, sözleşmeler temelde bir anlaşmaya dayanır. Anlaşma(agreement) ise, taraflardan birinin(offeror) teklif yapması, kendisine teklif yapılan kimsenin(offeree), bu teklifi kabul etmesiyle gerçekleşir[17]. Bir başka deyişle, anlaşmada hem icap(offeror), hem de kabul(offeree) olmalıdır. İcap ve kabul birer irade açıklamasıdır. İcap veya kabulden birinin eksikliği halinde ortada bir anlaşma olmayacağından, sözleşmeden de bahsedilemez[18].
5. Tarafların Bağlılık Niyeti
Tarafların anlaşmaya vardıkları hususlara ilişkin olarak, borç ve yükümlülüklerini yerine getirme niyetleri, ortada bir sözleşmenin varlığından bahsetme açısından son derece önemlidir[19]. Bazen taraflar karşılıklı olarak anlaşmaya varırlar fakat, bunu sözleşme şekline getirmezler. Bazen de ortada sadece tarafların ön anlaşması vardır fakat, taraflar asıl sözleşmeyi bir türlü yapmazlar. Bazı durumlarda da taraflar gelecekte niyet ettikleri veya planladıkları hususlar üzerinde anlaşırlar fakat, bu hususları sözleşme şekline getirmezler[20].
6. Sözleşme Hürriyeti
Sözleşme hürriyeti(Freedom of Contract)[21], tarafların hukukun genel ilkelerine ve yürürlükteki düzenlemelere aykırı olmamak kaydıyla, büyük bir serbesti içerisinde her türlü konuda sözleşme yapma yetkisini ifade eder[22].
7. Sözleşmenin Türleri
Sözleşmeler değişik açılardan sınıflandırılabilir[23].
A. Şekli Sözleşmeler – Şekli Olmayan Sözleşmeler
Sözleşmeler şekil açısından, şekli sözleşmeler(formal contracts) ve şekli olmayan sözleşmeler(informal contracts) olmak üzere iki grupta incelenebilir. Şekli sözleşmeler; (1) onaylanması gereken sözleşmeler(contracts under seal), (2) kayıt altına alınacak sözleşmeler(contracts of record), (3) ticari senetler(negotiable ınstrument) şeklindedir. Onaylanması gerekli olan sözleşmelerde(contracts under seal)[24] onay, taraflarca sözleşmenin alt kısmına bastırılarak veya ayrı bir kağıda basılarak, sözleşmeye tutturulmak suretiyle şekil şartının gerçekleştirilmesidir. “Common law” bu tür sözleşmelerde onayın yapılmasını şekil şartı için yeterli görüyordu. Ancak çoğu eyalet, sözleşmeye tarafların imzalamasını takiben, hemen yan veya alt tarafına onay(seal) yada LS[25] ifadelerinin yazılmasını onay olarak kabul etmektedir. Sözleşmelerin onaylanmasını şart koşan düzenlemenin varlığı halinde, taraflar sözleşmeyi imzaladıktan sonra ayrıca onaylamaları(mühürlemeleri) de gereklidir[26]. “Common Law” düzenlemeleri sözleşmelere mühür basılmasını, yerine getirilmesi gerekli olan şekli formalite olarak görüyordu. Ancak bir çok eyalet, yaptıkları yeni düzenlemeler ile bunu değiştirdiler. The Uniform Commercial Code içerisinde yer alan onayla ilgili düzenlemelerde(the law of seal), mal satım sözleşmelerinde bunun uygulanamayacağını açıkça hükme bağlamıştır. Sözleşmelerin mühürlenmesi hususunda, açık bir düzenleme varsa buna uyulması gereklidir. Taraflarda sözleşme serbestisi(freedom of Contract) içerisinde, sözleşmenin onay(mühür) altına alınıp alınmayacağını kararlaştırabilirler.
Kayıt altına alınması gerekli olan sözleşmeler(a contract of record)[27], şekli sözleşmelerin bir türü olup, taraflar arasındaki borç ve yükümlülüğe ilişkin anlaşmanın mahkeme tarafından kayıt altına alınmasıdır. Örneğin. mahkemece tutuklanan birisinin, mahkemenin belirleyeceği bedel(kefalet) mukabilinde salınabileceği ve tutuksuz yargılanabileceğine ilişkin anlaşma, mahkeme tarafından kayıt altına alınır ve hükümlerini doğurur. Yine “the Federal Trade Commission” ile bir şirket arasında yapılan, şirketin belli davranışlardan kaçınacağına ilişkin anlaşma da, mahkemece kayıt altına alınarak hükümlerini doğurur.
Şekli olmayan sözleşmeler(informal contracts), şekli sözleşmelerin dışında kalan her türlü yazılı veya sözlü sözleşmeleri kapsar.
B. Açık ve Zımni Sözleşmeler
Sözleşmeler yapılış tarzlarına göre, açık veya zımni sözleşmeler olmak üzere ikiye ayrılırlar. Açık sözleşmeler(express contract) tarafların gerek sözlü, gerekse yazılı olarak sarih ifadelerle anlaşmaları sonucu oluşan sözleşmelerdir. Zımni sözleşmeler(implied contract) ise, tarafların sözlü yada yazılı bir ifadeleri olmaksızın, sadece davranışlarıyla anlaştıklarını göstermeleri sonucu oluşan sözleşmelerdir. Uygulamada açık sözleşmelerle, zımni sözleşmeler arasında önemli bir fark bulunmamaktadır. Ancak mahkemede ispat hukuku açısından, kendisine ispat yükü düşen(the burden of proving) taraf, aralarında sözleşme olduğunu, bedelin uygun olduğunu yada yapılan hizmet değerinin bedele uygun olduğunu ispatlamak durumunda kalacaktır[28].
C. Geçerli Sözleşmeler, İptal Edilebilir Sözleşmeler ve Geçersiz Anlaşmalar
Sözleşmeler geçerlilik durumlarına göre[29]; geçerli sözleşmeler(valid contracts), iptal edilebilir sözleşmeler(voidable contracts) ve geçersiz anlaşmalar(void agreement) şeklinde tasnife tabii tutulabilir. Geçerli sözleşmeler(valid contract), taraflar arasında bağlayıcı olan, geçerli hüküm ve sonuç doğuran sözleşmelerdir[30]. İptal edilebilir sözleşmeler(voidable contracts), tarafların kanunun öngördüğü bir takım şartları yerine getirmemeleri sonucu oluşan eksiklikten dolayı, iptal edilme ihtimalinin söz konusu olduğu sözleşmelerdir. Örneğin, sözleşmede taraflardan birinin hukuki muamele yapma ehliyetinde(the lack of capacity) eksiklik olması halinde, bu sözleşme iptal edilebilir bir sözleşmedir. Geçersiz anlaşmalar(void agreements) hukuken geçerli hüküm ve sonuç doğurmaya müsait olmayan anlaşmalardır. Örneğin, kanunun aradığı şekil şartlarına uymadan yapılan anlaşmalar böyledir.